12

102 27 6
                                    

Seulgi'den

"Biz geldiik!"

Mutlu bir şekilde kolumdaki Seungwan'ın kolunu dışarıya çekiştirdiğimde ortamdaki herkes bize dönmüştü. Tabi bu sırada dolu olan gözlerini saklamak isteyen Seungwan, saçlarını iyice dağıtmış kafasını öne eğerek yürümeye çalışıyordu.

Ani girişim karşısında sadece onun duyabileceği bir şekilde özür diledikten sonra az öncekine göre yavaş adımlarımı bahçede oturan çocuklara çevirdim. Kafasını sorun yok anlamında sallarken bir yandan da saçlarını düzelmiş yürümeye devam ediyordu.

İyi görünüyordu, sorun yoktu.

"Seulgi hanım, bu ne mutluluk?"

Yanlarına ulaştığımızda, çektiğim sandalye ile yanlarına yerleşmiştik. Karşıma oturan Seungwan ile göz göze geldiğimizde gülümsedikten sonra bana bakan Hoseok'a dönüp daha geniş gülümsedim. "Her zaman sen mi mutlu olacaksın?"

Hoseok da bana bakıp gülmeye başlamıştı. Bu benim somurtmaya başlamama, Seungwan'ın ise Hoseok'un gülüşüne dönmesine sebep olmuştu. "Komik olan ne be?"  

"Böyle gülünce Jimin'e benziyorsun. Gözleriniz kayboluyor."

Telefonundan başını kaldıran Jimin bana bakıp gülmeye başlayınca ben de gülmeye başladım. O sırada Seungwan'ın şaşırmış ifadesini gördüğümüzde gülmemiz kahkahaya dönüştü. Gözleri bir Jimin'in bir benim aramda gidip geliyordu.

"Nasıl mümkün olabiliyor bu?"

Yoongi de Seungwan'ın sorusu ile gülümseyince ortamın bir süreliğine yumoş yumoş olduğunu hissettim. "Jinyoung amcanın Seulgi'yi gördüğünde gülüşünden dolayı gerçekten de kızı sandığı için inatla onu evlat edinmek için Jimin'i ikna etmeye çalıştığını biliyor muydun?" 

Yoongi'nin dediği şey ile iyice gülmeye başladığımda Jimin suratını buruşturdu. "Sürekli gelip gidip anneme yanlışıkla bir çocuklarını hastanede unutup unutmadığını soruyordu. Annem en sonunda hastanede narkozun etkisinde bunu mu düşündüğünü söyleyip babamın kafayı yiyip yemediğini sorguluyordu."

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten, ayrıca ne zaman ona 'Tamam baba onu kardeş istiyorum.' desem 'Emin misin yavrum, bak aynı sana benziyor.' diye ikna etmeye çalışıyordu. Az kalsın babam beni ikna etmeye çalışırken kararımdan vazgeçiriyordu ama haberi yoktu." 

Derin bir iç çekerken Seungwan'ın kahkahasını işittim. "Vay be, gerçek kardeşini bulmuşsun."

"Ne kardeş ama..." Bunu derken istemsizce göz devirdiğimin farkında değildim. Sonrasında bana vuran Jimin'e döndüm. "Ne var? Keşke evlat verileceğim aile için bir tanıtım videosu hazırlasalardı. Ben sadece Jinyoung amca var sanıyordum Park ailesinde."

"Seulgi beni hiç sevmiyor." Kucağıma yığılan Jimin ile dikkatim anında dağılırken bu tavrına şaşırıp gözlerimi iyice açmıştım. Hoseok ve Yoongi anında susup bana baktıklarında Jimin ve Seungwan gülmeye devam ediyorlardı. Gözlerimi onlardan kaçırırken toparlanmak adına kahkahalarını böldüm. "Jinyoung amcayı özledim."

Jimin'in iç çektiğini dizlerimde olan kafasından ve dizlerime değen omuzlarından anladığımda üzüldüğünü fark etmiştim. Keşke annesi onunla görüşmesine izin verseydi.

Keşke benim için yaptığı son iyilik bu olmasaydı.

Ortama sessizlik büründüğünde kafasını eğmiş Seungwan'a baktım. 

Acısı en taze olan oydu. Aklına ailesinin geldiğini tahmin etmek çok zor değildi.

Ardında yanındaki Hoseok'a döndüm. 

Night ↠ Yoongi🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin