17

94 26 24
                                    

Seungwan'dan

Rüzgardan uçuşan saçlarımı geriye ittirerek kulağımdaki kulaklığı düzelttim. "Sesim geliyor, değil mi noona?"

Sadece kendimin duyabileceği bir seste onayladıktan sonra Jimin'in onaylayıcı mırıldanmalarını işittim.

Ellerimin ve ayaklarımın titrediklerinden haberdarlar mıydı bilmiyorum ama, eğer koluma giren Hoseok olmasa ayakta duramayacağımdan emindim.

İşine karıştığımız adamın düzenlediği davete, elini kolunu sallayarak girmek ne demekti?

Kapıdaki güvenlik hiçbir şey demeden Hoseok'a göz kırpıp kapıyı açtığında, ağzımı bir karış açmamak için kendimi zor tuttum. Sakin adımlarla davet alanına ilerlediğimizde, Jaesun amcanın toplantı salonunda olduğunu Seulgi'nin kulağımdaki sesi ile öğrendim. Haberleri vardı ama sanki beni sakinleştirmek için söylüyorlardı.

Her ne için yapıyorlarsa iyi yapıyorlardı, çünkü az sonra heyecandan salonun ortasına kusacaktım.

"Bir sorun yok, masaya ilerleyip ilerideki asansörü gözetleyeceğiz."

Yoongi'nin dediğine göre beni burada isteselerde tanıyamazlardı. Çünkü Shon Wendy'nin gerçekteki kimliğini kimse bilmiyordu. Jaesun'a denk gelmediğimiz sürece bir sorun çıkmayacaktı.

Görse bile sorun olmayacağını söylüyorlardı, tabiki buna inanmıyordum.

Adam beni burada görse canlı canlı haşlar, davet yemeği olarak servis bile edebilirdi. Kim bilir, belki burada olduğumuzu bile biliyordu?

Kokteyl masasına geldiğimizde, kulaklığa bağlanan Chanyeol ve Sooyoung'ın sesini duydum.

"Girişler ne alemde Jimin?"

"Ana girişteki adamımız olan koruma dikiliyor. Arka girişte belli olmasa bile sağ ve sol tarafta korumalar var. Biri ağaçlık kısmın arkasında, yaklaşık 3 kişiler. Diğerleri binanın yan tarafında duruyor. Onlara dikkat etmen gerekebilir."

Chanyeol kısaca "Hallederim." diye geçiştirdiğinde Seulgi'nin sesini duydum.

"Sooyoung sen ne durumdasın?"

"Çoktan koridora ulaştım, burada güvenlik yok. Toplantı salonundan sesler geliyor. Dosyayı getirecek olan ne zaman getirir bilmiyorum."

"Sooyoung nerede bekliyorsun?"

Hoseok sesimi duyduğunda kaş göz yaparak sessiz olmam konusunda uyarmıştı. Normalde konuşmamam gerekiyordu ancak merakıma yenik düşmüştüm. Buna rağmen Sooyoung beni duymamıştı.

İlerideki Yoongi'yi gördüğümde, hafifçe kafasını sağa eğerek elinde çanta olan adamı gösterdiğinde tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. Bu bir kaç sefer amcamın yanında gördüğüm yardımcısıydı. Tabiki en güvendiği insana dosyaları verecekti, ne zannetmiştim?

Hoseok kafasıyla onaylayıp beni dürttü. Ben de yere bir şey düşürmüş gibi eğilip adamın hangisi olduğunu, Seulgi ile Jimin'e anlatmaya çalıştım. Sesimin kısık olmasından duydular mı emin bile değildim, Hoseok bana baktığında da hala ikisinin onaylamasını duymamak endişe yarattı.

"Adamı görüyorum."

Jimin'in sesi sonunda kulağıma ulaştığında, Hoseok'u onaylamak için gözlerimi kırptım. Ardından bir şekilde Yoongi'yi de onayladıktan sonra adamı dikizlemeye devam ettik.

Buraya kadar ölmediysem, bungee jumping yapsam bile ölmezdim.

"Adam ilerliyor, Chanyeol ne durumdasın?"

Night ↠ Yoongi🌙Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin