Night ↠ Yoongi🌙

16

Seungwan'dan

Geçen haftalar boyunca allak bullak olmuş kafamız ile geçirdiğimiz günleri hatırlamamak bir yana, kaç saat uyuyup kaç saat uykusuz kaldığımızı bile hatırlamıyordum.

İki üç gün aralıklarla masada uyuyakalıyor, sonra küçükken büyücülerin varlığına inandığım zamanlar ki gibi kendi odamda uyanıyordum.

Büyücülerin muhtemel adı Hoseok, Jimin veya Yoongi diye tahmin ediyordum.

Çünkü anlattıklarına göre bir kez uyandığımda Hoseok'a tokat atmış, diğerinde ise kendimi Jimin'in kucağından aşağı atmıştım.

Tabi, 'Son uykumun yarısında uyanırsam hiçbir şey hatırlamam Seungwan' olarak söylediklerinin bir gramını bile hatırlamıyordum.

Yoongi'den bahsetmek bile istemiyordum, çünkü en son ona uygunsuz şeyler yaptığım ile ilgili benimle dalga geçiyordu.

En kötü ne yapmış olabilirim diyordum ama, yapmış olabilme ihtimalimin olması beni daha çok strese sokuyordu.

Sonuç olarak benim gibi olan dört insanla beraber, şirketin en ufak bir açığını bulup daha kolay sızabilmek için gecemizi gündüzümüze katmış ve en sonunda yine uyuyakalmıştım.

Tutulan belim bunun göstergesiydi ama yattığım yumuşak yatakta bunu nasıl becerebilmiştim bilmiyordum.

Zoraki olarak gözlerimi açtığımda direk olarak açık perdeden giren güneş ışığı ile göz göze gelmiş, ve zaten zor açtığım gözlerimi tekrardan kapatmak zorunda kalmıştım.

Ama aklımdaki soru şuydu, pencere yatağın sağında kaldığı için perde açık olsa bile gözümü rahatsız etmeyen güneş, şimdi direk olarak nasıl gözüme girebiliyordu?

Yatakta nasıl yattığımı tahmin etmek istemiyordum.

Hafifçe gözümü açarak ışığa alışmaya çalıştığımda, en sonunda dayanamayarak elimi önüme siper etmeye çalıştım. Yavaş yavaş uyanan bedenim ile her yerimin ağrıdığını fark etmemle kaşlarımı çattım. Yumuşacık yerde, bir insan nasıl boynunun tutulmasına sebep olabilirdi?

Tabi, yattığım yer yumuşacık bir yer olsaydı haklı olabilirdim.

Kasılan bedenimin nasıl bir şekilde olduğunu düşünmekle geçirdiğim 2 dakikadan sonra, sonunda yatağa dik olarak yattığımı fark etmiştim. Gözümü açtığımda görüş açıma giren yastığım ve pencere yüzünden iyice yüzümü buruşturup kalkmaya çalıştım.

Az önce yastığım demiştim, değil mi?

Nerede olduğumu idrak etmeye çalışırken kolumu koyduğum başka birinin bacakları, saçlarımda olduğunu yeni fark ettiğim el yüzünden telaşlanmaya başladım.

Başımı koluma yaslamıştım. Ama kolumu koyduğum yer yatak değil, gayet rahat bir şekilde yattığım Yoongi'nin bacaklarıydı.

Tanrı aşkına, biz bu hale nasıl gelmiştik?

Ellerimi utanmadan koyduğum bacaklarından yavaşça çekerken arkamda göremediğim Yoongi'nin bu halime şahit olma düşüncesi korkutmaya başladı.

Tamam, tam anlamıyla arkamı döndüğümde bana sırıtırak bakmasından korkuyordum.

Ancak onun saçlarımdaki elini itemeden yatakta diğer tarafa döndüğümde, gözlerimi uyurken başı sol omzuna düşmüş Yoongi ile buluşturdum.

Üstündeki dünden kalma kıyafetlere baktığımda, burada uyuyakalmış olduğunu fark ettim. Yatak başlığına yaslanmış bedeni hafif aşağıya kaysa da, yine de dik bir pozisyonda yatakta oturur bir şekilde uyuyakalmıştı.