XI.BÖLÜM

8 3 0
                                    

  



  Uyandığımda başımın ağrısı o kadar fazlaydı ki, etrafı bulanık görüyordum. Yatakta doğruldum ve gün ışığının yüzüme değmesine izin verdim. Saate baktığımda daha 7'ydi. Hemen hızlı bir duş alıp çıkmalıydım. Araf'ın adamlarından beni ona götürmelerini isteyecektim. Ona  ihtiyacım vardı. Bir zamanlar beni öldürmek isteyen adama... Bu sefer konuşacaktım. Ona hayatından çıkmak istediğimi söyleyecektim. Ben de onu bırakacaktım. Daha doğrusu onu iyiliği için bırakacaktım. Kalktım ve banyoya ilerleyip hızlı bir duş aldım. Çıktıktan sonra giyinip saçlarımı hallettim. Aşağı indim ve mutfağa ilerledim. Orada gördüğüm herhangi birini durdurup konuştum;

-Kahvaltı hazırlamayın. Araf'ın adamlarından birini yanıma gönder. Bahçedeyim.

Kız kafasını onaylarcasına sallayıp mutfaktan çıktı. Bende çantamı alıp bahçeye ilerledim. Arabanın yanına gittiğimde yanıma 3 adam geldi;

-Arya Hanım, bir sorun mu var?

diye biri hemen sorduğunda hemen konuştum;

-Ben Araf'ın yanına gitmek istiyorum.

dediğimde yüzlerinde oluşan ifade bunun imkansız olduğunu haykırıyordu. Ama gidecektim. Kaşlarımı çattım ve bu sefer daha etkili olacağını düşündüğüm bir sesle konuştum;

-Ben Araf'ı istiyorum.

Bu sefer adamlardan biri gözlerini devirip elini cebine soktu ve telefonunu çıkardı. Anlaşılan Araf'ı arayacaktı. Yanındaki adam da ona onaylarcasına bakınca telefonu kurcalamaya başladı ve kulağına koydu. Eğer Araf'ı arıyorsa şuan uyuyor olabilirdi. Sonunda karşıdaki kişi telefonu açtığında aradıkları kişinin Araf olduğu kesinleşmişti;

-Arya Hanım sizin yanınıza gelmek istediğini söylüyor.

dediğinde adam Araf'ın dediğini dinleyip telefonu bana uzattı;

-Arya, istesem seni de yanıma alırdım. İşe git ve Poyraz'la ilgili yapman gerekenlere devam et. İtiraz istemiyorum.

deyip telefonu yüzüme kapattığında alıştığımdan şaşırmamıştım. Sessiz kalıp başımı öne eğdim ve telefonu sahibine uzattım. Daha sonra arabaya bindim. İşe gidip Araf'ın ajanlığına devam etmeliydim. Aklımı bu şekilde toplayabilir ve Araf'la konuşmak istediklerime karar verebilirdim. Sessizce telefonumu çıkardım ve kulaklığı taktım.
...
 
  Şirkete geldiğimde her zaman ki gibiydi her şey. Ilerledim ve asansöre bindim. 27.kata bastım ve bekledim. Bir türlü bitmek bilmiyordu bu asansör yolculuğu da. Neyse ki asansörde tektim de gerilmiyordum. Sonunda odama geldiğimde derin bir nefes alıp içeri girdim. Bugün de heyecanlı olacaktı, programa baktığımda anlamıştım. Sadece öğleden önce 4 toplantı vardı. Öğleden sonraysa 7... Araf'ın burada olmaması garip bir şekilde beni rahatsız ediyordu ve güvende olduğumu hissetmiyordum. Ve bir de buna rağmen onun iyiliği için ondan uzaklaşmaya çalışıyordum. Ama dediğim gibi onun iyiliği içindi her şey... Son zamanlarda onunla konuşamıyordum o zaman ona mesaj atarak ulaşabilirdim. Hem fazla heyecan yapmazdım, hemde söyleyeceklerimi fazla uzatmadan hallederdim. Telefonu elime aldım ve Poyraz gelmeden aradan çıkarmaya karar verdim. "Araf Bey" kişisine tıkladım ve yazmaya başladım;

-Araf,ben seninle birkaç şey konuşmak istiyorum ve bir türlü bu konuşma için güzel bir zaman bulamadım. Ben daha fazla senin hayatında kalmak istemiyorum çünkü ben, hayatında olduğum her kişiye zarar veriyorum. 2 gün önce yaşadığın şeyle ilgili konuşmak istemediğini biliyorum ama sanırım o benim yüzümdendi. Sana o kadar soru sormasaydım, belki de o kadar kötü olmazdın. Beni kendinden uzaklaştırmayacağını biliyorum. Çünkü ben senin hapsindeyim. En azından uzaktan kontrol edebilirsin. Ben senin için büyük bir tehlike oluşturuyorum ve benden uzak durmanı istiyorum.

   Okumadan mesajı gönderdim ve telefonu kenara koydum. Az önce Poyraz'ın kapısının açılma sesini duymuştum. Gidip ona bugünkü program hakkında bilgi vermeliydim. Daha sonra imzalanması gereken dosyaları almalıydım aşağıdan. Bugün kim bilir kaç dosya inceleyecektim?

Ayağa kalktım ve odadan çıktım. Poyraz'ın odasının önüne geldiğimde kapıyı çaldım ve içeriden gelen sesle girdim. Hala uykulu,aynı zamanda bakımlı görünüyordu. Masasının önüne ilerledim ve konuştum;

-Günaydın Poyraz Bey. Bugünkü programdan bahsetmek istiyorum.

Kafasını onaylarcasına sallayınca devam ettim;

-Bugün öğleden önce 4, öğleden sonraysa 7 toplantınız var.

dediğimde gözlerini kocaman açtı;

-Toplamda 11 toplantı oluyor farkında mısın?!

Sesini yükselttiğinde bu durumdan pek hoşnut olmadığını anlamıştım;

-Poyraz Bey,isterseniz bazılarını erteleyebiliriz?

diye sorduğumda dalga geçercesine gülümsemeye başladı;

-Ben öyle bir şey demedim.

Al işte bu da Araf'a benzemeye başlamıştı. Sessiz kaldım ve konuşmasını bekledim;

-Arya, öğleden sonraki son iki toplantıyı iptal et sadece.

Kafamı salladım ve odadan çıktım. Kendi odama gidip yeni toplantı düzenlemesini yaptıktan sonra aşağı inip dosyaları aldım. Nereden bakılsa en az 40 dosya vardı. Acaba Araf cevap yazmış mıydı? Telefonumu yanıma almamış,odada bırakmıştım. Gerçi alsam bile ellerim bu kadar doluyken bakamazdım.

  Odama geldiğimde kolumla açtım kapıyı ve içeri girip ayağımla kapattım. Masaya ilerledim ve dosyaları koydum. Telefonuma uzandım ve gelen mesajla ne düşüneceğimi bilememiştim;

-...

OLAY YERİ:KALBİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin