zoologic [boyxboy]

iz mi leke mi

"Aptal iyilik perisi..."

Bakışları durmadan yüzümde turlarken masum bir ifadeyle kırpıştırdığı gözlerinin rengine odaklanmıştım. Ona aptal dememi umursamış gibi görünmüyordu çünkü bu akşam bana teslim olmuştu. Bu teslimiyeti yadırgamıyor olmam bana endişe veriyordu ama sarhoş halimle bir şeyler için endişelenecek değildim. Kendimi anın akışına bırakmış, karşımdaki çocuğu izliyor ve bu kadar düzgün bir tipe sahip olabilmeyi nasıl başardığını falan düşünüyordum. Pek romantik değil ha? Eh, öyle olsa garip olurdu zaten. Sonunda yüzümde turlayan bakışları gözlerimde sabitlendiğinde onu izlediğimi fark etmiş ve hayretle büyüyen gözlerini hızla yüzümden kaçırmıştı. Utanmış mıydı o?

"Şey... Sigara..." Sesinin pürüzlü çıktığını fark ederek boğazını temizlemiş ve başını eğmişti "Sigaran var mı?"

"Bunu önceden söylediğimi düşünüyordum." Alay dolu bir tavırla cevap vermeden önce onu baştan ayağa süzmüş sonra da kıkırdayarak cebimdeki açılmamış paketi çıkartmıştım "Hangimizin sarhoş olduğu belli değil gibi ne dersin?"

"Ben çoğu zaman sarhoş gibiyimdir." Elini havaya sallarken ona uzattığım paketi almış ve paketin üzerindeki jelatini çıkartıp buruşturarak cebine tıkmıştı. Dikkatle onu izlerken kaşlarımın çatılmasına engel olamamıştım. Ayık kafayla sarhoş olmak... Bana çok tezat geliyordu. Ancak takıldığım yer burası değildi. Çoğu zamanla neyi kastediyor olabilirdi?

"Çoğu zaman açık bir ifade değil. Ne demek istiyorsun?"

"Bilmem." Paketten çıkarttığı dalı dudaklarına alırken mırıldandı ve çakmağını çıkartıp sigarasını ateşledi "Buna cevap vermem gerekiyor mu gerçekten?"

"Her ağzını açtığında gerekli şeyler söylemiyorsun aslında." Sarhoşken insanlara daha iyi giydirebiliyordum ve evet, alkolü bu yüzden de seviyordum "Niye bunun gerekliliğini sorguluyorsun ki?"

"Sarhoş değil misin sen? Laf sokmayı ve mantıklı konuşmayı kes."

"Ne yapayım peki?"

"Biraz daha... Sarhoş gibi davran."

"Sarhoş gibi davranmak nasıl oluyormuş?" Hala elinde tuttuğu paketimi tek hamlede elinden çekip alırken tek kaşımı kaldırdım. Çok kabaydı çünkü bana sigara teklif etmemişti. Hem de benim paketimden içerken!

"Mesela..." Ne diyeceğini bilemeyerek duraksamış ve parmaklarının arasındaki sigaradan bir yudum alırken kendine düşünmek için zaman tanımıştı "Ne bileyim... Direk düşünmeyi bırakabilirsin bence. Kafana ne esiyorsa sorgulamadan yap, evet evet kesinlikle sorgulamayı bırakmalısın...Birilerini falan öp sonra da sabahına pişman ol. Tabi hatırlarsan!"

"Hm..." Kafamı sallarken düşünceli bir tavırla mırıldanmış ve gözlerimi kısarak karşımdaki çocuğu izlemeye başlamıştım. Elimde tuttuğum dalı dudaklarımın arasına yerleştirdikten sonra yakması için sigaramla ona yaklaştım ancak o aptal aptal bana bakıyordu. Vay canına, bundan zeki olduğunu düşünüyordum "Çakmağım yok gerizekalı!"

"O-Oh, haklısın..." Yerinden sıçrarken elindeki çakmağı ateşlemiş ve ateşi sigarama yaklaştırmıştı. Yanan sigaradan ilk yudumumu almış, biraz içimde beklettikten sonra dumanı havaya vermiştim. Madem kafama ne esiyorsa sorgulamamı istiyordu... Ben de ona istediğini verirdim.

"Yani seni öpmemi istiyorsun öyle mi?"

"N-Ne?" Sorduğum soru gözlerinin dehşetle büyümesine neden olurken bana dönmüştü. Eh ama! Hem kendisi sarhoş gibi davranmamı istiyordu hem de beğenmiyordu.

"E, birilerini öp diyorsun ve takdir edersin ki eldeki en iyi seçenek sensin! Hayır, öpebilirim de o kadar sorun değil."

"B-Ben... Ben kendimden bahsetmiyordum. Yani gir içeri, bul bir kız falan... O-Onu kastediyordum."