Kafamı yastığın üzerine koyduğumda Natasha' nın anlattıkları kafamın içini kucalamaya başlamıştı. Sonuçta Natasha' nın yaşadıkları benimde başıma gelebilir, aynı duyguları bende hissedebilirdim. Ona gülmemin çok anlamsız olduğunu şu dakikalarda hissedebiliyordum. Daha sonra birden bire korkumun yersiz olabileceği ve Natasha tarafından kandırılmış olabileceğim aklıma geliyordu. Bunları sırf bizi korkutmak için söylediyse yaptığı gerçekten de büyük bir ayıp olabilecek bir tutumdu. Ama birden okula gelmeden bir gün önce Whatsapptan bana atılan mesaj da aklıma o anda gelmişti. İşte o an gerçekten korktuğumu hissettim. Ama beynim daha fazla düşünmeme izin vermiyordu. Günün yorgunluğu ile uykuya daldım. Bir anda bedenimi bir ateş kapladı. Sanki sıtma nöbetine girmiş gibi titremeye başladım. Daha sonra ranzam dan sadağından çıkan bir ok gibi fırladım. Çığlığa benzer bir ses atmıştım ( bunu daha sonra Natasha' dan öğrendim. ) fazla uzun sürmeden terlediğimi fark ettim. Saniyeler sonra o korkunç kabus gözlerimin önüne geldi. Çıkarttığım çığlıkla ve uyku sersemliğinden ötürü çıkardığım iniltilerle Nikki ve Natasha' yı da uyandırmıştım. Onlar da korkmuşa benziyorlardı.
Natasha birden yatağından doğruldu ve ;
Natasha : " Neyin var Anastasya, su ister misin ? "
Anastasya : " Evet lütfen. "
Natasha ranzasından atladı ve sehpanın üzerinde olan sürahi ve bardağı alıp suyu bardağa doldurdu. Nazik ve kibar hareketler ile suyu Anastasya' ya uzattı. Anastasya suyu bir yudumda içti. Nikki daha olanların farkında değildi boğuk ve cırtlak bir ses ile ;
Nikki : " Neler oluyor burada ? Ne yapıyorsunuz ?
Anastasya : Hiçbir şey sadece bir kabus gördüm. Gerçekten önemli bir şey yok.
Natasha : Hadi bakalım sadece bir kabus. Herkes yatsın. Yarın yorucu bir gün olacak.
Anastasya ve diğer iki kızda ranzalarına çıkıp yattılar ve deliksiz bir uyku çektiler. Sabah 6.30' da Fransız Öğretmenin alarm sesine benzetilebilecek sesi duyuldu.
Fransız Öğretmen : " Les filles , le' ve - toi. Porter des uniformes d'ecole et descendre (" Kızlar kalkın. Üniformalarınızı giyin ve alt kata inin"
Natasha, Anastasya, Nikki : " Qui sur ( peki efendim ) "
Kızlar ranzalarından uyku sersemliğinin getirmiş olduğu bir yavaşlık ile doğruldular. İlk önce ayağa Anastasya kalkmıştı. Bavulundan üniformasını ve tarağını çıkardı. Önce saçlarını taradı. Badem rengine benzeyen saçları çok dolgun ve kalındı ayrıcada sık ve düzdü. Diğer kızlarda aynı şekilde ranzalarından doğruluk bavullarından üniformalarını ve gereken bazı önemsiz eşyalarını çıkartıp giyinmeye başladılar.
Natasha : " Nikki neden giyinmiyorsun ? Fransız Öğretmen ( onu artık böyle adlandırıyorlardı ) birazdan gelir. Daha ilk günden azar yemek istemezsin değil mi ? "
Nikki : " Şey, ben birazcık utanıyorum da. Yani benimkileri görmeniz hoşuma gitmez. "
Anastasya ve Natasha bu duruma kahkahayı basmışlardı.
Natasha : Kız, sende olan bizde de var. Merak etme bir şeycik olmaz.
Anastasya : Hadi çıkart üstünü. Yoksa hepimiz Fransız Öğretmen tarafından azarlanırız.
Anastasya Fransız Öğretmenin ismi geçince aklına Natasha' nın anlattığı korku dolu hikaye geldi ve cesaretini toplayıp ;
Anastasya : " Şey Natasha, sana bir şey soracağım. Dünkü anlattığın hikaye gerçek mi ? Yoksa sadece bizi kandırmak için mi bu hikayeyi uydurdun ? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LANET
HorrorMerhaba arkadaşlar. Kitap hakkında yorum yapmayacağım yorumu size bırakıyorum.