Ayen'in ağzından yazmaya devam ediyorum.
.............
Bu sabah ne kadar da farklı bir gündü. Sokaklar bembeyaz yumuşacık kar, yolların ortası çamurdu. Hiç de öyle masallardaki gibi , hd duvar kağıtlarındaki gibi tertemiz kar değildi. Bir yanda paçaları ıslanmasın diye birbirlerinin ayak izlerinden yürüyen; işe giden, hasta ziyaretine giden ya da evine mutfak alışverişine çıkan yetişkinler , diğer yandan ise şekli, rengi bozulmamış temiz kar kütleleri üzerinde yürümeyi tercih eden çocuklar ve çocuk kalmayı başarmış insanlar vardı. Buradan yürümeyi tercih ediyorlar. Çünkü ayağını bastığın andan yere değen ana kadar çıkan karın o rahatlatıcı sesini duymaktan zevk alıyorlar. Başka bir yandan ise okula birlikte yetişmeye çalışan öğrencilerin birbirlerine olan kar topu şakaları sokakları süslüyordu.
Bunlar her kış yaşanan şeylerdi. Ama bu kış ayrı Bi güzel gelmeye başlamıştı bana. Havanın soğuk olduğundan şikayet eden insanlar arasında kendimi terlediğim için garip hissediyordum. Genelde üşürdüm, yazın bile titrerdim ben. Ama bu kış farklıydı.
Güneş sımsıcak vuruyordu yüzüme. Ağaçların tepesine düşmüş kar tanelerini ilk defa bu kadar güzel fark etmiştim. Gayet güzeldi bu sahne. İzlemeye değer bir tiyatro gibi. Ufak serçeler ağaçlara konarken siz neden göç etmediniz diye soruyorum kendi içimden. Nereye gidebilirlerdi ki. Ufacık bu serçeler nereye gidebilirdi. Yorulur, yolun yarısında tıkanırlardı. Uçabildiği için özgür sandığımız kuşlar bu zamanda özgür değillerdi demek ki. Savunmasız ve yalnızdılar.
Zeb neden benimle yürümek istemişti ki? Acaba oda benden mi hoşlanıyor? Yok canım böyle güzel bir kızın benimle ne işi var. Hem hayalleri var onun hedefleri var. Hoşlansa bile içine atıp geçmesini bekler. Uzun zamandır bir kadına duygusal bağ hissetmemiştim. Neler oluyor bana şimdi.
Ayen telefonunu çıkardı ve yirmiye yakın mesaj vardı.
"Geliyor musuuuuun?" (06.44)
"Nerde kaldın ya? (06.46)
"Bak sen gelene kadar kar yağmayı bırakırsa sana kar yediririm. Hemde çamurlu 😁" (06.47)
"Ya Ayen cevap bari ver merak ediyorum." (07.06)
"Ayeeeennnn." (07.15)
"Böyle olmayacak seni Dilimekivine karşılaşmaya geliyorum" (07.20)
"Otobüs durağında bekle tamam mı?" (07.20)
"Ayennn. Sırık, Sıpa. Eşek." (07.26)
"Len yakışıklı kime diyorum." (07.27)
"Harbi sıpası harbi eşeksin sen." (07.28)
"Bak ben kantine gidip sensiz kahve alacağım şimdi."(07.29)
"Geldiğinde beni ara canım." (07.29)
"Kara gözlü eşek nerde kaldın." (07.35)
"Ya Ayen cevap ver banaaaaa" (07.50)........
Arkadaşlar bölüme şuan devam edemeyeceğim. Duygusal bir çöküntü yaşıyorum. 😢 Kısa zamanda kendimi toplayıp bu bölümün devamını yazacağım.İyi ki konuşmaların zamanında ssini almışım. Şimdi daha iyi anlıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başkalaşım : Ay'ın Zehri
Science FictionAyenin sıradan olan hayatının, acı dolu hayatının, karanlık hayatının; bir anda kıpkırmızı, kan ile kaplı, kandan yosun tutmuş acılara , insanların birer birer başkalaşım geçirdiği bir dünya ile yer değiştirmiş olması, onun sevdiğini kurtarma çabala...