Hızla Jaehyun'un kucağından kalktım, Jaehyu ise yerinden kalkıp endişeyle kaçmaya çalışan kişiye koştu. İkisi de gözden kaybolduğunda elimi ağzıma götürerek tırnağımı yemeye başladım, Jaehyun'un beni bırakmayacağını biliyordum ama yine de korkuyordum.
Birkaç saniye sonra şirkette bir gürültü yükseldi, ardından sinirle bağıran bir adamın sesi.
''Bırakın beni! Lanet olsun ellerimi bırakın!''
Odadan çıkıp alt koridora ilerledim, ses oradan geliyordu. Jongdae bir adamı yere yatırmış kollarından yere bastırırken Donghyuck bacaklarının üzerine oturmuştu. Jaehyun ise elindeki bir telefona bakıyordu, bir süre sonra telefonu yere fırlattı. Ardından yere attığı telefonu alıp açık camdan, sanki denize taş atar gibi attı.
''Canlı yayın açmış şerefsiz!''
Jaehyun adama bir tekme attığında hızla tuvalete girdim, kabinin içine girip kapıyı kilitledim ve klozete oturarak yüzümü ellerimin arasına aldım.
Şimdi ne olacaktı? Jaehyun rezil olmuştu belki de.
Bir süre sonra tuvalete biri daha girdi, hıçkırıklarımı saklamaya çalışırken tuvalette Bay Minseok'un sesi yankılandı.
''Bay Lee lütfen dışarı çıkın, korkulacak bir şey yok.''
Her hangi bir harekette bulunmazken tekrar mırıldandı.
''Jongdae her gün güvenlik kameralarını kontrol ediyor, Bay Jung ile aranızda ne olduğunu biraz biliyoruz. Lütfen dışarı çıkın.''
Kabinin kapısını açtım ve bana üzgün gözlerle bakan adamın yanına gittim, beni kendine çekip kafamı omzuna koydu ve saçlarımı okşamaya başladı.
Gözlerim benden izinsiz akarken koridordan Jaehyun'un sesi geliyordu, güvenlik görevlilerine emir veriyor olmalıydı.
''Sakin olun, Bay Jung zeki adamdır. Elbet bir çözüm yolu bulur.''
Gözyaşlarım uzun süre sonra durduğunda beni lavaboya itekledi, yüzümü yıkadığımda beni belimden tutarak odama götürdü. Jaehyun kendi masasında oturmuş, bir elini alnına koymuştu. Masaya doğru sıkıntılı bir şekilde bakıyordu, Jongdae Bey masanın önündeki misafir koltuklarında oturmuş, bir ayağını dizinin üzerine atmıştı.
Odaya girdiğimizde çıkan ayak seslerinden ikisi de bize baktılar.
''Ne yapmalıyız Bay Jung?''
Çok uzun bir süre sessiz kaldı, ardından camdan dışarı bakarken mırıldandı.
''Bir metin yayınlayalım.''
''Bay Lee için?''
''Onu bir süre Los Angeles ya da Miami'ye gönderelim.'' dedi gözlerime bakarken.
Kafamı iki yana salladığımda ise dudaklarını yalayıp mırıldandı.
''Kısa bir süre, etkilenmemen için.''
''Jaehyun istemiyorum!'' dedim odadakileri umursamadan, sesimi titremesi onu üzmüş olmalı ki bir süre gözlerime baktıktan sonra kafasını masasına çevirdi.
''Ben metni hazırlamak için bilgisayarımı getireyim, Minseok sende benimle gel canım.''
İkili odadan çıktığında masasına ilerleyip Bay Jongdae'nin kalktığı yere oturdum.
''Benimle bir daha görünmek istemiyorsan... ben bir yere giderim. Ama sen beni-''
''Seni seviyorum ve saçma insanlar için seni bırakacak değilim. Sadece olaylar büyük ses getireceği için dedim, tatil gibi bir şey. Eğer istiyorsan arakdaşın da seninle olur.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Jung - JaeYong-
FanfictionLee Taeyong bir gün sosyal medyadan karşısına çıkan mutlu aile tablosundaki Jung Jaehyun'a aşık olur. Evli olduğundan bir ilişki hayal etmemeye çalışır, sevdiği adamı biraz daha görmek için şirket için aranan sekreter işine başvuru yapar. Ve zaman g...