Bölüm 8 "HOŞÇAKAL"

20 11 2
                                    

                             HAYAT

     Artık ne yapacağımı iyice bilemez  olmuştum  bu deli çok  ciddiydi ama nasıl  Murad'ı bırakır  da bununla evlenirdim.Allah'ım sen bana yardım  et.Sabaha kadar uyuyamadım  desem yeridir.Sabah namazını  kıldıktan  sonra biraz  uyumuşum ki telefonum çaldı.Allahim yine oydu...
Açtım ama konuşmadım.
-Saat iki de seni sahil de ki caminin üst  sokağın  da ki cafede bekliyorum.
Ya gel ayrılmam  dediğin  nişanlını kurtar  veya öldür ya da ölüm  haberini al karar senin.
Öpüyorum davetkâr  dudaklarından...
Konuşmamı beklemeden kapatmıştı  bende zaten  konuşamamıştım.Derken  telefonum tekrar çaldı yine o derken  murad arıyordu.
Efendim  canım?
-Selamün Aleyküm  hayat'ım.
Aleyküm  selam murad'ım.
-Seninle konuşmak  istiyorum bir saat sonra caminin  orda ki çay  bahçesine  gelir misin?
Ta-tabiki...
-Peki  cananım bekliyorum seni.
Görüşürüz.
Tabiki derken saate bakmamıştım, saat bir di ve murad da o pislik de beni aynı  saatte çağırmışlardı.
               BIR SAAT SONRA

                       - BURAK-

Nerde kaldi bu kız?
-Abii?
Neee?
-Geldi...
Hani, nerde?
Söylesene  lan ?
Ahmet başıyla  aşağı da ki çay  bahçesini  göstererek konuşmuştu.
-Geldi ama nişanlısının  yanına  geldi.
O an da gözlerim  dönmüştü ne ara belimden silahı  çıkardım  ve ateşledim  bilmiyorum...

                        -HAYAT-  

Selamün Aleyküm  murad.
-Hoş  geldin  hayat'ım.
Sana bir iyi bir kötü  haberim  var sevgilim.
İkisini de hemen söyle  murad nolur.
-Şubeden aradılar  gidiş  tarihim belli oldu sonunda.Döndüğüm  gibi evlenebileceğiz.
Vereceği  cevaptan korkarak sordum.
Ne zaman gidiyorsun peki?
-Bir hafta sonra gidiyorum.
Ağladığımı  murad söyleyene kadar fark etmemistim.
-Yapma nolur  güzel  gözlüm kurban olduğum  hemen gidip gelecegim ve bir ömür  hatta iki cihanda beraber  olacağız  insAllah.
Başımı  konuşmak  için  kaldırmamla yukarıda  ki cafeden o pisliğin  bizi gözetlediğini gördüm.
Sana bir şey  söylemem  lazım  murad.
-Söyle tabiki canım.
Ama nolur niye,nasıl  olur falan deme sadece kabul et.Allah'ın aşkına  sadece tamam de.
Gözlerim de ki paniği  görmüş  olacak ki...
-Korkutma beni güzel  gözlüm  ne söylemek  istiyorsan  söyle   çekinme ,utanma benden artık.
Sen şimdi  bir hafta  sonra askere gidecekmişsin  ya...
-Evet...
Gitmeden evlensek olmaz mı?
Bu sözlerim  karşısın  da murad'ın konuşması  beş  dakikayı  bulmuştur.
-Ah var ya bunu o kadar düşündüm ki sen kabul etmezsin diye söyleyememiştim istediğini  bilsem nişan dan hemen sonra nikahı  kıymıştık  ama neyse geç  olsun güç  olmasın  demişler.
Yani kabul ediyor musun?
-Tabi ki ediyorum ay parçam böyle  bir şeyi  nasıl  kabul etmem ki.
O an da o pisliği  unutarak  kollarımı  murad'ın boynuna doladım.
Çok çok  çok  teşekkür  ederim  murad beni  anladığın  icin bu kadar sevdiğin  icin seni seviy...

Işte bundan sonrası  sadece saniyeler içinde  olmuştu.Gözlerimi  açtığım da o pisliğin silahını  çektiğini  gördüm  ve murad'ı derhal tüm  gücümle  diğer  tarafa çevirdim  ve bedenim de daha önce  hiç tatmadığım  bir acı  tatdım.
Istemsiz bir şekilde  önce  daha çok  sarıldım  ve sonra murad'ın kollarına  yığıldım...

                 -MURAD-

   Daha ne olduğunu anlamadan Hayat kollarımın  arasına  yığılıvermişti.Ben şoka  girmiştim  onunla beraber yere kapaklandım.Etrafda kiler ikimizin  de vurulduğunu  sanmışlar. Bayılmamıştım ama şokdan konuşamıyordum.Hayat'ın yanın  da öylece  yatıyordum...

HAYAT'IN SIRLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin