Bir süre bakıştıktan sonra gözlerimi derin bakışlarından kaçırıp onu inceledim.
Terli boynu, ıslak saçları ve titreyen ellerine bakarak mırıldandım elimi beline atarken."Siz iyi misiniz? Titriyorsunuz."
Yutkunduktan sonra bakışlarını yüzüme çıkarttı.
"Hiç iyi değilim!"
Ardından şoföre döndü, kaşlarını çatarak sinirle bağırdı.
"Daha hızlı sür şunu!"
"Hızlı sürüyorum efendim."
Ağzını açtığında biraz doğrulmaya çalışıp itiraz ettim, hayatımızı tehlikeye atıyordu.
"Hayır Bay Jung, daha hızlı sürmesi tehlikeli!"
Bana dönüp çatık kaşlarını düzeltti ve hafif gülümsedi.
"Öyle mi?"
Kafamı salladığımda beni belimden tutarak kendine çekmeye çalıştı. Omzundan iterek beni kendine çekmemesini sağlarken mırıldandım.
"Ne yapıyorsun?!"
"Başka neler tehlikeli mesela?"
"Bırak beni!"
Sesimi yükselttiğimde gözleri gözlerimle buluştu, ilk önce belimdeki kolu gevşedi, ardından tamamen çekti ve kendi bacağına koydu.
"Eğer bir şey istersen karına git! Sen beni ne sandın?!"
"Karımı istemediğim için sana geldi-"
"O zaman gece klubüne git!"
Bana baktı, bakışları sertleşmişti.
"Eğer seni istemeseydim giderdim!"
Ardından diğer camına döndü, ben daha ne diyeceğimi bilmezken de araç durdu zaten.
Aracın kapısını açarken şoföre hitaben konuştu."Onu evine bırak."
Ardından çıktı, hızla arkasından ilerleyip onunla beraber eve girdim.
"Sen benimle böyle oynayabileceğini mi sanıyorsun?!"
"Neden sürekli seninle oynadığımı düşünüyorsun?!"
Elini saçlarından geçirdikten sonra dudaklarını yaladı ve bana geri döndü.
"Neden geldin?!"
"Yaptıklarını bir açıklığa kavuşturmak için! Konuşalım ve bitsin şu saçmalık."
Koltuğa yaklaşıp oturdum ve ona da yanımı gösterdim.
"Otur."
Yanıma oturduğunda derin bir nefes aldım.
"Neden beni öptün?"
''Çünkü seni seviyorum! Sadece sen mi sevebilirsin? ''
Ben ona şaşkınlıkla bakarken kafasını yukarı kaldırdı ve gözlerini ovaladı.
''Neden sana iş teklifi yolladım sanıyorsun? Neden sana yıllarca maddi manevi yardım yaptım sanıyorsun?''
Sesinin titremesine mi şaşırmam lazım yoksa beni sevmesine mi?
''Sen farkında değildin ama her zaman çok güzeldin.''
Ben mi? Saçmalıyor.
Mutfağa gidip bir şişeyle geri döndü ve kendini tekli, benden uzak bir koltuğa atıp şişeyi açtı.
''Jaehyun-''
''Konuşma.''
Bir süre sessizlik olduğunda gülmeye başladım, kısa süre sonra kısık sesle gülüşüm kahkahaya döndü.
''Neden gülüyorsun?''
Jaehyun bana şaşkınlıkla bakarken omzu silkip kahkahalarım arasında konuşmaya çalıştım.
''Bilmiyorum sadece... sadece çok saçma!''
kendimi koltuğa atıp gülmeye devam ederken onun şişeyi yudumladığını gördüm kısık gözlerimle. Kahkahalarım yavaşça azaldı ve kıkırtıya dönüştü.
''Ne oluyor?''
Roseanne odanın girişinde durmuş, şaşkınlıkla bize bakıyordu. Hafifçe doğrulup koltuğa yaslandım ve yorgun gözlerimle ona baktım.
''Bir şey yok.''
Roseanne odaya doğru büyük topuklu ayakkabılarıyla ilerledi ve Jaehyun'a baktı.
''Özel bir şey konuşmak istiyorum.''
''Konuş.''
Roseanne bana baktığında ayağa kalkıyordum ki Jaehyun engelledi.
''Onun bir şey duyması sorun çıkarmaz, söyle bana ne diyeceksen.''
''Boşanmak istiyorum.''
Ben tekrar kıkırdadığımda Jaehyun gözlerini devirip Roseanne'e döndü.
''Mark ile evlenmek istiyorum.''
Bende sessizleştiğimde Jaehyun mırıldandı.
''Baban?''
''Hallederim.''
''Tamam.''
Roseanne hızla Jaehyun'a doğru ilerledi ve oturduğu koltuğa bir dizini koyarak Jaehyun'a sarıldı. Ben Jaehyun'a kötü bir şekilde bakarken o da elini Roseanne'in sırtına koydu.
''Harikasın Jaehyun!''
Ayrıldıktan sonra da hızla evden çıktı, şimdi sadece ikimiz kalmıştık.
''Daha iyi misin?''
''Benim sana sormam gerekiyor, iyi misin?''
Yutkunup mırıldandım.
''Bilmiyorum, hem çok mutluyum, hem de çok karışığım.''
Bir müzik çaların tuşuna dokundu ve odayı hafif bir müzik doldurdu. Yanıma geldi ve koltukta yamuk duran beni kendine çekip sarıldı.
Sırtıma değen soğuk şişe ürpermeme neden olurken kollarımı omzuna koyup sırtına sarkıttım. Jaehyun çeneme bir öpücük kondurduğunda kafamı boynuna gömüp bir öpücük kondurdum.
''Taeyong.''
''Jaehyun.''
Bir süre bakıştıktan sonra kollarımı boynuna sardım ve kendimi geri attım. O da üzerime uzandığında gülümsedim, o dirseğimden kolumu çekip bileğimi öptü. Omzuma da bir öpücük kondurduğunda onu ittim yavaşça.
''Jaehyun.''
''Hım?'' diye ses çıkardığında dudaklarımı yalayıp düşündüm.
'Sence de çok hızlı gitmiyor muyuz?' desem,
'Biraz zaman geçsin' nasıl?
Of!
''Ne oldu?''
''Yani... daha yeni beni sevdiğini söyledin ve...''
''Şimdi olmaz diyorsun?''
Kafa sallayıp onayladım.
Beni belimden tutup üzerine çekti ve kendi yattı yatağına, şimdi tam tersiydik, ben onun üzerinde yatıyordum.
Telefonunu çıkartıp bir uygulamaya girdi, ardından televizyon açıldı. Telefonunu kumanda gibi kullanıyordu.
Kafamı kaldırıp ona baktım, o da bana baktığında gülümsedim. Kafamı yatırıp saçlarımı okşadı, bir aksiyon filmi açıp telefonunu yanına koydu ve ellerini belime attı.
Seni seviyorum Jaehyun, her ne kadar hayvan olsan da.
...
Bölüm 15 artık sevgili olsunlar jvkldc
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Jung - JaeYong-
FanfictionLee Taeyong bir gün sosyal medyadan karşısına çıkan mutlu aile tablosundaki Jung Jaehyun'a aşık olur. Evli olduğundan bir ilişki hayal etmemeye çalışır, sevdiği adamı biraz daha görmek için şirket için aranan sekreter işine başvuru yapar. Ve zaman g...