Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seulgi kornaya yüzüncü kez hırsla bastı ve biricik arkadaşı Joohyun'un oturduğu apartmana doğru sinirle bağırdı.
"Joohyun kıçını kaldır da gel!"
"Geldim!" Apartmanın kapısı açıldığında Seulgi kendini koltuğunda geri atıp başını ovdu. Joohyun arabaya binip kemerini bağladıktan sonra birazcık sinirli gözüken en yakın arkadaşına baktı.
"Bear'ım,çok mu kızdın?"
"Hayır kızmadım ama bir dahakine biraz daha hızlı olsan daha iyi olur." Seulgi bilmişçe sırıtıp arabayı çalıştırdı.
Radyoda sevdiği bir şarkı çalan Seulgi,Joohyun'un çığlığıyla ani bir fren yaptı.
"Bize kaza yaptıracaksın!" Seulgi hızlıca sağ çekip dehşet içinde telefonuna bakan Joohyun'a baktı.
"Ne oldu Joohyun?
"Bir şey olmadı Seulgi." Joohyun telefonu kapatıp hızlıca cebine koyarken Seulgi hızlıca telefonu kendine çekti. "Bak-" Seulgi fotoğrafı hızlıca açarken kalbinin çok azcık kırıldığını hissetti.
Jongin'in İnstagram'a atıp,altına "sevgilim" notunu düştüğü fotoğrafa birkaç saniye baktı Seulgi. Sonrasında telefonu geri Joohyun'a verdi.
Joohyun ise arkadaşının bu sakinliği karşısında şaşkındı.
"Ne o sinirlenmedin mi?"
"Bende bilmiyorum ki Joohyun.Eskisi kadar umursamıyorum." Seulgi tekrar arabayı çalıştırıp ilerlerken Joohyun'un gözleri sürekli Seulgi'nin üstündeydi. Onun için endişeleniyordu. Ama ya dediği doğruysa ve artık Seulgi Jongin'i çok umursamıyorsa? Arkadaşı için kesinlikle çok daha mutlu olurdu. Seulgi daha iyilerine laikti.(Kai biaslı yazar ağlıyor.)
Seulgi radyoda açtığı şarkıya eşlik ederken Joohyun navigosyanla eve varmalarına kaç dakika kaldığına bakıyordu.
"Gelmek üzereyiz Seulgi." Seulgi onaylarcasına başını sallayıp gülümsedi ve Jimin'e gelmek üzere olduklarını belirten bir mesaj yazdı.
