taklit

600 74 69
                                    

Baş ağrısı, mide bulantısı, her bir kasımda hissettiğim yoğun sancı ve... Diğer pek çok boktan şey. Uykusuzlukla yanan gözlerimi açmamla başıma vuran o keskin ağrı hafifçe tıslamama ve yerimden doğrulmama neden olmuştu. Dün ipin ucunu kaçıracak kadar içmemiştim bile buna rağmen tamamen bitik bir haldeydim.

"Sikeyim..." Sırasıymış gibi düne ait anılar tek tek zihnime dolarken küfretmekten kendimi alamamıştım çünkü hatırlıyordum. O öpücüğü hatta hayır, Engin'le ilgili her şeyi tüm detaylarıyla hatırlıyordum. O öpücüğü paylaşırken yaşadığım hangi duygu varsa hepsini hala iliklerime kadar hissedebiliyor ve onun dudaklarıma ne kadar yakıştığını hatırlıyordum. Engin şanslı bir piçti çünkü çoğu zaman sarhoşken yediğim bokları hatırlamazdım ancak bu sefer evren onun isteğini ciddiye almış gibiydi "Cidden... Cidden seni sikeyim."

İçimde aniden beliren endişe dalgası midemin çalkalanmasına neden olurken üzerimdeki yorganı tekmeleyerek atmış ve odamın içindeki banyoya doğru ilerlemeye başlamıştım. Midemdeki korkunç bulantıya rağmen kusmamayı ummak büyük bir aptallıktı zaten içeri girer girmez midemin kasıldığını hissetmiş ve facianın eşiğinden son anda dönerek küvete doğru atılmıştım. Kusmamın etkisiyle karnımdaki tüm kasların ağrıdığını hissederken ayaklanmış, ağzımı çalkalayıp yüzüme su çarpmıştım. Midem rahatlamıştı ancak hala deli gibi yorgundum bu yüzden banyodan çıktığım gibi kendimi yatağıma atmıştım. Güzel bir uykunun hayallerini kurarken kapımın açılmasıyla bu hayallerim suya düşmüştü. Sıkıntıyla inleyerek ağırlaştığını hissettiğim kafamı güçlükle kaldırmış ve açtığı kapının pervazına dayanarak beni izleyen annemle göz göze gelmiştim.

"O kız kimdi Bilgehan?"

Sorduğu ilk sorunun bu olması şu bitik halime rağmen beni kahkahalarla güldürebilmeyi başarmıştı. Gülmek yorgun bedenime acı veriyordu ama o acı bile beni durduramıyordu... Çünkü annem kadar mükemmelliyetçi bir kadın göremezdiniz. Kendi çocuğunun okulun en iyisi olduğunu bilmek onu her an diken üstünde tutuyor ve bu başarıma bir zarar gelecek diye aklı çıkıyordu. Muhtemelen beni derslerimden uzaklaştıracağına inandığı için kız arkadaşımın olmasını istemiyordu, o kullandığı sert ses tonu da bu yüzdendi.

"Benimle ilgilenen her kız sevgilim değil anne, sakin ol." Güçlükle doğrulup sırtımı yatağın yumuşak başlığına vermiş ve yavaş bir hareketle kafamı duvara dayamıştım "Ama dün akşam seni endişelendirdiğim için özür dilerim."

"Sevgilin değilse neden seninle o kadar ilgileniyordu?" Dilediğim özür sayesinde anında yumuşarken yanıma yaklaşmış ve yatağıma oturmuştu. Dizini hafifçe patpatlamasıyla dudaklarımı büzerek kafamı yatak başlığından ayırmış, patpatladığı dizine koymuştum. Aynı diğer ilişkilerimde de olduğu gibi annemle olan ilişkimizde de bir gariplik vardı. Birbirimizden başka kimsemiz yoktu, birbirimize her şeyden çok değer verirdik ama ikimiz de inatçı keçinin tekiydik. Farklı değerlerimiz vardı ve bunlar birbiriyle çatışır dururdu. Mesela annem her şeyden önce derslerime önem verirdi, benim için ise -ne kadar öyle görünmüyor gibi de olsa- dersler hep ikinci plandaydı. Zaten yapabildiğim bir şeye fazla kasmamın anlamı yoktu ve açıkçası ben daha çok duygu adamıydım. Yazmak, çizmek ya da içinde duygu barındıran ne varsa benim önceliklerimi oluştururdu. Özellikle yazmak benim tek tutkumdu. Elime kalemi aldığım zaman sınırlarımı zorlamam gerekiyor gibi hisseder, her şeyi denemeye kalkışırdım. Yalnızca öyküler yazmazdım; denemeler, makaleler, şiirler, şarkı sözleri ve daha nicesi... O an neyi hissediyorsam içlerinden birini seçer yazmaya başlardım. Sözcükleri özenle seçip onları insanın içine dokunan bir ahenkle sıralamak bana her zaman inanılmaz bir zevk verirdi. Ancak annem beni hiçbir zaman anlamak istememişti, ben de bu yüzden bunların hepsini annemden saklıyordum. Yine de kimi zaman durumun böyle olması canım sıkmıyor değildi çünkü annem de beni aynı okul arkadaşlarım gibi sığ birisi olarak görüyordu. Okul arkadaşlarım sikimde bile değilken öyle olmadığımı onlara kanıtlayabilmiş ancak düşüncelerini her şeyden çok umursadığım anneme kanıtlayamamıştım. Komikti. Anlamsız bir şekilde komikti işte, dudaklarınıza buruk bir gülümseme yerleştirecek türden bir komiklikti bu "Sana kızacağımı düşünüyorsun değil mi?"

zoologic [boyxboy]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin