Tüm evi sıkıntıdan temizlemiştim, ellerim çamaşır suyu kokuyordu fakat kafamdaki düşünceden bir an bile olsun kurtulamamıştım. Oturduğum koltuktan kalkıp mutfağa gittim ve buzdolabını açarak içine baktım, aklıma bir soru daha takılmıştı şimdi.
Sade odama gidip annemin benim için hazırladığı küçük defteri aldım ve yemek tariflerine bakmaya başladım. En sonunda bir yemeğin yapımına başlayabildim, soğanları hızlıca doğrayıp tavaya attım ve domatesleri doğramaya başladım.Bay Jung'un eşi hamile mi?
Gözlerim dolduğunda elimde acı hissettim, buna rağmen umursamadım ve hızlıca doğramaya devam ettim. Acılar çoğaldığında bıçağı elimden attım ve kafamı eğerek ağlamaya devam ettim. Hıçkırıklarım boş evde yankılanırken kapının şifresinin girildiğini duydum, gözlerimi silemeyecek kadar yorgun hissediyordum.
"Ben geldim!"
Sicheng bağırdığında şeklimi bozmadım, beni gördüğünde yanıma yürüdü ama ellerimi görünce hızlandı.
"Ne oldu?"
Bağırıp ellerimi ellerine aldı ve hızla lavaboya götürdü. Kanlar lavabonun deliğinden mutfağı terk ederken ağlamaya devam ettim, bana bakıp sıkıca sarıldı ve mırıldandı.
"Kenardaki havluyu ellerine bastırıp içeri geç, ben Yuta'yı yemek yapması için çağırıp geleceğim sana pansuman yapmaya."
Kafamı salladığımda ayrılıp kenardaki havluyu elime verdi, beyaz havlu hızla kan olurken telefonunu kulağına koymuş Sicheng'e döndüm.
"A..ama bu bi..bizi..m havlu..mu..muz!"
Yakın arkadaş olduğumuzda bir havlu alıp kendi adlarımızı yazdırmıştık üzerine. Ve şimdi o havlu kanla kaplanıyordu hızlıca.
"Başka bir havluya aynısını yaptırırı- Yuta geri dön, acilen bizim eve gelmen lazım!"
İçeri geçip koltuğa oturdum ve kapalı televizyona baktım, açmamıştım ama sabahki haber hala aklımı kurcalıyor ve canımı acıtıyordu. Sicheng küçük çantamızla gelip içinden gerekli malzemeleri çıkarttığında havluyu alıp ellerime baktım, kesikler iğrenç gözüküyordu. Sicheng tentürdiyotlu pamuğu bastırdığında istemsiz bağırdım ve gözyaşlarımı akıttım.
"Sakin ol Taeyong, birazdan acısı geçecek!"
Tüm kesiklere aynısını yaptığında ağlamakla yetinmiştim, kapı çaldığında Sicheng mutfağa gitti sonra da kapıya koştu. Yuta'ya sarılıp mutfağa çekti ve bir süre sonra geri gelip krem sürmeye başladı bana. Yuta'nın kamlı domatesleri çöpe attığını görebiliyordum, yanında getirdiği malzemeleri çıkartarak üzerine önlük geçirdi ve bir şeyleri doğramaya başladı.
"Merak etme, daha önce yaptığı yemeği yedim. Kötü olmuyor."
Kafa salladığımda gülümseyip kesiklere yara bandı yapıştırdı.
"Biraz uzan, lütfen."
Beni koltuğa yatırmaya çalıştığında itaat ettim, biraz saçlarımı okşayıp mutfağa gitti. Konuşma sesleri uzaklaşırken gözlerim kapandı.
Uyandığımda Sicheng ve Yuta ikili koltukta sarılmış, televizyonda oynayan filmi izliyorlardı. Kalktığımda Sicheng bana bakıp ayaklandı.
"Ben sana yemek hazırlayayım!"
İtiraz etmeme bile vakit kalmamıştı, hızla mutfağa gidip dediğini yapmaya başlamıştı.
Oturup elime baktığımda Yuta'nın sesini duymuştum, benden çekindiğini biliyordum."Geçmiş olsun Taeyong."
"Teşekkür ederim Yuta, uyuyakaldığım için kusura bakma. Rahatına bak lütfen!"
Sicheng masaya tabağı koyduğunda kalkıp masaya oturdum. Konuyu açmak için kendime zaman verdim ve film bittiğinde derin bir nefes alıp mırıldandım.
"Jaehyun'a sekreter aranıyormuş, başvurmayı düşünüyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Jung - JaeYong-
FanfictionLee Taeyong bir gün sosyal medyadan karşısına çıkan mutlu aile tablosundaki Jung Jaehyun'a aşık olur. Evli olduğundan bir ilişki hayal etmemeye çalışır, sevdiği adamı biraz daha görmek için şirket için aranan sekreter işine başvuru yapar. Ve zaman g...