31.bölüm

5.6K 232 11
                                    

Güzel bir günden sonra herkesin üstünde tatlı bir yorgunlukla oturmuştu kahvaltı sofrasına.
Baran elinde çantasıyla inmişti kahvaltıdan sonra Elif'i de alıp istabul'a gidecekti.

"Baran o çanta ne için oğlum?"
"Davanın mahkemesi var yarın istabul'a gidiyoruz."
"Ciwan da mı geliyor?"
"Hayır yenge ben değil Elif'le bereber gidiyorlar."
"Ne münasebet neden geliyormuş seninle?"
"Annecim Elif bizim davaya bakan avukatımız ayrıca öyle olmasa bile onunla gitmem neden sorun olsun ki.
Aklı başında kendi karalarını alacak yaşta"

Elif gitmek için konağa gelmişti.
İstemeden Halime hanımın söylediklerini duymuştu.
İçeri hiç girmeden kapıda Baran'ın kahvaltısını bitirmesini bekledi.
Yıllardır içinde sakladığı aşkı gün geçtikçe büyüyordu.
İşi daha da zorlaşmıştı Halime hanım açıkça onu istemediğini belli ediyordu.

Daha fazla konuşulan şeylere kulak vermemek için.
Aklından başka şeyler geçiriyordu.
Zaten artık sesleri net gelmiyordu.
Esma hanım lafa girmişti.
"Halime Elif'e haksızlık ediyorsun o çok efendi aklı başında bir kız!"
"Esma kimin kardeşi olduğu belli baktı ablası beceremiyor."
Baran annesinin lafını bitirmesine müsade etmeden bağırıp sofradan kalkmıştı.
Bağırdığını duyan Elif tekrar içeri bakmış ve kulak vermişti.
"Yeter anne uzatma çocuk değilim ben.
Ayrıca insanları tanımdan etmeden çirkin sözler sarf etme. Neden bu kadar rahatsız oldun ne yaptı sana?
Uzatmaya gerek yok sen hükmünü vermişsin zaten."
Baran ardına bakmadan masadan kalkıp dışarı çıkmıştı.
Kapıda olan biten herşeyi duyan ve ağlayan Elif'i görünce şaşkınlıktan ne yapacağını bilemedi.
"Elif bak olanları"
Elif eliyle onun ağzını kapatıp konuşmasına engel oldu.
"Lütfen birşey söyleme gidelim buradan!"

Buruk bir sesle "tamam" demişti
Onlar arabaya binip havalimanına doğru yola çıkmışlardı.
Sorfada herkes Halime hanıma kızmıştı.
"Yenge Elif çok iyi biri Bazin gibi değil kirli düşünceleri bencillikleri yok!
Ve ben onu bildim, bileli sadece Baran'ı sevdi Baran onu yeni fark etmiş olabilir lakin onun kalbi Baran'la attı uzaklara neden gitti biliyor musun yenge çünkü Baran'ın onu görmezden gelişini kaldırmadı.
Söyle Baran'a ondan daha iyi bir eş olabilir mi?"

"Tamam üstüme gelmeyin artık!"
Halime hanım sofradan kalkıp odasına çıkmıştı.
"Bence kendi haline bırakın üstüne gitmeye gerek yok bırakalım kendi tanısın."
"Hafsa haklı kendisi zamanla nasıl biri olduğunu görür ve yanıldığını anlar!"
"Oğlum biz onu kırmak istemedik ki sadece yanıldığını söyledik."
"Tamam sakinlikle çözmemiz lazım.
Bütün taşlar zamanla oturur.
Avşin güzelim sende biraz daha yumuşak yaklaş olaylara yoksa Fırat'ın elinden çekeceği var."

Herkesin yüzünde tebessüm oluşmuştu.
Güzel bir akşamdan sonra tatsız bir kahvaltı herkesin keyfini kaçırıyordu.
"Ben çıkıyorum akşam biraz geç dönebilirim haberiniz olsun."

Ciwan gitmek için masadan kalkmıştı.
Hafsa ona kapıya kadar eşlik etti.
"İnsanın eşinin onu yolcu etmesi çok güzelmiş.
Ama her daim isterim haberin olsun!"
"Seve, seve ama sende gözümü çok bırakma kapılarda!"
"Yarın ki davayı bir atlatalım merak etme senin çalışacağın hastaneyi ayarlayacağım biraz daha sabret."
"Seninle herşeye katlanırım yeter ki gözlerin hep böyle baksın."
"Hiç bıkmadan usanmadan bakarım."

"Böyle bakmaya devam edersen işe gidemeyeceğim!"
Hafsa başını eğip gülmeye başlamıştı.
"Tamam canım ben içeri geçiyorum Allah kolaylık versin"

Ne güzel bir duyguymuş sevdiğin kadın tarafından işe uğurlanman güne onun yüzüne bakarak başlaman.
Kokusuyla bütün gece huzurla uyuman.
Ne çok şey kaybetmişim aşkı geç tanımakla.
Keşke yıllarönce bulsaydım onu, onunla daha çok vaktim olurdu.
Kim bilir kaç yıllık ömrüm kaldı!

Yaralı SerçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin