Sınır;
25 vote 30 yorum.
Fazla koymamın sebebi bazen zamanım yetmiyor hızlı yazınca da saçmalıyorum bundan sonra fazla koyucam :)
Neyse uzatmadan
iyi okumalar ❤
---
"Erdem Albay odasında mı?"diye sordum alayın önünde nöbet tutan askere.
"Evet efendim.Kim geldi diyim?"
"Ben yeni istihbarat şefi Eylül Alptekin.Erdem Albay ile konuşmak istiyordum,
odasındaysa kendim gidebilirim."diyip gülümsedim askere.
"Tabii."
Alaydan içeri girdiğimde etrafı süzdüm.Bahçesi geniş,binası küçüktü.
İçeri girdiğimde beni kocaman bir Türk Bayrağı karşıladı.Gülümseyip Erdem Albay'ın odasını aramaya başladım.
"Merhaba.Erdem Albay'ın odası ne tarafta?"diye sordum gelen askere.
"İleride solda."
"Teşekkürler."dedim ve o tarafa doğru yürümeye başladım.
Odanın kapısını tıklatıp 'gel' komutunu aldığımda içeri girdim.
"Yeni İstihbarat şefi Eylül Alptekin."
"Hoşgeldin Eylem.Geç otur şöyle." Gösterdiği yere oturdum.
"Samet Albay senden çok bahsetmişti.Demek o meşhur istihbaratçı Eylem sensin?"diyip güldü.
"Evet benim."diyip bende güldüm.
"Öncelikle hoşgeldin.Buraya alışman belki uzun sürebilir ama eminim sana bizim tim gözü gibi bakıcaktır."dedi ve devam etti. "Seçtiğimiz en profesyonel askerlerden bir tim oluşturduk.Timin başında Üsteğmen Yavuz Karasu var,diğerleri ile istersen toplantı odasında tanışırsınız."
Başımı onaylarcasına salladım.Erdem Albay bu sırada telefondan birini çağırdı.
Kapı tıkladı ve içeriye bir asker girdi.
"Teğmen Mustafa Yıldız."diyip asker selamı verdi.
"Eylem hanıma alayı gezdir."dedi Erdem Albay.
"Emredersiniz komutanım."
---
"Burasıda toplantı salonumuz."diyip birkaç bir şey anlattıktan sonra silah odası olduğunu düşündüğüm bir yere geldik.
"Burası tahmin edebildiğiniz gibi silah odası."
Kenardaki büyük avcı tüfeğini gördüğümde yanına gidip incelemeye başladım.Tam elime alıcağım sırada bir ses duydum.
"Hop,hop,hop.Ona benden başka kimse dokunamaz!"
Arkamı döndüğümde otelde tanıştığımız Fethi'yi gördüm.Hani şu Avcı olanı..
Silah büyük ihtimalle onun olmalıydı.
"Sadece bakıcaktım."diyip bende onun gibi kaşlarımı çattım.
"Sen ellerinlemi bakıyorsun?"
"Ne?"dedim.Saçma bir şey dediğinin o da farkına varmış olucakki durumu toparlamaya çalıştı. "Goncama benden başka birinin dokunmasını sevmiyorumda."
"Gonca tüfeğinin adı mı?"diye sordum meraklı bir şekilde.
"Yalnız Gonca'dan bahsederken tüfek demezsen sevinirim."dedi ciddi bir şekilde.Dayanamadım bir kahkaha patlattım. "Cidden mi Fethi?Tamam öyleyse bende tüfeğimin adını Kıvanç koyarım kardeş kardeş düşman avlarlar ne dersin?" diyip tekrar kahkaha attım.
Gözlerini devirdi ve yanıma geldi.
"Goncama bir sürü talip var.Seninkini istiyiceğini pek sanmam." Göz kırptı ve dışarı çıktı.
Bu neydi şimdi?
