Cheerleader

10| Just Friends?

1K olduk! Siz çokçokçokçok seviyoruuuuuummmm!

Bu da 1K hediyesi! Bilerek bölümlere böldüm çünkü daha yazacaktım ama 1K olduğunu gördüğümde mutluluktan kıçım tavana yapıştı ondan şaaptım böyle. 2. Part gelir cuma ya da cumartesi.

Ay çok seviyom sizi kız! İyi okumalar!!

"Hey. Günaydın :) -Zayn" beni uyandıran mesaja bakıp bakıp gülümsüyordum. Bir hafta geçmişti ve biz bir haftadır görüşememiştik provalarım nedeniyle. Bugün sinemaya gidecektik.

Biz Zayn ile neyiz? Biz Zayn ile sevgili değiliz. Ancak arkadaşta değiliz. Yani o günden sonra Zayn ile sabah kahvaltı ettik ve ben eve döndüm. 1 haftadır da bu konuyla ilgili hiç konuşmamıştık. Görüşememiştik te zaten.Ancak aramızda bir şeyler olacaksa bile, o şimdi olamazdı. Olmazdı. Buna benim geçirdiğim ayrılık sebep olarak gösterilebilir. Ayrıca Zayn ile Harry'nin önceden olan yakın arkadaşlığını düşündükçe, kararsız kalıyordum. Ona karşı olan hislerimin sadece arkadaşlıktan ibaret olmadığını biliyordum. Ondan hoşlanıyordum, fazlasıyla. Bunun doğru olmadığınız bilsem bile.

Ve ben 1 haftadır ne mi yapıyordum? Sadece provaya ve okula gittim. SADECE! Ve Zayn'in okulda olduğu zamanlarda ben provadaydım. 1 Haftadır bir tek arabayla geçerken yanımdan geçip gittiğini gördüm. O kadar.

Bugün de cumartesi olduğu için sinemaya gitmeye ve alışveriş merkezinde gezmeye karar vermiştik. Provam Lou Brighton'da olduğu için ertelendi.

"Günaydın :) -Selena" Mesajı yolladıktan sonra ayağa kalkıp dolabıma doğru ilerledim. Ne giymeliydim acaba?

"Seni ne zaman alayım?-Zayn."

"Saat şu an 10, kahvaltı ettin mi?-Sel"

"Etmedim.-Zayn"

"O zaman sen kahvaltını et, 2 saat sonra beni alırsın :) -Sel."

"Kahvaltıya gidelim diyeceksin sandım! :D -Zayn"

"Sakin ol koca oğlan :D Açlıktan ölmeni istemem. O yüzden saat tam 12'de kapıda hazırım. Oyalama beni!-Sel."

"Tamam. Tamam! 12'de görüşürüz ;) -Zayn"

"Görüşürüz xx -Sel" Telefonun tuş kilidini kapattıktan sonra makyaj masamın üzerine bırakıp kıyafetlerime geri döndüm. En sonunda kot şortumla siyah bir üste karar verdim. Üstüme de deri ceketimi alıp yatağa koydum. Desenli çantamı da yanlarına koyduktan sonra siyah Tomslarımı da yatağın önüne bıraktım. İç çamaşırlarımı da hazırladıktan sonra banyoya girip duş aldım, dişlerimi fırçaladım ve saçlarımı doğal dalgasına bırakarak sıkı bir at kuyruğu yaptım. Odama geçip kıyafetlerimi giydim ve siyah bir eyeliner çektikten sonra kırmızıya yakın bir ruj sürdüm ve güneş gözlüğümü, telefonumu ve cüzdanımı çantama attım. Siyah deri ceketimi üzerime giydiğimde takı olarak halka bir küpe ve siyah bir saat taktım. Saati takarken saatin kaç olduğunu gördüğümde kafayı yiyecektim. 11.45! Aynada son bir kez kendime baktım ve koşturarak mutfağa indim. Ve tabii ki bu sabahki kurtarıcım yine cornflakes ve süttü!

5 dakika sonra hazır olarak kapının yanındaki pufta oturdum. O sırada telefonumu çıkartarak Zayn'i aradım. Üçüncü çalışta açtı. "Efendim?"

"Hazırım, seni bekliyorum."

"Geldim, iki dakika ver bana. Benzin almam gerekti."

"İki dakikan başladı Malik." Kahkahasını duyduktan sonra telefon kapandı. Gerçekten 2 dakika sonra da arabanın bahçe kapımıza yanaştığını gördüm. Annem şirketteydi bu yüzden merak etmesin diye bir post-it'e not yazıp kapıya yapıştırdım. Ardından kapıyı açıp arkamdan kitledim. Zayn'e hala bakmamıştım. Bakmaya cesaret edememiştim. Tanrım küçük çocuklar gibi davranıyorduk! En sonunda arkam dönük gidemeyeceğimi anladığımda önümü dönerek Zayn'e el salladım. Arabasına yaslanmış beni bekliyordu. El salladığımı gördüğünde geniş bir gülümseme gönderdi. Üzerinde siyah bir kazak vardı ve kollarını yukarıya çekmişti. Siyah dar bir pantolon vardı altında da. 1 haftadır görmediğim için sakalları uzamıştı. Adımlarımı hızlandırarak yanına kısa sürede vardım. Boynuna kollarımı dolayıp özlediğim arkadaşımın(!) kokusunu içime derinliklerime kadar çektim. O da kollarını belime dolamıştı. " Bugün için hazır mısın bakalım?" "Tabii ki de! Hadi gidelim" Ondan ayrılıp arabaya bindim. O da gülümseyerek sürücü koltuğuna geçmişti bile.