"Birazdan bayılacağım."dedi Seulgi elindeki çiçek buketine bakarken.
"Abartmasana Seulgi!"
"Hiç yardımcı olmuyorsun Joohyun.Ben kapatıyorum."Seulgi homurdanıp telefonunu kapadı.
Yarım saattir Jimin'in evinin yakınında dikiliyordu Seulgi.
Ne gibi bir giriş yapmasını,ya da nasıl davranmasını gerektiğini bilmiyordu.
Jimin'in ailesine rezil olmak son isteyeceği şey olurdu herhalde.Seulgi elinde tuttuğu çikolata paketini aralayıp küçük delikten bakmaya başladı.
"Lanet olsun!"Seulgi eriyen çikolatalara daha fazla bakamayacağını anlayıp hiçbir şey görmemiş gibi çikolataları geri koydu.Ne sanıyordu ki Seulgi?Öğle güneşi altında bekleyip çikolataların erimeyeceğini mi?
"İşte başlıyoruz."Seulgi kendi kendine mırıldanıp topuklu ayakkabılarıyla eve doğru yürümeye başladı.
Eliyle son kez elbisesini düzeltip kapıyı çaldı Seulgi.
Birkaç saniye sonra kapının açılmasıyla Seulgi'nin yüzündeki gergin gülüş artmıştı.
"Seul-Neden öyle gülümsüyorsun?"Jimin kendisine garipçe gülümseyen sevgilisine baktı.
"Gerginim."dedi Seulgi ağzını oynatarak.
Jimin'se gülümseyip kızın alnına kısa bir öpücük bıraktı."Rahatla biraz Seulgi."
Neden herkes aynı şeyi söylüyordu ki sanki?
Hiç yardımcı olmadıklarının farkındalar mıydı acaba?"Deniyorum."
Seulgi Jimin'e bakmayı sürdürürken merdivenlerden gelen sesle,hızla o tarafa döndü."Seulgi,hoşgeldin."Bay ve Bayan Park yüzlerindeki kocaman gülüşle,Seulgi'ye doğru ilerledi.
"Ah,merhaba."Seulgi utangaçça sırıtıp Jimin'in anne ve babası önünde eğildi ve ardından elinde duran çikolata ve çiçeği Jimin'in annesine uzattı.
"Çok naziksin Seulgi.Teşekkür ederim."
"Rica ederim."Seulgi yüzündeki kocaman gülümsemeyle Bay Park'ın ona gösterdiği masaya ilerledi.
"Yemekler cidden enfes duruyor Bayan Park."dedi masaya otururken Seulgi.
"Beğenmene sevindim.Jimin sevdiğin yemeklerin hepsini yapmam da ısrar etti."
Seulgi masaya tekrardan göz attı.
Cidden sevdiği bütün yemekler buradaydı.
"Keşke uğraş-""Sana yemek yapmak bir zevkti Seulgi.Artık ailemizden olduğuna göre böyle konularda çekinme."
Seulgi kendisine gülümseyen Bayan Park'a tebessüm edip önüne birkaç yemekten aldı.
Yanında oturan Jimin ise şaşkın gözüküyordu."Normalde bunların hepsini bir saniyede tüketebilecekken,neden bu kadar az aldın?"dedi Jimin Seulgi'ye fısıldayarak.
Seulgi ise Jimin'i eliyle savuşturup önüne aldıklarını yemeye başladı.
Fakat Jimin Seulgi'yi doyurmakta ısrarcıydı."Madem sen kendin almıyorsun."
Jimin çatalıyla Seulgi'nin önüne her yemekten doldurmaya başlarken cümlesini tamamladı.
"O zaman ben sana veririm.""Cidden gerek yok."dedi Seulgi gözleri açık bir şekilde yemeklere bakarken.
Jimin'se Seulgi'nin bu tatlı haline gülümseyip önüne döndü."Seulgi biraz bize kendinden bahsetsene."dedi Bay Park karşında oturan Seulgi'ye bakarak.
"Gangnam Üniversite'sinde güzel sanatlar okuyorum.Seul'de tek başıma yaşıyorum çünkü ailem Ansan'da."Seulgi birkaç saniye duraksadı.Başka ne demesi lazımdı?
Jimin Seulgi'nin tekrar gerildiğini anlayıp konuyu değiştirdi."Anne,yemek bittiğine göre Seulgi'ye odamı göstereceğim."
"Kardeşinin uyuduğunu unutma Jimin.'dedi Bayan Park uyarırcasına.
Jimin olumlu anlamda kafasını sallayıp Seulgi'nin elini tuttu ve onu merdivenlerden üst kata çıkardı."Tanrım!Sonunda benden bir sır gibi sakladığın küçüklük fotoğraflarını görebileceğim."dedi Seulgi hızlıca kapıyı aralarken.
Ardından raflarda duran fotoğraflara baktı."Çok tatlısın."dedi Seulgi Jimin'in bebeklik fotoğrafını incelerken.
Jimin'se sevgilisinin her bir mimiğini dikkatlice izlerken,Seulgi'nin gözleri Jimin'in lise mezuniyet fotoğrafına kaydı.
"Ona bakma".dedi Jimin fotoğrafı Seulgi'nin elinden almaya çalışırken.
Fakat çabaları boşunaydı.
Sevgilinizle aynı boyda olmanın zararlarından biriydi bu durum kesinlikle.Seulgi cebinden telefonunu çıkartıp hızlıca resmin fotoğrafını çekti.
"Aish!Hadi ama Seulgi."dedi Jimin yüzünü buruşturarak.
"Tatlı olduğun için çektim."
"Cidden çok inandırıcısın."dedi Jimin gözlerini devirerek.
"Hadi ama!Şu yanaklara bak.Kesinlikle ideal tipime tam anlamıyla uyuyormuşsun."
"Mesajlaşırken öyle demiyordun ama."
"Bu ayıcığın havalı kız rolünü iyi oynaması lazımdı."dedi Seulgi Jimin'le arasındaki mesafeyi kapatırken.
"O kadar güzelsin ki."
Jimin Seulgi'nin saçını kulağının arkasına atıp,dudaklarını onun duduklarıyla birleştirdi hızlıca.
Jimin'in öpüşü sertleşirken kapının açılmasıyla Seulgi Jimin'i ittirdi."Noona!"Jihyun kollarını açıp Seulgi'ye koştururken Jimin ise küçük kardeşine öldürücü bakışlar atıyordu.
Birkaç dakikacık daha uyusa ne olurdu ki sanki?"Şu an neyi böldüğünün farkında mısın Jihyun?!"
Jihyun saf saf bakmaya devam ederken Seulgi Jimin'e gülümsedi"Çocuğa kızmasana Jimin."
"Başka ne yapabilirimki Seulgi?"Jimin şakaklarını ovarken Seulgi kucağında Jihyun'la Jimin'in yanına gelip yanağına bir öpücük bıraktı ve ardından aynaya baktı.
"Yıllar sonra bizi böyle düşünsene."dedi Jimin aynaya bakmaya devam ederken.
"Jihyun'u yıllar sonra kucağımda taşıyabileceğimi sanmıyorum."
"Hadi ama Seulgi!Cidden neden bahsettiğimi anlamadın mı?"
"Sadece dalga geçiyorum."dedi Seulgi gülmesini durduramazken.
Ardından ona bakan Jimin'e döndü.
"Küçük Jimin ve Seulgi'ler iyi bir fikir gibi gözüküyor değil mi?""Kesinlikle."
Jimin aynanda kendisinine bakan Seulgi'nin boşta duran elini tuttu ve sessizce fısıldadı."Seni seviyorum Seulgi."
~•Batıralan bir final ile karşınızdayım.
Bildiğiniz üzere okul başladı ve artık bir şekilde bu hikayeyi final yaptırmam lazımdı.
Yoğun ders temposu + Wattpad biraz yorucu oluyordu gerçekten.Final pek içime sinmedi.Ama birkaç hafta sonra düzenleyeceğim merak etmeyin.
Hikayenin ilk bölümünden beri yanımda olan ve beni mutlu eden herkese sonsuz teşekkürler.
Sizi seviyorum.
Bir sonraki kurgularda görüşmek üzere♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
autumn,ஐseulmin✓
Fanfic{seulmin texting} •Kang Seulgi,Park Jimin'in kalbini kırmaya hiç çekinmezdi. ©pennyshi|2019 :18/04/2019 :13/09/2019