-İMKANSİZ-

137 53 5
                                    

"Hadi duru geç kalıyoruz" dememe rağmen duru'nun hızlanmak gibi bi niyeti yoktu.
"tamam kızım geldim. Hem biz onları 1 haftadır bekliyoruz onlar 5 dakika beklese bence bişey olmaz."
Bu kız benim sinir sistemimle oynuyordu ama yinede çok seviyodum bu salağı.
"saçmalama duru o patron bizse çalışan olucaz eğer kaba etini azcık kaldırırsan!" sonunda gelmişti kapıya ve kapıyı çekip çıktık birlikte ve taksi durağına doğru yürümeye başladık ben her ne kadar istemesemde duru 'geç kaldık diyodun' diyip bu yaptığımıza ihtiyacımız olduğunu söylemişti, ve haklıydı eğer yarım saat içinde kafede olmazsak yeni kazandığımız işimizi kaybedicektik.

Pardon! size kendimi tanıtmadım, ben Gece Işık 22 yaşındayım ve bazı sebeplerden dolayı okumuyordum ve 2 hafta önce ailemden ayrılmıştım yani farklı eve çıkmıştım. Duru benim en yakın arkadaşımdı oda okumuyodu sanırım ailesinin maddi durumu iyi olduğu için okumak istememişti. Duru'yla lise sonda tanışmıştık bizim okula bizim sınıfa gelmişti  tek ve en yakın arkadaşım oldu. oda beni yalnız bırakmayıp benimle aynı eve çıkmıştı yani artık aynı evde yaşıyoduk.

Sonunda taksiden ücreti ödeyip indik. ve karşımızda "GÜNEŞ CAFE" Duruyordu. Heyecanlanmıştım bu ilk çalışacağım yer değildi. Ama içimde tuhaf bir his vardı. Fazla düşünmedim ve içeriye girdik duruyla birlikte. Bir çalışanın yanına gittik.

"Pardon biz çalışmak için gelmiştik, yani 1 hafta önce dosya doldurduk ve dün bizi aramıştınız."
"Evet hatırladım hatta sizi ben aradım." diyip gülümsedi bize.
Bizde ona gülümsemiştik çok sıcak kanlı birine benziyodu. Elimi uzatıp,
"Ben Gece." Dedim duru da aynı şekilde,
"Ben de Duru." Dedi.
Kız bize bakıp tekrar gülümsedi ve ilk önce duru ya elini uzatıp,
"Ben de mira, tanıştığıma memnun oldum." Dedi bizde elini sıkıp memnun olduk dedik. Duru patronun odasını sorunca mira bize koridoraki sonununcu kapı olduğunu söyledi. Ona teşekkür edip odaya doğru ilerlemeye başladık. Içimde ki o tuhaf heyecan yine başlamıştı ama neden?

Kapıyı 2 kere tıklattık ve içeriden gel komutunu bekledik.

Gür ve narin bi ses ikisi nasıl oluyo bilmiyorum ama "gel" diye bağırdı. Bizde daha fazla beklemeden içeri girdik ben önüme bakıyodum neden bilmiyorum ama karşıya bakıcak cesareti kendimde bulamıyodum oysa ki ben hayatım boyunca cesur biri olmuştum!

"Biz iş için gelmiştik dün arayıp işe kabul edildiğimiz söylendi." Duru cümlesini bitirmişti ama hala kafamı kaldıramıyodum.

"İsimleriniz nedir kızlar?" Yine o konuşmuştu ve kafamı kaldırıp yüzüne bakmamla büyük bir şok geçirdim.

'Bu o!' Diye mırıldandım ve gözlerimden 2 damla yaş kendilerini özgürlüğe bıraktı. Dizlerim titriyodu ve göz yaşlarımın ardı arkası durmuyodu 'bu olamaz imkansız bu' her ne kadar inkâr etsemde karşımdaydı. O karşımda durmuş şaşkınca bana bakıyodu ama bu nasıl olurdu? O ölmüştü!

"Gece iyi misin? Neyin var konuşsana" gibi şeyler söylüyodu bense gözlerimi ondan alamıyodum.

"Arkadaşınız iyi değil sanırım isterseniz bi su getirin."
Duru odadan çıkmıştı bense daha fazla ayakta duramayıp dizlerimin üzerine çökmüştüm. O yanıma gelmişti çoktan ben hala inanamıyodum bana dokunucakken bağırdım ona.

"Dokunma bana! Sen öldün gerçek değilsin."

5 YIL ÖNCE HAZİRAN 15 (medyayı dinleyerek okumanızı tavsiye ederim.)

"Gece hadi kızım yemek yapmayı bırakta hazırlan Enes gelir birazdan." Annem Enes diyince çok heyecanlanmıştım.
"Tamam annelerin gülü hemen hazırlanıyorum."
"Güneş sen hazır mısın annem?" Annem bunu ablama sormuştu onunda sevgilisi gelicekti ve birlikte akşam yemeği yiyecektik.
"Evet annem hazırım, aa sen hazırlanmamışsın ama hadi çıkın hazırlanın siz ben son dokunuşları yaparım."

BU O!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin