8.Bölüm

409 51 31
                                    

Sınır
40 vote 25 yorum

İyi okumalar..
----

"Yani yanlış anlamanı istemem,şu zamanlar yanımda en çok sen olunca..Seni götürmek istedim."

"Yok tabiki yanlış anlamadım,böyle bir şey yaptığın için kendimi özel bile hissettim."diyip güldüm.

"Eh hadi gel bakalım.Gidelim..."

Fethi'nin bizi getirdiği yer küçük eski bir klübe gibiydi.Sadece kırık dökük,ve biraz Karabayır'dan uzak bir yerdeydi..

"Burası tabi küçükken daha güzeldi.."

"Sen,çocukkende mi burdaydın?"diye sordum merakıma yenik düşerek.Küçükken dediğine göre çocukluğundan bahsediyor olduğunu düşünmüştüm.

"Aslında..Aslında ben değil,anneannemler burada oturuyordu.Bende her sabah evden kaçıp bu küçük klubeye geliyordum.Sonra buraya bir şey bırakmıştım.."diyip klübenin içine girdi ve şöminenin içinde küçük bir kutu çıkardı.

"..Bu kolyeyi bana anneannem vermişti,ona da dedem vermiş.Hep şey derdi bana,'Bu kolyeyi sakın kaybetme.Senin prensesin olduğunu düşündüğün kişiye ver.' demişti.O zamanlar en fazla 13 yaşında falanımdır ve prens olmak falan istiyordum küçükken.Tam hatırlamıyorum tabii..Ceylan,onu buraya getirmeyi düşünüyordum evlenme teklifi etmek için.Ama iyiki getirmemişim diyorum,bu kolyenin sahibi hiç bir zaman benim prensesime ait olmucak.Ama artık bir sahibi olmalı,benim prensesim olmasa bile..Bu kolyeyi takar mısın Eylem?"

Ben şok olmuş bir şekilde Fethi'yi dinlerken son cümlelerinde yutkundum.Kutunun içinde kolyeyi çıkardığında,kolyenin ucunda hilal bir ay vardı.Kolye gerçekten çok çok güzeldi.

Fethi bana hala sorar gözle bakarken başımı olumsuzca salladım.

"Yapamam Fethi,bir gün evleniceksin ve gerçek sahibine vericeksin sen bu kolyeyi,eminim."

"Umrumda değil Eylem,kolye sende kalsın.Evlensem bile bir kolye ile sevgimi göstericek biri değilim,şimdi takarmısın şu kolyeyi?"

Ben Fethi'ye bakmaya devam ederken o da konuşmaya devam etti.

"Tamam,takma.Ama en azından sende kalsın,bu kolyeden bir an önce kurtulmam lazım."dedi.

"Neden bu kadar çok kurtulmak istiyorsun sen bu kolyeden?"

"Zamanı gelince öğrenirsin."dedi ve kolyeyi elime hapsetti.

"Fethi lanetli bir kolye değil dimi?"diyip güldüm.

"Eylem saçma saçma konuşma!"

"Yalnız farkındamısın,sürekli beni özel dediğin yerlere götürüyorsun.Bu iki etti.."

"Farkındayım,ve gram pişman değilim."

---

"eee sonra?"diyen Bahar,Nazlı ve Su üçlüsüne gözlerimi devirdim.

"The end diyorum."

"Nasıl ya?Bu hikaye burda bitemez."dedi Nazlı.

"Nazlı saçma saçma konuşma."

"Çok romantiiikkkk."diyen Bahar'a da dil çıkardım.

"Peki kolyeyi takıcakmısın?"Sonunda Su'dan mantıklı bir soru geldiğinde biraz düşündüm.Takmayı düşünmüyordum,en azından şuan.

"Hayır,takmayı düşünmüyorum."

"Yaa ama nedennn?"

"Fethi kolyeden lanetliymiş gibi bahsedince..Kurtulmam lazım falan dedi.Özel bir yanı yok yanii anlıyıcağın Nazlı!"

"Ya ben dayanamıyıcam,bir şey sorucam."diyen Bahar'a çevirdim bakışlarımı.

"Su ve Feyzullah'ın nişanında aynı anda nasıl işiniz çıktı?"

"Çıkmış işte tesadüf.Ben nerden bilebilirimki?"diyip bakışlarımı desenli halıya indirdim.

"Yalan söylüyorsun!"diye kulağımın dibinde bağıran Nazlı'ya kötü kötü baktım.

"Niye bağırıyorsun Nazlı?"diye sordu Bahar.

"Ne biliyim,heyecan yaptım herhalde."dedi Nazlı Bahar'a cevap vererek.

"Saçma saçma konuşmaya başladınız yine.Gidiyorum ben!"

Hepsi bir ağızdan;
"Nereye?"diye sorunca küfür edercesine tısladım.
"Uyumaya!"
---
Fethi'den;

"Ne yani sen şimdi o kolyeyi ciddi ciddi Eylem'e mi verdin?"diye sordu Ateş.

"Bu da bin beş yüz üçüncü soruşu."diyip bizim time gülümsedim."Oğlum evet diyorum ya!"dedim.

"Şu kolye mevzusu ne?Bize de anlatsanız biz de bilsek hanii."diyen Mücahit'e döndüm.

"Ya anneannemin verdiği kolye işte.Manevi bir değeri var,bende bi anlık şey ile onu Eylem'e verdim."

"Ney ile?"dedi Ateş.

"Şey işte."

"Neeyy."diyen timin hepsine 'biz hepimiz gayiz.' demişler gibi baktım.

"Gece gece sizede goygoy çıktı."

"Operasyon çıkmayınca goygoy çıkarıyoruz bizde napalım."diyen Mücahit'e güldüm.

"Çıksa da kurtulsak."dedim.

İçeriye giren Mustafa'ya döndüm ve operasyon ümidi ile sordum.

"Operasyon de nolur."

"Evet komutanım.Erdem Albay sizleri toplantı odasında bekliyor."

"Geliyoruz,hadi beyler.Sonunda operasyon çıktı!"

---

"Çolağın patlama ile bir ilgisi olduğunu öğrendik."diyen Eylem'e çevirdim bakışlarımı.
Siyah ona fazla mı yakışıyordu ne?

Bu düşünceden sıyrılıp dediklerini odaklanmaya başladım.Fakat bir işe yaramıyordu,gözlerim sürekli ince dudaklarına kayıyor ve dengemi alt üst ediyordu.Bir anlıkta olsa o dudakları beni öpmüştü...

"Fethi,daldın gittin!"diyen Erdem Albay'a dudağımı ısırarak baktım.Bu sefer Eylem'in bakışları benim dudaklarıma kaydı.

"Bir şey düşünüyordum da komutanım."dedim mahçup bir ses ile.

"Bizede söyle."

"Çolak ile Dragan'ın bize bir oyunu olabilir mi?"

"Nasıl yani?"diyen Eylem'e döndüm ve gözlerimi kısarak konuşmaya devam ettim.

"Bu patlama da bu oyunun bir parçası olabilir.Yani şöyle,patlamanın devamını getirceklerini bildiğimizi biliyorlar ve engelliyiceğimizi de.Onlara engel olmamamızı istediklerinden dikkatimizi başka yöne çekmek için ellerinden gelen her şeyi yapıcaklar.Tabi bunlar bir teori,gerçekten böyle bir şey var demiyorum."

"Teoride olsa mantıklı."Gözlerim yine benden izinsiz bir şekilde Eylem'in dudaklarına kaydığında bu sefer Eylem farketmiş ve rahatsız bir şekilde yerinde kıpırdandı.

Ona gülüp önüme döndüm ve Erdem Albay'ın söylediklerini dinlemeye başladım.

Gözlerim yine istemsizce Eylem'e dönerken bu sefer boynundaki hilal kolyeyi gördüm.Yani benim verdiğim kolyeyi..

"Çıkabilirsiniz aslanlarım!"

"Emredersiniz komutanım!"diyip ayağa kalktım ve Eylem'in yanına doğru yürüdüm.

"Kolyeyi takmışsın?"dedim sorarmış gibi.

"Sen beni özel olduğunu düşündüğüm yerlere götürünce bu kolye senin benim için yaptıklarına az bile gelir diye düşündüm,ama yapıcak bir şeyim olmadığı için kolyeyi taktım."

DEVAM EDECEK..

Bölüm sizce nasıldı?

Vote ve yorum atmayı unutmayın❤

Sadece Sen!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin