Night ↠ Yoongi🌙

10

Seungwan'dan

"Eee, bir şey söyleyin hadi."

Salonda toplanmış ve hepimiz koltuklara yığılmıştık. Bütün gece adam akıllı uyuyamamıştım ve içtiğim sütlü kahve de ilk defa yardımcı olmamıştı bana. Kafamın her hareketinde çatlama sesini hissedebiliyordum.

"Ben uyumayı teklif ediyorum, sonra da konuşabiliriz bence."

Koltuğun koluna dirseğimi yaslandığımda bu durumda olanın bir tek benim olduğumu fark ettiğimde üzülsem de belli etmedim. Herkes mis gibi uyku çekmişti işte. Yoongi hariç.

O da bütün gece odamdaki koltuğukta oturup beklemişti. Bazen odadan çıktığını fark etsem de sonrasında odaya dönmüştü. Muhtemelen uyuduğumu sanıyordu ama gözüme gram uyku girmemişti.

Tahminen onunkine girmediği gibi.

"Seulgi gelecek onu bekleyelim."

Sesli bir nefes vererek Jimin'e baktım. Sahi, Seulgi neden gelmemişti? "Seulgi nerde Jimin?"

Bana dönüp yutkunduğunda gözlerini kaçırmıştı. "Ona bir şey mi oldu?"

"Hayır, hayır olmadı. Gelir birazdan."

Gözlerimi devirip kafamı tekrar koltuğa yasladım. "Soru sorsak suç, konuşsak suç..."

Koltuğa yaslanmış olan Yoongi'ye baktım. Bir şeyler düşünür gibi bir hali vardı. Ardından aklına bir şeyler gelmiş gibi aniden kafasını Jimin'e çevirdiğinde Jimin'in irkildiğini fark etmiştim.

"Seulgi tek mi gelecek yoksa-"

"Tek gelmesini söyledim."

Jimin hışımla Yoongi'nin sözünü kestiğinde şaşırmam gerekiyordu ama Hoseok'a baktığımda onun gayet normal tepki verdiğini görmüştüm. Ne yani, ne oluyordu?

Yan tarafımdaki Hoseok'u dürtüp ikisini işaret ettiğimde bana saniyelik bakıp ardından telefonuna geri dönmüştü.

En azından o takar diye düşünmüştüm.

"Şimdi hiçbiriniz burada ne döndüğünü söylemeyecek mi?"

Güzel, kimsenin dikkatini çekmemiştim. "Hoseok?"

"Üzgünüm." Elleriyle Yoongi'yi işaret edip yerinden kalkmıştı.

"Of," Sinirle arkasından baktığımda duymamazlıktan geliyordu. "İyi ki bir şey sorduk."

Jimin'in kıkırdadığını fark ettiğimde sinirle ona bakarken elime gelen yastığı Yoongi'ye fırlattığımda kulağıma gelen şaşkınlık nidası ile gülümsedim. En azından bakmadan istediğim noktayı vurabilmiştim. "Kızım ne tür psikopatsın sen?"

"Ben her şeyi bilirim bozuntusu," Sonrasında ona döndüm. "Ne bok oluyor anlatmayı düşünüyor musun?"

"Tamam, pes ediyorum." Elindeki yastığı kaşla göz arasında bana geri fırlattığında bu sefer şaşırma sırası bendeydi. "Park ikizler ile beraber Seulgi. Oldu mu?"

Attığı yastığı bağdaş yaptığım bacaklarımın ortasına koyduktan sonra iyice sarıldım. "Olmadı. Onlar kim?"

"He, deyip geçmen gerekiyordu noona."

"Jimin, Seulgi'yi ara ikisini alıp beraber gelsinler. Seungwan sen de kalk, odadan dosyaları alıp getirelim. Hiçbir işe yaramayacak yoksa."

Jimin "Emredersin hyung." diyip telefonunu çıkarırken ben de ayağa kalkmış sorumu es geçmesine rağmen umursamadan Yoongi'yi takip ediyordum.