Sıradan Bir Okul Günü

18 10 0
                                    

Nikki' nin aniden vefat etmesi Anastasya' yı ve Natasha' yı oldukça çok şaşırtmıştı. İki kızda gece vakti hiç uyumamıştı. Ama en ufak bir uykusuzluk duymuyorlardı. Sanki Nikki' nin ardından yas tutuyorlarmış hissi yaratıyordu uykusuzluk onlarda. Sabaha kadar hiç konuşmadılar. Fakat ikisi de birbirlerinin uyuyamadığını biliyorlar ve bu olayın nasıl meydana geldiğini kendi beyinleri içerisinde idrak etmeye çalışıyorlardı. Saat dört sıralarında Natasha' nın hüzünlü sesi odanın sessizliğini bir nebze olsa dahi dağıtmıştı.

Natasha : " Nasıl ölür, nasıl. Bunu idrak edemiyorum, anlayamıyorum Anastasya. Bu yaşananlar sana da tuhaf gelmiyor mu ? "

Anastasya : " Evet, evet bunlar gerçekten de çok tuhaf ve mantıksız Natasha. Fakat olan tüm şeylerin birbirlerine bağlantısının olduğunu düşünüyorum. Yani senin anlattıkların. Bay Richard, sonra müdürün elinde gördüğümüz o mektup, o mektubun aynısı Nikki' nin elinde de vardı fark ettin mi ? "

Natasha : " Hayır, hayır ben ben fark edemedim. O an bir nevi şoktaydım anlıyor musun ? Birde bu olanların nasıl bir bağlantısı olabilir ki ? "

Anastasya : " Bak Natasha, düşündüklerimi sana anlatacağım fakat şu an değil. Herkes yorgun, üzgün ve tükenmiş bir halde, anlıyor musun ?

Anastasya' nın bu sözlerinden sonra Natasha söyleyecek bir söz bulamadı ve tekrardan Nikki' yi düşünmeye başladı. Aslında daha yeni tanışıyorlardı fakat birbirlerine o kadar çok bağlanmışlardı ki dört, beş yıllık dostlukları aratmazdı. Birbirlerini daha ilk görüşten çok sevmişlerdi. Fakat bu aniden yaşanmış olan ayrılık, onları karşı konulamaz bir hüzne sevk ediyor ve içinden çıkılamaz bir hal alıyordu.

Hiç konuşmadan kahvaltıya kadar yataklarında hareketsizce Nikki' yi ve bunlar onun başına nasıl geldiğini düşünüyorlardı. Eninde sonunda sabah olacaktı ve yeni bir gün başlayacaktı. Herkes bunun farkındaydı. Anastasya' dan tutun da kahyaya kadar. 

Sabah sonunda olmuştu. Hiçbir şey olmamış gibi Fransız Öğretmen katları teker teker gezmiş tüm çocukları kahvaltı için kaldırmaya başlamıştı. Nihayet kızların odasına da geldi

Fransız Öğretmen : " Bonjour les filles, levons-nous. Petit déjeuner en bas pour vous. ( Günaydın kızlar, haydi bakalım kalkın. Kahvaltı sizin için alt katta. ) "

Kızlar bu sözlere karşılık hiçbir şey söylemediler. İlk önce ranza dan Natasha doğruldu. Sanki Nikki' nin ölme sebebi Fransız Öğretmende imiş gibi ona düşmanca baktı. Anastaya' nın yüzünde ise hiçbir tepki işareti yoktu. Fransız Öğretmen Natasha' nın bu halini görünce anne şefkatini aratmayacak şekilde ona : 

Fransız Öğretmen : " Oh, chérie. Qu'est-ce qui vous est arrivé? Ou es-tu malade? Ne t'inquiète pas, chérie, tout le monde va mourir un jour. La police enquête. Nous ne pouvons rien faire, mon cher. Viens avec moi, allons déjeuner. ( Oh, tatlım. Ne oldu sana böyle. Yoksa hasta mısın ? Üzülme tatlım bir gün herkes ölecek. Polis araştırıyor işte. Elimizden bir şey gelmiyor güzelim. Hadi gel benimle, beraber kahvaltıya gidelim. ) "

Natasha bu iyi niyetli ısrarlara dayanamayarak onunla kahvaltı yapmayı kabul etti. Anastasya katı yürekli bir kadının dünden sonra nasıl bu kadar yumuşayabildiğini anlayamıyordu. Herhalde kötü günler herkesi değiştiriyor diye düşündü. Aniden kendisininde değişebileceği ihtimali aklından geçti ve bu konuyu düşünmeden unutup gitti. Natasha Fransız Öğretmen ile birlikte kahvaltı etmeye gittikten sonra Anastasya da üniformasını giyip yemekhaneye doğru koridorda yürüdü. Yemek hane alt kattaydı. Alt kata indi ve sıranın çok az olduğunu gördü. Bu iyi bir şeydi. Derse aç bir şekilde girmeyecekti en azından.

LANETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin