"Kevser sana soruyoruz söylesene!"
Ablamların bu soru sorma tarzından her ne kadar nefret etsemde olayların hepsini anlattım. Bu sırada Semih te yanımızdaydı. Annem onlara önceden söylemiş ama ben bilmiyorlar sanıyordum."Aşık olabilirsin ablacım, aşk yaşta dinlemez biliyorum. Ama ihanetle aşk yanyana olmaz bunu biliyosun değil mi?"
Soru sormuyordu. Bana sadece bir şeyleri hatırlatıyordu. O adamı kalbinden söküp at diyordu. Ağzımı açıp konuşmaya yeltenmiştim ki Semih araya girdi.
"Hilal abla inan bende senin gibi düşündüm. Serdar köpeğini öldürücem falan diye düşündüm bi ara hatta. Ama adam aldı karşısına anlattı başına gelenleri. Evet her ne yaşamış olursa olsun o gün Kevser'i yüzüstü bırakmayacaktı."
"Ki Semih'cim birine ilk kez güvendim ve güvenim boşa çıktı bunu da biliyosundur umarım" diyerek araya girdim.
Başak ablam "Yav atışmayı kesin de beni dinleyin" deyince sabahtan beri ne planladığını merak edercesine ona döndük.
"Bak Kevser sen bizim herşeyimizsin. Tamam olabilir sevdin belki hâlâ seviyosun ama yediremiyosun. Eğer sana iyi gelecekse bi müddet buradan ayrıl. Yazın dayımların yanına gidersin. Baktın oraya alışıyosun, kaydını oraya alırız. Mesut var hem kollar seni."
Biraz düşünür gibi yaptım. Resmen ağzımın içine bakıyorlardı ne diyeceğim diye. Kabul etmeyeceğimden emin gibi duruyordu Semih.
"Tamam, zaten şurda az bişey kaldı okulun bitmesine. Son seneyi değiştiririm bir şey olmaz."
Ablamlar oh çekerken Semih beni kenara çekti.
"Kızım delirdin mi sen ? Ne demek tamam giderim. Ben ne olacağım Hilal ne olacak bizi bırakıp nereye gideceksin ??"
"Uff Semih, seninle muhabbetimiz 2 aydır var seni özlerim ama mesajlaşırız. Hilal'in de Oğuz'u var aklına bile gelmem belki. Vefasız çıkar belki kim bilir."
Semih üzülse de iyi olacağımı düşündüğü için ses etmemeyi tercih etmişti artık.
-------
Annemle ablamları uğurladık. Çok yorulmuştum. Kendimi sere serpe koltuğa attığımda zil sesi duydum.
"Anne kapıya baksana yatıyorum. Anneee. Anneeeee"
Ses gelmeyince delirip kalktım. Feracemi üzerime geçirdikten sonra kapıyı açtım. Ve karşımda o duruyordu. Serdar karşımda elinde çiçekle duruyordu.
"Sen.. Gerizekalı!"
"Noldu kimmiş?"
Annemin sorusuyla kapıyı gösterdim. Delikten bakınca açmak istedi her ne kadar önünde dursamda beni kenara itip açtı.
"Sen ne yüzle geliyosun buraya, ne yüzle karşısına çıkıyorsun kızımın!"
Ona bakmamak tek kelime konuşmamak için elimi yumruk yapmıştım. Bi kadın sesi duyunca kafamı kaldırdım. 50 li yaşlarında beyaz tenli orta boylu bir kadındı.
"Merhaba ben Serdar'ın annesiyim."
Güzel gülümsemesi gözlerimle buluşsa da ona karşılık vermedim.
"İçeri girebilir miyiz ?"
Annem afallamış bir şekilde içeri davet etti. Bana çay yapmamı söyleyip içeri gitti. Çayı koyup ara holde beklemeye başladım. Sesleri geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayata Dön (Gerçek Bir Aşk Hikâyesi)
RomanceO mu beni farketmiyordu? Yoksa ben mi onu görmezden geliyordum? Peki bu içimi eriten de neydi? O da benim gibi miydi? "Evet çocuklar, bazen istemediğiniz şeyler için kendinizi yapmaya zorlarsınız. Ama bazen de çok istediklerinizin bir yanlış olduğ...