HAYAT
Ne işin var senin burada,hem de bu saatte?
-Biraz geç kaldım kül kedim haklısın girmem gereken toplantılar vardı. Ama telâfi edeceğim söz.
Sen ne diyorsun be?
Bir hışımla ayağa kalktı ve kapıyı kilitleyip ışığı kapattı.Sokak lambası odama vurduğundan az da olsa birbirimizi görebiliyorduk.
Bana doğru yaklaşırken yavaşladı ve çok narin bir şekilde sağ elini belime koyarak beni dolabıma kendini de bana yasladı.Gözüme bakmasını engellemek isterken daha büyük bir hata yaparak başımı çevirdim ve başım açık olduğundan boynum dudaklarının hizasına gelmiş oldu.
-Imm bu koku...Çok özledim seni.
O iğrenç dudaklarını boynuma değdiriyordu.Boynumu küçük küçük öpmeye başladı.
Yapma nolur bırak beni bak istediğin her şeyi yaptım.Artık beni rahat bırak.Keşke bunu söylemez olaydım...
-Rahat bırakmak mı bu kokuyu bu güzelliğimi hiç sanmıyorum.
Beni ne ara oldu anlamadım kucağına aldı ve yavaşça yatağa yatırdı. Kalkmak istedim ama engel oldu. Allah'ım ne olur yardım et bana dokunmasın ne olur yapmasın Allah'ım nolur.
Üzerime geldi ve tekrar boynumu öpmeye başladı.Tüm ağırlığını üzerimde hissediyordum ve deli gibi ağlıyordum.
Söz vermiştin bana haramken dokunmayacağına söz vermiştin.Bu sözlerim üstüne üzerimden kalkmış ve yanıma oturmuştu.Ve ben ne yapıyorum dercesine beni süzdü.
Kızarmış boynum,sıyrılmış geceliğim, bacaklarım berbat bir haldeydim.
-Yani bu benimle evlenmeyi kabul ediyorsun demek mi?
Cevap veremedim sadece ağlıyordum.
-Ağlama kül kedim özür diliyorum seni çok özlemiştim o yüzden dayanamadım.Gerdek gecemizin büyüsünü kaçırmak istemiyorum haklısın.
Burak yapma.
-Bana ilk defa ismimle sesleniyorsun prenses.
Benden ne istiyorsun?
-Ailene ne zaman anlatacaksın?
Neyi?
-Bizi tabiki anlat ki hemen evlenebilelim.
Hemen doğruldum ve kendime gelmeye çalıştım.
Ya sen ne diyorsun Allah aşkına ne diyeyim anemlere.
-Hayatımın aşkını buldum evleneceğim diyeceksin.
Onlar da beni sana hemen verecekler öyle mi?
-Ne var benim o salaktan neyim eksik?
Ondan düzgün bahset.
-Bana bak başlama yine sana üç gün mühlet üç gün sonra hâlâ konuşmadıysan işte o zaman ben gelir isterim seni.Şimdi gidiyorum yoksa dayanamayacağım güzelliğine.
Yanağımdan makas alarak her zamanki taktiğiyle camdan çıkarak uzaklaştı.
Ve ben bu hayvanla karşılaştığım günden itibaren olduğu gibi ağlayarak ve korku içinde uyuyakalmıştım.
Sabah Aslılara gitmek üzere evden çıktım.
-Hayat?
Murad?
-Nasılsın?
Sen nasılsın?
-Gördüğün gibi...
Sanki gözlerimizle konuşuyorduk ama ikimiz de bir şey diyemedik.Ben artık gideyim kızlar bekliyor.
-Hayat?
Öyle bir ses tonuyla ismimi söylemişti ki...
Yapma Murad lütfen...
-Yarından sonra askere gidiyorum. Beni böyle gönderme nolur.Ben sensiz yapamıyorum.Nefes alamıyorum.
Murad yapma nolur.
Murad sessiz kaldı ve bende oradan ayrıldım.-Şii kızım geldiğinden beri üç kelime etmedin.Iyi misin sen?
Iyiyim kızlar merak etmeyin.
-Hayatt daha bir hafta önce yüzünde gülücekler açıyordu şimdi ki haline bak üstelik bir de Murad hâlâ deli gibi seninle barışmak isterken...Aslııı eğer aynı şeyleri konuşacaksanız ben gideyim.
-Aaa ama ne bu böyle canım sende hayatını dram filmine çevirdin vuruldun diye çocuk seviyor işte amma mizmizlandın yani hayır anlamıyorum ki sen ne ist....
Masadan kalkarak içeri girdim üstümü giyinmeye başladım.
-E aferin tuğçe yani daha varmıydı içinde sakladıkların?
Hayat gitme gel öyle demek istemedi tuğçe.
Boş ver Aslı gitsem iyi olacak.Sonra görüşürüz.
-Peki canimHiiii
-Şii sakin sol güzelim az gel şöyle de konuşalım.
Ne istiyorsun?
-Anlaşılan daha konuşmamışsın ama süren azalıyor ona göre bir hatırlatayım dedim.
Ya sen deli misin babamın beni sana vereceğine gerçekten inanıyor musun?
-Elbette verecek.O salak için nasıl ikna ettiysen benim içinde edeceksin.
Sıktığı kolumu bırakarak uzaklaşmaya başladı.
Allah'ım ben ne yapacağım nolur bana yardım et.
Diğer gün hiç odadan çıkmadım desem yeridir.
Bugün Murad askere gidiyor du öğleden sonra davul zulna uğurlanacakmış ve ben ona sarılıp öpüp koklayamayacağım.Icim ölesiye yanıyordu...
Telefonum çalıyor ve o pislik arıyordu.
Efendim?
-Köşeye gel...
Resmen suratıma kapattı ya.Allahim neydi benim günahım yarabbim.
Kalktım ve üzerime feracemi giyip başımı da örttüm evden çıktım.
Pislik gelmiş beni bekliyordu.
Ne istiyorsun sen benden?
-Bugün son gün sen konuşacak mısın yoksa ben çiçeğimi çikolatamı alıp akşama geleyim mi?
Ne diycem peki senin hakkında hiç bir şey bilmiyorum ki.
-Sen evlenmek istediğimizi söyle gerisini ben hallederim.
Sakin sakin konuşurken ne oldu anlamadım birden beni kendine çekti.Elini belime koyarken aklında başka şeylerin olduğunu belli eder şekilde davranıyordu.
Çek elini ne yapıyorsun?
-Şiii güzelim biraz sakin ol hem ne yapabilirim sanki sana burda sokaktayız.
Ah öyle mi?Demek sokaktayız hiç farkında değilmiş gibisin ama!
-Şii biraz sus güzelim.
Ya se...
Beni bir sokak köşesinde üstelik bana haram bir erkeğin öptüğüne inanamıyordum.Allah'ım...
Kendimi geri çekmeye çalıştım ama yapamadım nefessiz kalmıştım bir an boş bulunarak nefes almak için ağzı mı açtım ki dudaklarımı daha iyi kavrayarak beni iyice öpmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAYAT'IN SIRLARI
Novela JuvenilHAYAT:22 yaşında sakin duygusal ve birazda içe dönük bir kızdır.Masumiyetin izlerini yüzünde taşıyan bir güzelliği vardır.Yaşadığı mahalle de en yakın arkadaşlarıyla beraber büyümüştür ve en büyük ilk aşkıyla da...Ama bu aşk o ve arkadaşları arasınd...