BU O!

-MEZARLIK-

Hastaneden sabah çıkmıştım gidip anneme baktım gizlice ve hepsi uyuyordu. Onlara hala çok sinirliydim onların saçma oyunları yüzünden dün mezarlığa gidememiştim.

Duruya eve gitmesini söylemiştim bende bir kafeye gidip acı bir kahve istedim bu sırada merte de mesaj attım oda benimle birlikte gelmek istemişti ama daha cevap vermedi.

Kahvemi içtim ve mertten mesaj bekliyordum o gelince birlikte gideriz diye düşündüm. Telefonum birden titreyince mesaj geldiğini anladım ve hemen baktım.

'Mert'
"Gece kusura bakama benim ufak bir işim var sen tek başına gider misin?"

Aslında tek gitmek benim içinde çok iyi olurdu.

'Gece'
"Olur tabi ki kolay gelsin sana:)"

Kafeden parayı ödeyip çıktım mezarlık buraya yakındı zaten. Biraz yürümem gerekiyordu sadece.

10 dakika sonra mezarlığa geldim burayı çok iyi biliyordum artık ezberlemiştim kim nerde yatıyor diye ve canımın yarısının yattı yeri. Vakit kaybetmeden gittim sevdiğimin yanına onu çok özlemiştim.

Biraz su doldurdum şişeye ve üzerine döktüm daha sonra dua okudum ve artık konuşmaya başlıyabiliriz.

"Sevgilim özledin mi beni? Ben seni çok özledim özür dilerim uzun zamandır yanına gelemiyorum ama seni hep seviyorum biliyorsun dimi sen. Annemler seni unutmamı ve hayatıma bakmamı istiyorlar ama ben istemiyorum. Benim tek bir hayalim vardı oda seninle birlikte burada yatıyor."

Ne zaman ağlamaya başladım bilmiyorum.

"Ben seni hâlâ ilk gün ki gibi seviyorum. Aslında dün gelicektim yanına ama yaşanan bazı talihsiz ve üzücü şeyler için gelemedim. Neden bıraktın ki beni enes? Birlikte çok mutlu olabilirdik. Bak şimdi çok mu güzel sen orada karanlık soğuk toprağın altında ben burada yalnızlık ve hasret içinde."

Artık daha fazla dayanamadım ve sesli bir şekilde hıçkırdım göz yaşlarım dinmek nedir bilmiyordu.

"Bak sen burada olsaydın belkide üniversite okurduk ya da evlenirdik mutlu olurduk ama böyle olmak çok canımı yakıyor enes. Biri çıktı karşıma aynı senin gibi bakıyor senin gibi konuşuyor. Sen sandım ilk başta sana çok benziyor enes uzak durmaya çalışıyorum çünki sen varsın seni yok sayamam."

"Biliyorum ağlamamı sevmiyorsun ve istemiyorsun ama ağlamaktan başka birşey gelmiyor ki elimden."

5 yıl önce

"Gecem ağlama lütfen."
"Ya nasıl ağlamıyım enes o benim en sevdigimdi."

Burnumu çektim ve ağlamaya devam ettim eneste bana sarılmış iki saattir o şekilde ağlıyordum.

"Ben burda neciyim sümüklü hatun!"
"Iyy sümüklü hatun ne be?"
"İki saattir burda bütün sümüklerini omuzuma döktün fark etmedim sanma."
"Tamam o zaman enes bey siz gidin ben burda tek başıma ağlarım. Zaten cuside beni bıraktı."

Bu sefer daha yükses sesle ağlamıştım belki gitmez diye zaten gitmez beni burda yalnız bırakmaz biliyorum ama yinede duygu sömürüsü şart.

"Gecem bir oyuncak inek için iki saattir ağladığını biliysun dimi?"
"Bilmez miyim o benim en sevdiğim oyuncağımdı."
"Ağlama artık senin yere düşen tek bir göz yaşın benim yüreğimde yangınlar oluşturuyor."
"Gerçekten mi?"
"Gerçekten hem ben sana yenisini alırım olmaz mı?"
"Hepsi o küçük canavar yüzünden. Öldürdu benim cusi mi."
"Bir gün bende ölücem aceba benim içinde bu kadar ağlar mısın?"
"Ne saçmalıyorsun sen ne ölmesi?"
"Bilmem bir anda aklıma geldi. Olur da bir gün senden önce ölürsem bu kadar çok ağlama tamam mı?"
"Biraz daha böyle konuşursan seni ben öldürücem enes!"