1. bölüm/ Baba

73 2 4
                                    

2 yıl önce...

On sekizinci yaş günümün kutlanışını yapıyorduk, ailem ve aile dostumuz olan ve büyük bir holding' e sahip olan, büyük soyisimli 'Çınar' lar. Cengiz abi, eşi Meltem abla ve oğulları Sıraç ile hep beraber pastanın başında mumları üflememi bekliyorduk. Tek nefeste tüm mumları söndürdüğümde evin içinde alkış tufanları kopmuştu. Annemin yüzünde buruk bir gülümseme, diğerlerinde ise büyük ve mutluluk içeren gülümsemeler vardı.

18 yıl önce...

Meltem Çınar ve Hilal Soykamer aynı anda doğum sancısı çekmiştiler akşam yemeğinde. Bunun üzerine acilen hastahaneye kaldırılmıştılar.

30 yıl önce

Cengiz Çınar ve Karan Soykamer 12 yaşlarında birbirlerinden başka arkadaşa sahip değildiler ve birbirlerine fazlası ile bağlıydılar. Nehrin kenarındaki kayada oturmuş ve küçük taşları suyun üzerinde sektiriyorlardı. Cengiz Karan' a döndü ve bir süre onu inceledi.

"Karan?"

"Efendim?"

"Büyüdüğümüzde de beraber olacağız ya biz."

"Evet?"

"Çocuklarımız olursa birbirleri ile evlendirelim mi?"

"Onlar da isterse neden olmasın? Hem bağlarımızı güçlendirmiş oluruz."

"Aynen öyle kardeşim."

İkiside gülmeye başlamıştı.

4 yıl sonra...

Cengiz ve ailesi babasının işi dolayısılığı ile apar topar İstanbul'dan ayrılmıştılar. Hiç kimse birbiri ile vedalaşamamıştı. Karan da, Cengiz de uzunca bir süre göz yaşı akıtmaktan başka bir şey yapamıyorlardı. Mecburen buna alışmak zorundalardı. Ve artık birbirlerinden uzaktılar. Fakat Cengiz dört sene sonra tekrar İstanbul'a dönmüştü. Ve ikisi de evlenmişti. Birbirlerinden haber alıp aynı mahalleye taşınmışlardı. İkisinin karısı da hamile kalmıştı aynı zamanda. Aynı gün de bir restaurantta yemek yerken doğumları başlamıştı. Cengizin oğlu, Karan' ın ise bir kızı olmuştu. Onları evlendirmek istiyorlardı hâlâ. Fakat büyümelerini beklemek zorundalardı. Meltem Cengiz ve Hilal Soykamer lahusa dönemlerini birlikte ve çok güzel geçirmiştiler.

Üreyva Soykamer' in 18. yaş'ı...


Sıraç doğum günü partisinin sonuna doğru beni evimizin bahçesine çıkarmıştı. Sigara molası vermesi gerekiyordu ve benim de öyle. Bir sigara kendine yaktı ve paketi bana uzattı. Alıp ucunu ateşe verdim. Normalde Sıraç ile doğum günümüz aynıydı fakat ben bir gün önce o ise bir gün sonrasında kutlardı hep. Bu yaşımıza kadar hep öyle yapmıştık. Onu abim, kardeşim olarak görüyordum. Küçük kız kardeşim Çağan'dan farksız görmüyordum. Sigaralar bittiğinde sokakta dolanmaya başlamıştık beraber. Sıraç yakışıklı çocuktu fakat bu zamana kadar hiç sevgilisi olmamıştı ve peşinde koşan kızlar da güzellik yarışmasından birinci çıkmış gibi kızlardı. Ve hepsini geri tepmişti, neyi aradığını bilmiyordum. Onun ile bu konu hakkında konuşmayı pek doğru karşılamıyordum.

Geldiğimiz sokağın farkında değildim düşüncelerim arasında. Bir tür çıkmaz sokak gibiydi. Sıraç adımlarını durdurmuştu ve başını öne eğip derin bir nefes almıştı.

YAZILAN YANLIŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin