Şüphe

378 39 35
                                    

Çok özür dilerim aylardır yeni bölüm atmamıştım. Okul ve arkadaşlık ilişkileri yüzünden kafam hiç yerinde olmuyordu ve yazamıyordum. Çok istedim ama olmadı. Her neyse, işte yeni bölüm

21.bölüm hatırlatma kesiti

Her şey güzel gidiyodu. Baya bi farkla öndeydik. Nicole cidden sinirlenmiş gözüküyodu. Kısa bi süre göz göze gelince küfür mırıldanmasını bekliyordum fakat o gülümsedi. Masum bir gülümseme değildi. Anlamadım ne yaşıyo?

Bitti yani maç kazandık. 1dakika kaldı. Bizden giden her topa nicole koşuyodu. Çok kolay karşılık verebileceğim şekilde topu bizim tarafa gönderdi Nicole. Son saniyeler olduğu için güzel bir smaçla maçı bitirmek güzel olurdu. Bu düşünceyle gelen topa doğru zıpladım.
Fakat sol kolumda hissettiğim ellerle itilmem ve yerle buluşmam bir oldu.

Ve bi de hani Millie Finni rahatlatmak için hani yanağından öpmüştü ya onu da hatırlatıyım.

Umarım hatırlatabilmişimdir. İyi okumalar..

Finn

Millie benim stresimi azaltmak için yanıma geldiğinde çok temiz düşünememiştim ve biraz saçmalamıştım. Yaptığının işe yaramadığını inkar edemem tabi. Ama neyseki ikimizin de acelesi olduğu için ben daha tepkimi veremeden gitmişti

Şimdi ise maç çok hararetli geçiyordu. Çok imkanım olmasa da Millie'ye bakmak için her zaman fırsat oluşturabiliyordum. Maçın bitmesine 5dakika kalmıştı ve lanet olsun ki Troy'lar hala 2 puan öndeydi. Ama tabi ki 5 dakika 2 puan için yeterli bir zaman.

Oyun sırasında Voleybol sahasına baktığımda oyunun durduğunu ve herkesin bir yerde toplandığını gördüm. Ya da birinin etrafında. Millie'yi ararken Jeaden'ın bana pas atmak için seslendiğini duydum ve top geldi ama önüme doğru atılan topu kaçırsam da pek umursayacak durumda değildim. Çünkü Mİllie ortalıkta gözükmüyordu. Kalabalığın içinden biri sıyrılarak dışarı çıktı. Bu Sadie!. Direk olarak bizim sahaya yüzünde pek de memnun olmayan yüz ifadesiyle baktı. Bizim gelmemizi işaret ediyordu. Hemen hakeme gitmem gerektiğini belli eden bir işaret yapsam da hakemin umrunda olmadı.

"Sikerler böyle işi.!" 

Hızlı bir şekilde basket sahasından voleybol sahasına geçiş yaptım. Arkamdan takım bana seslense de umursama gereğinde bulunmadım. Zaten Noah ve diğerleri de bir şeyler olduğunu anladı ve peşimden gelmeye başladılar. Sadie kalabalığı işaret ederek
"Kate Millie'yi çok sert bir şekilde itti v-ve Millie yere düştü ve bayıldı. Sanırım kaşı da kanıyor, çabuk bir şey yap.!"
dedi ve gelen Noah'a sarıldı. Gözlerim ilk başta gülen Nichole ve yanında elini beline koyup mutlu bir şekilde tam olarak bana bakan Troy'la karşılaşınca, olay anlaşıldı. Yanlarında kollarını bağlamış şekilde durup buraya bakan kızın da Kate olduğunu anlamak zor değil. Onlara da sıra gelecek ama öncelikler lütfen.

Voleybolcu kızların aralarından geçip, yerde yatan ve kaşı kanayan Millie'yle karşılaşınca hayatımda hiç hissetmediğim kadar fazla duyguyu tek bir anda hissettim. 

Fakat şuan da sinirlenmek için hiç uygun zaman olmadığını ve ona bakınca en azından benim kadar kötü olduğunu fark ettim. Yanına yaklaştım ve herkese etrafı açmasını işaret ettim.

"Kız hava alamıyor be. Açılın!." titreyen elimle kafasını kaldırıp kolumun altına aldıktan sonra "Ne zamandır baygın? neden hala uyanmıyor?" diye sordum. Kızlardan biri "bilmiyorum revire götürmeliyiz." diyince diğer titreyen kolumu da Millie'nin bacaklarının altından geçireceğim sırada göğsümden bir elle engellendim ve duyduğum şey "Bırak da ben götürüyüm." oldu. Kollarımı gevşettim ve geriye dönüp kim olduğuna baktım. Andre mi? Sen ne alaka?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 09, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Don't Blame Me / Fillie Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin