10

2.8K 244 150
                                    

Yanımda hissettiğim kıpırtılarla gözlerimi açıp etrafıma bakındım, Jaehyun ile göz göze geldiğimizde biraz bana bakıp elini elimden çekti. Ardından ceketimi üzerinden çekip bana uzattı.

''Şoför nerede?''

''O... gitti.''

''Nereye?''

''Kızı hastaymış, para götürmesi gerekiyormuş. Ben de siz uyuyorsunuz diye-''

Ceketini çıkartıp koltuğa koydu ve saçlarını anlından çekti.

''Terlemişim.''

Poşetten onun için aldığım kazağı çıkartıp ona uzattım ve uyuduğumdan dolayı boğuk çıkan sesimle mırıldandım.

''Alın, değiştirin üzerinizi.''

Kazağı elimden aldı ve bir şeyler mırıldanıyorken üzerini değiştirdi, ardından yolcu koltuğuna atladı ve  şoför koltuğuna geçti.

''Gel öne.''

Onun gibi yapmak yerine kapıyı açıp dışarı çıktım ve yolcu koltuğuna oturdum. Ona doğru dönüp incelemeye başladım.

''Daha iyi misiniz?''

Kafasıyla sallayıp mırıldandı.

''Daha iyi hissediyorum.''

''Bu iyi bir şey Bay Jung.''

Önüme eğilip yere uzandı ve başka bir anahtar aldı, arabayı çalıştırırken mırıldandım.

''Şoförü çağırsaydık.''

''Gerek yok.''

Kemerini takıp bana baktı, ben de kemerimi takınca arabayı çalıştırdı.

''Hala şirkette çalışmaya kararlı mısınız?''

''Bir iki dosya inceleyeceğim, neden abartıyorsun bu kadar? Ben hep bunu yapıyorum.''

Parmaklarımı incelemeye başladığımda gülüşü haricinde bir şeyi duymadım, çok geçmeden şirketin önünde durduk.

''Hadi.''

Dedi arabadan inerken, onunla beraber inip arkadan poşetimi aldım ve onu takip etmeye başladım.

Hızla şirketten içeri girdi, onu görenler eğilirken tabletimi açtım. Durduğunu farketmemiştim, bu yüzden hızla sırtına çarptım. Arkasını dönüp bana bakarken birkaç gülme sesi işittim, ona üzgün bir şekilde bakıp mırıldandım.

''Özür dilerim.''

''Canın acıdı mı?'' dedi saçlarımı karıştırırken, ardından dönüp bizi izleyen kalabalığa baktı.

 ''Neye bakıyorsunuz? İşinize devam edin!''

Benim saçlarımı karıştırdı.

Muhteşem eli saçlarımda gezdi.

İçim bir hoş olurken ilerlemesiyle asansöre girdim ve açık olan tablete baktım. 

''Bugün bir toplantımız var Bay Jung. Ardından yeni yaptırdığımız villaların mühendisleri ile konuşacaksınız.  Araba galerimizin de yöneticileri ile görüşmek istemişsiniz ama bunu bana değil Bay Jongdae'ye söylediğiniz için ben bir şey yapmadım.'',

Evet, yapmadım. Bana söyleseydi, onun sekreteri Jongdae mi?

''Bu neydi şimdi?''

Onu duymazdan gelip saymaya devam ettim.

''Ardından birinin dosyasını daha detaylı incelemek istemişsiniz.''

Kafasını salladığında tableti indirdim ve ona odaklandım.

''Her şey bu kadar.''

''Sen bana trip mi atıyorsun?''

Gözlerini kısıp bana sorgularcasına bakarken ona şaşkınlıkla bakıp omzumu silktim.

''Yok, niye trip atayım?''

Beni biraz daha süzüp mırıldandı.

''Ben de eşimden yemediğim tribi senden yediğimi düşündüm bir an.'' dedi gamzelerini ortaya çıkartıp sevimli bir şekilde gülerken.

Bir elimi arkama götürüp parmaklarımı çaprazladım ve gülümsedim.

Senden nefret ediyorum Jung Jaehyun.

Eh, parmaklarımı çaprazlamamın sebebi buydu. Aşık olduğum kişiden nasıl nefret edebilirdim ki?

''Tamam konukları alalım...''

...

Toplantı odasındaydık, Bay Jongdae ve Jaehyun yan yana oturuyorken ben onlardan biraz daha uzak bir sandalyeye yerleştirilmiştim. Diyeceğim bir şey yoktu ve ben sadece etraftakilerle ilgileniyordum. 

Ofiste orkide olduğunu biliyor muydunuz?

Herkes ayağa kalktığında ben de ayağa kalktım, bir el uzatıldığında sahibine bakmadan eli kavradım ve yavaşça salladım. Ardından elin sahibine kibarca gülümsedim.

Konuklar odadan çıkarken herkesle beraber tekrar koltuğa oturdum.

''Taeyong sen tabletini Jongdae'ye ver, akşam ya da yarın sabah alırsın.''

Sinirli bir şekilde tableti Bay Jongdae'ye uzattım fakat o almak yerine Jaehyun'a döndü.

''Efendim ben eşimi doktora götüreceğimi söylemiştim dün size, istediklerinizi hazırlayıp size veririm de demiştim.'' dedi Bay Minseok'u kolunun altına alırken.

Şaşkınlıkla onlara bakarken Jaehyun derin bir nefes aldı ve hafifçe gülümsedi.

''Üzgünüm Jongdae, unutmuşum. Hadi gidin siz.''

Bay Jongdae bir USB belleği Jaehyun'a verip eşini aldı ve odadan çıktı.

Ağzımı kapatıp Jaehyun'a döndüm.

''Başım çok ağrımaya başladı, villaları yarın, arabaları daha sonra kontrol edelim.''

''Peki.''

Toplantı odasından çıkıp bizim odamıza ilerledi ve masasına oturdu, belleği bilgisayara takarken masama oturup bilgisayarı açtım, planı güncellemem gerekiyordu.

Arada Jaehyun'a bakıyordum, çatık kaşları ile bilgisayar ekranını iyice inceliyordu. Biraz daha öyle durdu, ardından bana baktı, sesi sertleşmişti.

''Taeyong sen daha önce barda mı çalışıyordun... dansçı olarak?'' 

Bay Jung   - JaeYong-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin