Dışlandık, dışlandım. Arkadaşım bildiğim insanlar tarafından, babam dediğim adam tarafından... Yıllarca öğretmenim diye seslendiğim insanlar tarafından dışlandım. Hiçbir şey yapmamıştık oysa ki. Sen beni çok sevmiştin, ben de seni. Bir kızın bir erkeği sevmesi ne kadar normalse, bir erkeğin başka bir erkeği sevmesi o kadar normaldi bize göre. Ama topluma göre biz iğrençtik. Normal değildik, belki de ölmeliydik. Sırf toplumun uydurduğu bu normal kalıbına sığmadığımız için dışlandık, hakarete uğradık, şiddet gördük. Altını çiziyorum şiddet gördük. Tanımadığım insanlar tarafından köşeye sıkıştırılıp dövüldüm. Çok sevdiğin saygı duyduğun baban tarafından defalarca ölüme terk edildin. Dövüldük ve öylece bırakıldık. Arkalarına bile bakmadılar. Baksalar da ya bir tekme savurdular ya da yüzümüze tükürdüler. Bakmamalarını yeğledik. Hiç bize bakmasınlar istedik. Kendimize göre ufak ama tek isteğimiz olan bunu insanlar, insan gibi görünenler bize çok gördüler. Sadece bunu değil her şeyi bize çok gördüler. Ellerimizde ne varsa aldılar, aldıklarını zannettiler. Sana olan sevgim hala bende ve asla ruhumdan söküp alamayacaklar. Senin sevgin olmadan ben... ben olamam, yaşayamam.
Her şeye yemin olsun ki Hoseok,
Seni çok sevdim.