düzenlendi.
🍃
"Teyzemler ne zaman gidecek?"
Mısır gevreği yerken bir yandan da annemle telefonda konuşuyordum. "Ah hiçbir fikrim yok," dedi. "Eşi Çin'den ne zaman dönerse o zaman gidecekmiş. O adam üç ay önceden gelmez."
Gözlerim kocaman olurken abartılı bir tepkiyle "Nasıl ya? Anne sakın o kadar kalacaklar deme!" dedim.
Annem derin bir nefes aldı. "Maalesef ki son durum bu. Minsung burada bir okulda çalışabilir."
Kaşığı sertçe kâseye bırakırken somurtuyordum. "Bizim okula gelmesinde nereye giderse gitsin," dedim. "Onu okulumda istemiyorum."
"Sen onu bunu boş ver, iyi besleniyor musun onu söyle?"
O esnada mutfağa Seokjin girmiş ve paytak adımlarla yanıma gelmişti. Telefon hopörlerde olduğu için annemin dediklerini duyuyordu. "Evet iyi besleniyorum çünkü yemekleri Seokjin yapıyor." dediğimde Seokjin gülümsedi ve saçımı okşadı.
O buzdolabının kapağını açıp akşam yemeği için bir şeyler yapmaya başlarken "Bir ara uğrayın sizin için yemek yapacağım." diyen anneme "Pekala, sonra görüşürüz anne." dedim ve ona öpücükler yolladım.
"Hoşça kal kızım."
Telefonu kapatırken Seokjin "Annen ne diyormuş?" diye sordu. Kaşıkla gevreği karıştırırken ofluyordum. "Minsung ve teyzem aylarca burada kalabilirmiş."
"Harbi mi?" dediğinde sesindeki heyecan gülmeme neden oldu.
"Harbi," dedim. "Ama seninle aylarca yaşayamam. Abim bugün mesaj attı. Haftaya evdeymişim."
Seokjin'in yüzü düşerken dolaptan çıkardığı eti tezgaha bıraktı ve bana döndü. "Namjoon'un suyuna ilaç katacağım, aylarca uyusun ve bizi rahat bıraksın."
Gülerek "Ah evet sonra onu öperek uyandırırsın falan. Ölmek için 13 sebebe bedel resmen bu!" dedim.
Omuz silkti ve sırıttı. "Abinle çıksam bu kadar sorun edecek kimse olmaz ha, napsam abini mi alsam?"
Kaşığı ağzıma götürürken alayla "Namjin real." dedim.
"Bu arada Namjoon'un kız arkadaşı falan yok mu?" diye sorduğunda "Ne yapacaksın? Başından beri abime aşıksın ve duygularıyla oynadığın beni bayıltıp bir eve kaçırıp abime 'eğer benimle çıkmazsan kardeşin ölür' diye tehdit edip sonra onunla evlenip mutlu mesut yaşayacak mısın yoksa?" diye tek sefer de konuştuğumda Seokjin'in gözleri kocaman oldu.
Birkaç saniye dondu kaldı. En sonunda kendine geldiğinde "Bu konuşmayı hazırlamak için kaç prova yaptın?" dedi şaşkınlıkla.
Gülmeye başladım. "Abimi seviyorsan oyalama beni çocuk!"
"Evet hatta en çok onun o gıcık abilik triplerine aşığım."
"Abimi sana yâr etmem," dedim ve işaret parmağımı ona doğrulttum. "Benim sevgilim kalacaksın."
"Merak etme güzelim," dedi ve güldü. "Sadece seninim."
Yemeğim bitince hâlâ okul formasıyla oturduğumu fark edip ayaklandım ve üst kata çıktım.
Üzerime rahat bir şeyler giyip alt kata indiğimde Seokjin tabakları masaya diziyordu. "Jungkook aradı," dedi. "Buraya geliyormuş."
Ona yardım edip masayı kurduğumuzda Seokjin yemeklere baktı ve "Ah kendimle gurur duyuyorum," dedi sırıtarak. "Gerçekten elimin değdiği her şey güzel olmak zorunda mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
tear 🍃 kim seokjin
Fanfictionhayrankurgu #2 Her şey, ünlü bir eğlence şirketinin CEO'su Kim Seokjin'in, kendisini ölümden kurtaran bir lise öğrencisine aşık olmasıyla başladı. #1 IN #ARMY (26.06.19) / (09.01.20) #1 IN #KIMSEOKJIN (30.08.19) #2 IN #HAYRANKURGU (31.12.19) #1 IN #...