euphoria. |namgi❀

0

🌻Lana Del Rey - Video Games🌻

Namjoon ve Yoongi, birbirlerini sanal ortam vasıtasıyla tanıyorlardı, ve de çok yakınlardı.. evet, hem de yaklaşık dört buçuk yıldır. İkisi de birbirini gerçek hayatta hiç ama hiç görmemişti, lâkin ruhlarını o kadar iyi tanıyorlardı ki birbirlerinin.. Namjoon'un sanat kokan ruhunu çok iyi bilirdi Yoongi, ya da hiç duyamadığı bedeninin kokusunu, Yoongi hiç duymamış olabilirdi o kokuyu ama buram buram sanatın yanında az biraz da viski koktuğuna emindi. Çok iyi bilirdi onu. Ve bu zeki ama bir yandan da sanatkâr olan adam, onun bu hayattaki tek dostu, tek kurtarıcısıydı.
Namjoon da elbet Yoongi'yi çok iyi bilirdi, öyle ki bir türlü sevemediği kendi benliğinden daha iyi bilirdi Yoongi'yi. Hiç duymamış olmasına rağmen hissedebildiği, o yeme bozukluğu kaynaklı gece ağlamalarını çok iyi bilirdi. Sürekli intihara kalkıştığını, kendisinin aksine en küçük şeyi bile atlatamayan yapısını.. çok iyi bilirdi. Yoongi kimseye hiçbir şey anlatmamaya çalışırdı, ruhuna dünyaya karşı kilit vurmaya çalışırdı. Namjoon'a bile bir şeyler anlatmayı değil dinlemeyi severdi.. fakat Namjoon onu çok iyi anlar, ve de hissederdi.

O gün Namjoon rehberinden 'Depresif Kedi' kişisine tıkladı ve bir mesaj attı, Yoongi'nin telefonu titredi ve de beraberinde yataktan doğrulmasına sebep oldu, gelen bildirim 'Sanat' kişisindendi.

Sanat: Yoongi, yarın senin yaşadığın şehire geleceğim. Ve, umuyorum ki buluşma ihtimalimiz olacak??

Depresif Kedi: Yarın yaşıyor olursam, elbet.

Sanat: Neyden bahsediyorsun?

Depresif Kedi: Uzatmanın anlamı yok ki Namjoon, uzun zamandır bunu istediğimi biliyorsun.. Uzun zamandır kendimi ölümün aciz kollarına bırakmak istediğimi biliyorsun. Bu sefer bunu cidden yapacağım. Eskiden olanlar gibi olmayacak, insanlardan uzak olacağım. O lanet olası evi ateşe verdiğim gece gibi olmayacak, kimse bedenimi bulamayacak. Yarın, işte tam da bunu yapacağım Namjoon.

Sanat: Yoongi, ölmek bir insanın en doğal haklarındandır. Ben buna inanıyorum, lâkin bana daha doğrusu bize biraz zaman veremez misin?

Depresif Kedi: Ne konuda? Ne için?

Sanat: Seni görmek istiyorum, dört buçuk yıllık hasretini kollarımızda öldürmek istiyorum. Bir daha asla böyle bir fırsatı yakalayamayacağım anlaşılan.

Depresif Kedi: Namjoon.. seni görürsem ve ya ölmek istemezsem? İkna kabiliyetini sevmiyorum. Daha fazla acı çekmek istemiyorum Namjoon. Hiçbir şey sonsuza dek sürmez, sen ve senin sevgin de sürmeyecek.

Sanat: Dört buçuk yılın hatrına senden sadece bir hafta istiyorum Yoongi, sadece bir hafta. Yarın Pazartesi geleceğim ve Pazar günü döneceğim. Söz veriyorum, ölmene izin vereceğim. Seninle beraber geçireceğim altı gece olacak ve altı gece olarak kalacak sadece.. Söz.

Depresif Kedi: Pekâlâ, pekâlâ tamam. Yarın, seni havalimanından alırım öyleyse.. Evimde kalabilirsin. Haberleşiriz.

Sanat: Her şey için teşekkür ederim Yoongi, seni seviyorum.

Depresif Kedi: Ben de seni gerçekten seviyorum Namjoon.

Yoongi telefonunu kapatır kapatmaz yatağın üzerine fırlattı ve komodinin üzerinden aldığı kolalı lolipopu ağzına aldı, lanet olası Tanrı sürekli onun ölümünü erteliyordu ve bu çirkin bir ilkokul şakası gibiydi. "Biliyor musun, canın cehenneme sayın Tanrı!"