13| Prom

296 23 0
                                    

Selaaammmm!!!!

Çok özleediim! Beklettiğim için çok özür dilerim!
Herkese iyi yıllar!
18+ bir yer var, son kısım. Rahatsız olanlar için özür dilerim.

Sizi seviyorum, iyi okumalar.xx

Bazen hayatının ne kadar çabuk geçtiğinin farkına varmıyorsun ve farkına vardığında bazı şeyleri unuttuğunu bile hatırlamıyorsun. İnsanlar gelip geçiyor, olaylar oluyor, insanlar ölüyor ya da yenileri doğuyor fakat hiçbiri senin kim olduğunu değiştirmiyor. İnsanlar sana farklı bir gözle bakmıyor ya da seni olduğundan değerli görmüyorlar. Kanser olsan sana acıyorlar sadece, yazık diyorlar. Kalbinin üzerinde koskocaman bir delik olsa, kıyamam diyorlar. Ama hiçbirinin verdiği değer değişmiyor aslında ve sen değişmiyorsun, değişemiyorsun.

Kimse benim yerime kendini koymak istemezdi şu geçen 6 ay boyunca. "Babasını kaybetmiş Selena, şimdi de annesini kaybetmişti ve çok acınacak haldeydi." Ne güzel bir kitap cümlesi olurdu öyle değil mi? Ama eğer bu olay gerçekse, herkes sana az önce örnek verdiğim olay gibi acıyor ve bu çok can yakıyor. Sana empati yapmaya korkuyorlar, ne hissettiğini anlamak istemiyorlar. Düşünmeden konuşuyorlar, kalbini kırıyorlar ve hiç farkında olmuyorlar.

Ama bazen öyle insanlar çıkıp geliyor ki hayatına, seni anlıyorlar, seni dinliyorlar ve sana acımıyorlar. Bazısını 1 sene içerisinde tanıyorsun, bazısı 18 sene sonra geliyor; ve istemeden düşünüyor insan, nasıl bir hayat bu?

Tam 6 ay geçti. Dylan ve ben sanki 18 senedir ayrı değiliz ve sanki Zayn ile 10 senedir birlikteymişiz gibi geliyor. Kazandığımız yarışma sanki yıllar öncesinde gülümseyerek yaşadığım bir anı. Aslında geçen zaman ve yıllar seni yaşlandırmıyor. Geçen zaman seni bilgeleştiriyor.

3 hafta önce ülke finallerini kazandık. Kupayı bütün arkadaşlarımla beraber kaldırırken beni alkışlayan 3 kişinin yanında annem ve babam olduğunu biliyordum. Bana gülümsediklerini, Zayn'e, Lou'ya ve Dylan'a sarıldıklarını biliyordum ve artık ağlamıyordum çünkü onların gitmediğini kabullenmiştim. Büyük ödül ne miydi? Glee gibi dizilerden bilirsiniz, bu tür yarışmaların ödülü sanat okullarında burs olur. Takımın kaptanıydım ve bu ödül sadece bana verilmişti. Açıkçası çok sevinmiştim fakat bir o kadar da üzülmüştüm. Çünkü bursa gerek duymayacak kadar paramız vardı fakat bana bu burs verilmişti. Düşündüğünüz şeyi yaptım evet, bursu bir başkasına verdim. En çok ihtiyacı olan insana, Dianna'ya. Edwards Koleji'nde ilk kez böyle bir olay meydana geliyordu fakat biliyordum ki o okulda burssuz olan herhangi biri kaptan olsaydı da burslu ve ihtiyacı olan birine verirdi. Dianna bizim okulda bile burslu okuyordu ve en büyük hayali bu burstu. Bu takımdaki herkesin en büyük hayali o okulda okumaktı gerçi. Ben bursu Dianna'ya devredince okula başvuru yapmak zorunda kaldım ve başvurum kabul edildi. O okuldaydım. Yalnız kötü bir taraf vardı. Okul New York'taydı.

Zayn bunu biliyordu ve benimle gelemeyeceğini de biliyordu. Benim adıma mutluymuş gibi davranıyordu ama ikimizin de içi kan ağlıyordu. Ona her defasında Amerika'daki okullara başvurması için yalvardım. Başvurdu da, ama 10 okuldan 9'u onu reddetti ve 1'i hala cevap vermedi.

Dylan yanımıza taşındı ve bana bir abiden çok arkadaş oldu. Zayn ile düşündüğümden iyi anlaşmışlardı ve bu durum içimi rahatlatıyordu.

Lou ise aldığımız galibiyetten sonra Mr. Edwards'ın 'büyük' emiri ile müdür yardımcılığına terfi aldı ama hala takımı çalıştırmaya devam edecekti. Ve biriyle evleniyor, sanırım. Hala tam olarak anlatmamıştı fakat üstün körü biliyordum.

Şimdi nerede miydim? Odamda yatağıma oturmuş gardırobumdaki elbiseye bakıyordum. Hazır olmak için sadece 1 saatim kalmıştı fakat ben burada oturup düşünmeye devam ediyordum. Hayat çok çabuk geçmişti, bu sene çok acele geçmişti ve lise bitiyordu. Telefonuma gelen mesajla kendime geldim ve gerçek dünyama döndüm. Mesaj Zayn'dendi.

CheerleaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin