Night ↠ Yoongi🌙

11

...

"Gerçekten o kıza güvenebileceğinizden emin değilim." Chanyeol konuşmuştu.

"Yani düşünsenize bir anda niye size inansın, onu kaçıran birine? Ben olsam çoktan ağlaya ağlaya bağırıyordum bahçede."

Sooyoung sertçe ona vurduğunda Chanyeol suratını buruşturdu. "Yapardın eminim ama bunu bilmemize gerek yoktu."

"Yani bana da biraz öyle geliyor ama Seungwan hiç pis işler karıştıracak gibi biri gelmiyor."

Jimin, Hoseok'u onayladı. "Hoseok hyungun fikri iki saniye sonra değişebilir ama bana da öyle geldi."

"Seulgi ne diyor bu konuda?" 

Bahsettiği durumu önceden yaşamış olan üçlü kafalarını eğdiler, sonrasında Yoongi Sooyoung'a cevap verdi. "Ona kalsa otu boku biz yaptık, kızın hayatını da mahvettik, ailesini de biz öldürdük-"

"O kadar da abartmadım salak."

Ortama giren Seulgi elini kuruladıktan sonra bahçedeki puflardan birine oturdu. "Yani, herkese hemen güvenemeyiz. Ki zor güvenen insanlar olarak hiç güvenmemeliyiz belki de ama..."

"Ama..."

Seulgi önce Jimin'e ardından diğerlerine döndü. 

"En son size konuşun onunla dediğimde gerçekten işe yaradı." Daha sonra eliyle dediklerini desteklemek istercesine Yoongi'ye doğrulttu. "Elimizdeki bilgilerle uyuşan farklı bilgiler öğrendik ki Yoongi'de çoğu yerde yalan söylemediğini onayladı."

"Geri kalan kısımlarında?" 

"Geri kalan kısımlarını hala araştrıyoruz gerizekalı Chanyeol. Yani onlar... Ama hazır bizim tarafımıza biraz olsun geçmişken onun üstüne gidersek bu sefer bize hiç güvenmemesine sebep oluruz."

"Yoongi oppa neden her şeyi kıza anlattı, peki? Madem kız size anlatmış, siz ona her şeyinizi dökmemeliydiniz."

Yoongi eğdiği kafasını Sooyoung'a doğru çevirdiğinde sinirlenmiş bir yüz ifadesi takınmıştı. "Dediklerinde gerçekten haklı olsaydın, ben zaten kıza bir şeyler anlatmamış olurdum."

"Ne demek şimdi bu?"

"Kız her şeyi bana anlatmadı, söylediği tek bir kanıt doğru söylediğine işaretti ve ben de o anlattıktan sonra anlattım. O kanıttan sonra."

"Ne kanıtı?" 

Yoongi, Sooyoung'a sinirleniyordu. İşi olmayan şeylere burnunu sokma huyundan bıkmıştı.

"O kısım seni ilgilendirmiyor." Sooyoung neşeli halinden çıkıp kaşlarını düz hale getirdiğinde alayla gülerek geriye yaslandı.

"Yani demem o ki," Odağını Jimin ve Hoseok'a yöneltti. Akıllarını karıştıran Chanyeol ve Sooyoung'a karşı kendilerine inanmalarını istiyordu. "Cenaze kayıtlarını siz de izlediniz, elimizde hastane kayıtları var ve Jaesun gerçekten birine yaptırmış bunu. Neden kendi ortağı olan birine zarar versin?"

Ortamda dediklerinden bir şey anlamayan iki suratı görünce gülümsedi. Sevinçten çok, istediğini almış memnuniyet gülümsemesiydi bu. "Ama yine de henüz her şeyimizi bilmiyor. Ayrıca dediklerimizi de alıp dışarıya çıkartacak hali yok."

Odağını Chanyeol ve Sooyoung'a yöneltti. "Değil mi?"

"Yok artık! Fazla oluyorsun."

Sinirlenen Sooyoung'a gayet sakin bir yüz ifadesiyle baktı. Chanyeol bu sırada Sooyoung ile ayağa kalkmış ikizinin kolundan tutuyordu. "Gidelim Soo, sakinleş."