- 14.Bölüm-[DÜZENLENDİ]

1.2K 99 42
                                    

 Sabah gözlerimi açtığımda , belimde hissettiğim kollara hayali kurduğum huzura kavuştuğumu hissettim. Arkamı dönüp baktığımda, Kai' nin hala uyuduğunu gördüm. Yavaşça ondan sıyrılıp aşağı indiğimde, huzurla gülümsemeden edemedim. Sahi en son ne zaman kendimi huzurlu hissetmiştim? En son kimle sarılarak uyumuştum? O kadar uzun zaman oldu ki, unuttum. Alkolik Jongin için bir şeyler hazırlamaya başladığımda, gelen patırtı ile arkamı döndüm. Jongin kızarmış gözleri ile bana bakıyordu. Saçları dağınıktı ve gerçekten inanılmaz bir görüntüye sahipti. Bir kaç saniye nefesimin kesildiğini hissettim.

" sana kah-"

" beni umursuyormuş gibi davranma!" öfkeli sesi mutfağımı doldurduğunda bir adım geri attım.

" ama seni-"

" her neyse" dedikten sonra, ceketini giyip gitti.

Tavana bakmaya başladığımda, bu inadıma karşın bir damla yaş usulca yanağımdan süzülmüştü. Birine ihtiyacım vardı. Hiç düşünmeden numarayı tuşladım

" luhan" dedim titrekçe

"al-alo" dedi sesi kesik kesik ve uykulu geliyordu

" sana ihtiyacım var" diyebildim sadece .

-JongIn-

Yalandı ona ait her şey. Gülüşü yalandı, gözleri bakışları. Dün ki öpücükte zihnimin bir oyunuydu bu. Evimin kapısına geldiğimde saçlarımı karıştırdım. Gitmek istiyordum başından beri gelmemeliydim buraya. Çok büyük bir hata yaptım. Ailem haklıydı, macera arıyordum ve ağzımın payını çok güzel almıştım. Bir damla yanağımdan süzüldüğünde hırsla elimin tersiyle sildim. Değmeyen insanlar için kendimi yıpratıyordum.

-Kyungsoo-

Öfke bedenimi ele geçirirken kızın saçlarından tuttuğum gibi kendime yapıştırdım. Bedenini bana sürterken hiçbir şey hissetmiyordum bile. lanet olsun sertleşmemiştim. Kızı tiksinerek kendimden uzaklaştırdığımda sabah luhan'ın sözleri zihnimi ele geçirdi

' dostum vazgeç şu inadından. Sen bas baya aşık olmuşun. Hem de jongin'e. İnkar etme. Sen kimse için ne endişelenir ne de odana sokardın. Kaç yıllık arkadaşız soo , senin odanın duvarının rengini bile bilmiyorum o derece. Ve sen kain in hastalığını bahane ederek onu odana soktun. Kabul et soo. Sen JongIn'e aşık oldun'

"hayır "

-Kris-

"uyanacak mısın?"

" hey kime diyorum?"

" ejderha"

" uyanmayacak mısın?"

" sana yemde getirmiştim" dediğinde ses, kaşlarımı çattım. Ne yemi?

" kuş yemi olacak hali yok ya. Ejderha yemi hadi kalk"

" kris lanet olsun en sevdiğim pandalı yastığa sarılıyorsun ve o patlamak üzere. Sakin ol ve onu bırak koca adam"

" Kalkarsan seni öperim" dediğinde gözümün tekini açıp ona baktım. Bıkkınla karşımda duruyordu.

" hadi ama? Bunu bekliyordun değim mi?" diye sorduğunda yavaşça onayladım. Yatakta düz bir pozisyona geldiğinde hala yastığa sarılıyordu

" koca bir adamsın ama 5 yaşında bir çocuk gibi davranıyorsun" dediğinde omuz silktim. Bıkkınlıkla nefes verdiğinde dudaklarımı öne uzattım. Nede olsa bir sözü vardı.

"peki peki" diyip bana uzandı. Hızlıca yanağıma öpücük kondururken yastığı almıştı.

" beni dudaktan öpecektin" diye sinirle kükrediğimde kıkırdadı

" bir şey dememiştin" dedikten sonra arkasını dönüp çıkıyordu ki, ondan hızlı davranıp ayağa kalktım ve ince bileğinden tutarak kendime çektim. Bana şaşkınca bakarken boşta kalan elimle de yüzünü kavrayıp ince , biçimli dudaklarla dudaklarımı birleştirdim. Dudaklarında ki şeftali tadını sevmişti. Yumuşak yastık ayaklarımın üstüne düştüğünde, Tao'yu daha çok kendime bastırdım.

-Kyungsoo-

Kahvemde bir yudum aldığımda , karşımdaki kadına baktım. Kıs kıs gülerek bana bakıyordu

" ya! Gülmeyi kes" diye hafifçe bağırdığımda, bastonuyla kafama vurdu

" kes sesini velet! Büyükanne 'ye bağırılmaz"

" büyükannelerde torunlarıyla dalga geçmez "

" ben az bile yapıyorum" dediğinde annemin içeri girmesiyle koltuğa daha çok gömüldüm.

" benim oğlum aşık mı olmuş?"

" hemen geç dalganı zaten anne"

" Annemle bu gününe kadar bekledin biliyor musun soo? Senle dalga geçmek için bu günü iple çektik" dediğinde kafamı ellerimin arasına aldım. Neden normal bir ailem yok benim. Ensemde hissettiğim tokat ile çığlık atıp kafamı kaldırdım. Gelen babamdı. Yüzündeki kocaman gülücük her şeyden haberinin olduğunu gösteriyordu

" ee gelinimizin adı ne" dediğinde annemin yanındaki yerini aldı " o erkek baba"

" uzun mu?"

" evet" dedim boş gözlerle. Güldü.

" o zaman gelin sen oluyorsun" dediğinde yeniden , ellerimle yüzümü örttüm. Neden normal bir ailem yok? Ailem gülerken kapının sesini duymamızla onlarında neşesi yarıda (!) kesilmişti. Gelen büyükbabamdı. Bana kocaman gülümseyerek yaklaştığından bende hafifçe gülümseyerek karşılık verdim.

" duyduğuma göre ben playboyum havasında takılan torunum aşık olmuş"

" ya siz bu haberi nereden aldınız ya, ben bile henüz tam ka-"

"kris söyledi"

" lanet velet"

" ne olursa olsun kyungsoo aşktan çıkarın yoktur. O yüzden aşık olduğu çocuğa bunu itiraf et"

Rٖ.



Love Me|KaiSooWhere stories live. Discover now