Odaya geçmiştik, Roseanne'in babası Jaehyun'un koltuğuna otururken Roseanne masanın önündeki tekli koltuklarda oturuyordu. Bacak bacak üzerine atmış, dirseğini masaya yaslamıştı.
Ben kendi masamda otururken Jaehyun kapıya yakın bir yerde, ellerini önünde birleştirmiş ayakta bekliyordu.
''Bu yılın kar zarar listesini görmek istiyorum Jaehyun!'' dedi yaşlı adam kaşlarını çatarken. Jaehyun bir adım öne çıkıp kafa salladı.
''Hemen efendim, Taeyong! Bu yılın kar zarar listesini bilgisayarıma yansıt.''
Ben bundan bahsetmiş miydim? İstediğim her şeyi Jaehyun'un bilgisayarına yansıtabiliyorum.
Hızla bu yılın kar zarar listesini bulup seçeneklere girerek bilgisayara aktardım.
''Neden Mayıs ayında kar oranları düşük?''
Bu Jaehyun'un şirketi diye biliyordum.
Kafamı kaldırıp Jaehyun'a baktığımda bana baktığını gördüm, Roseanne'in babasına da baktığımda gerildim, o da bana bakıyordu.
''Hemen bakıyorum.''
''Beceriksiz bir sekreter, Jaehyun.''
Gözlerim dolarken üst dudağıma dişlerimi bastırıp Mayıs ayına tıkladım.
''Aslında çok beceriklidir ama biraz gerildi sanırım efendim.''
''İki anlaşmayı bozmuşuz efendim, bu yüzden hedeflediğimizden daha az kar almışız. Ama zarara uğramamışız.''
''Neden anlaşma bozulmuş?''
''Birinde bize aykırı olarak malzemeler az kullanılmak istenmiş, diğerinde ise Bay Jung ortakları beğenmemiş.''
''Anladım, Jaehyun?''
''Şirket temsilcisi proje ile ilgisizdi efendim.''
Biraz daha ekrana bakıp ayağa kalktı.
''Biz gidiyoruz, Roseanne sen eşinle kal. ''
''Peki babacığım.''
''Daha sonra görüşmek üzere efendim.'' dedi Jaehyun.
Yaşlı adam ve yanındaki şahıslar asansöre binip gözden kaybolurken Jaehyun kendini koltuğuna atıp derin ve sesli bir nefes verdi.
''Götümde kıl çıksa baban 'neden çıktı?' diyecek. Tedirginlikten öyle bir terledim ki.'' dedi Jaehyun. Roseanne gülerken ben ekranı kapatıp bilgisayardan bilgisayara yansıtmayı kapattım.
''Taeyong iyi iş çıkardın, sana hiçbir bilgi vermemiştim bu konu hakkında.''
''Teşekkür ederim efendim.''
Bilgisayarımda açtığım dosyaları kapatırken Roseanne ayağa kalktı ve konuşurken kapıya ilerlemeye başladı.
''Ben eve gidiyorum, iyi çalışmalar size.''
Jaehun cevap vermedi, ben ise kısık bir sesle teşekkür ettim.
''Taeyong.''
''Hım?''
''Sen niye böyle davranıyorsun?''
''Nasıl davranıyorum ki?''
''Küs müsün?''
''Size niye küs olayım efendim? Ben sadece işimi yapıyorum. Bugün villaları kontrol etmeye gidecektik, ne yapalım?''
''Onları arayıp güncel bilgilerle buraya gelmelerini söyle.''
''Peki efendim.'' deyip eski sekreterin bıraktığı rehberi aldım, tüm villaları kontrol eden kişileri arayıp Jaehyun'un dediğini onlara da söyledim. O sırada Jaehyun beni izliyordu, işim bittiğinde ona baktım, bana hafif gülümseyip kafasını salladı.
''Ben gidip Jongdae ile konuşacağım, oradan toplantıya geçeriz. Sen burada dur, toplantıya gelmene gerek yok. Villalara Jongdae bakıyordu.''
''Tamam.'' dedim ve gitmesini bekledim.
Odadan çıktığında bilgisayarımdan bir müzik açıp sesini kıstım, ardından Jaehyun'un masasının yanına gidip pencereden baktım bir süre. Ondan da sıkılınca koridora bakıp bilgisayarın başına oturdum, patronumun ve sevdiğim adamın bilgisayarını karıştırıyordum ve bu çok geriyordu beni.
Masasüstünde adımı taşıyan bir klasör olduğunu farkettiğimde kaşlarım çatıldı istemsizce, klasöre tıklayıp koridoru kontrol ettim.
Birkaç tane barda dans ettiğim anlara dair fotoğraf vardı, çoğu ise okul anılarıma yönelikti. Aile fotoğrafımızı gördüğümde fotoğrafı büyüttüm ev incelemeye başladım. Babam takım elbiseyle bir sandalyede oturuyordu, gülümsediğinden dolayı gözlerinin yanı kırışmıştı. Fotoğraf siyah beyazdı ama çok güzel görünüyordu. Annem bir elbise giymişti, saçları açıktı ve doğal halindeydi, göğsünün üzerinde bitiyordu. Ben ikisinin de oturduğu sandalyeler arasında ayakta dururken dişlerimi ve dilimi gösterecek şekilde gülmüştüm, annem babamın koluna sarılırken babam benim belimden tutuyordu.
Gözümden bir yaş süzüldüğünde hızla sildim ve bulanık gözlerime rağmen fotoğraflara bakmaya devam ettim. Lisede kullandığım ve kimden geldiğini bilmediğim günlüğümün bir fotoğrafı duruyordu, o günlüğü hala saklıyordum.
Ardından onun resmini buldum, sadece bir aile fotoğrafı vardı. O fotoğrafta da ağabeyi diye tahmin ettiğim kişi gülümserken annesi ve babası soğuk bir ifadeyle bakmışlardı. Ardından Jaehyun'a baktım, ağabeyinin suratına bakarak benim aile fotoğrafındaki halim gibi gülmüştü.
Ardından lise anıları olduğunu düşündüğüm bir sınıf fotoğrafına rastladım, bunların benim klasörümde ne aradığını düşünürken onları gördüm. Bana bir sürü günah işleten arkadaşlarımı.
''Ne yapıyorsun?!''
Hızla ayağa kalkıp ona baktım.
''Benim fotoğraflarım sende ne arıyor?!''
Bana alaycı bir şekilde sırıtıp mırıldandı.
''Gerçekten anlatmamı istiyor musun?''
''Evet!'' dedim kararlılıkla Jaehyun'un yüzüne bakarken.
Bizim aile fotoğrafımızı açıp annemi gösterdi.
''Annen bir çocukla ilgileniyordu, onu Kore'de tek başına bırakıp Amerika'ya taşınan bir aile çocuğu ile. Hatırladın mı?''
Gözlerim açılırken elini kaldırdı.
''Dur daha bitmedi, lisede ağabeyi öldü diye depresyona giren ve kötü bağımlılıklar edinen bir çocukla alay etmiştiniz. ''
Elimi kaldırıp onu durdurmaya çalıştım ama elimi itip sinirle laflarına devam etti. Onunla dalga geçmiş olamazdım, lütfen.
''Benimle dalga geçtikten tam bir sene dört ay sonra annen vefat etmişti.''
Yaşlar hızla yanaklarıma süzülürken kafamı iki yana salladım.
''Sus lütfen!''
''Bir gün sonrasında ise çantanda kilitli bir defter bulmuştun, ilk sayfasında ne yazıyordu?''
Ellerimi iki yanıma bırakıp fısıldadım.
''Acılarını içinde tutma, buraya anlat. Ben her zaman yanındayım.''
''Ve?''
''JY.''
Bana ilerlerken mırıldanmaya devam ediyordu.
''Annenin baktığı, ağabeyi öldüğünde dalga geçtiğin fakat en büyük acında yanında olan çocuğum ben, Jung Yoonoh.''
...
Aklınızda ağabey olarak kim belirdi? Benim aklıma istemsiz Chen geldi, ne güzel ağabey kardeş olurlardı be!
Bölüm nasıldı, işler bir anda tersine döndü sanırım... hım?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bay Jung - JaeYong-
FanfictionLee Taeyong bir gün sosyal medyadan karşısına çıkan mutlu aile tablosundaki Jung Jaehyun'a aşık olur. Evli olduğundan bir ilişki hayal etmemeye çalışır, sevdiği adamı biraz daha görmek için şirket için aranan sekreter işine başvuru yapar. Ve zaman g...