28.bölüm

6K 340 27
                                    

Hafsa babasını aramış ama ne yazık ki ulaşamamıştı.
"Ciwan babama ulaşmıyorum."
"Sakin ol canım şarjı yoktu belki açmayı unutmuştur.
10 dakika sonra tekrar ararsın"
"Peki canım eşyaların tamamını boşaltmadım.
Hemen toparlıyorum hazır da dursun."
"Çok üzgünüm böyle düşünmemiştim.
Gelmişken Balayı yaparız diye düşünmüştüm."
"Önemli değil seninle olduğum sürece her yer Cennet bana."
"Bak sen nasıl da bal damlıyor ağzından."
Utanmıştı başını önüne eğmişti.
Ciwan iyice yanına yaklaşıp çenesinden tutarak gözlerinin içine baktı.
"Sen benden utanıyor musun?"
"Bu normal değil mi sence?"
"Normal değil suç bende bir kez öpersem yabancılık çekersin tabii."
Lafını bitirince dudağından öpmüştü.
Tam geri çekileceği sırada Hafsa kollarını ona sarmıştı.
Tekrardan öpmüştü ve bu uzun olmuştu.
Daha fazlasını istiyordu Ciwan.
Hafsa onu geri itti yavaşça.
"Yanlış anlama ilkimizi böyle yaşamak istemiyorum aceleye gelsin istemiyorum.
Hem korkuyorum doğrusu."
"Sen korkuyor musun masum kadınım."
"Neden ben korkamaz mıyım?"
"Hayır bitanem korkma zaten benim de böyle bir düşüncem yok. Güzelliğine kapıldım sadece"
"Bende senin o eşsiz kokuna kapılıyorum."
Gülümseyerek Hafsa'nın gözlerine baktığı sırada.
Hafsa onun gülen dudağının kıvrımlarından öptü.
Sonra sıkıca sarıldı ona.
"Korkuyorum."
"Neden korkuyorsun?"
"Seni kaybetmekten mutlu olmamıza izin veremeyecekler diye çok korkuyorum."
"Korkma benim yaralı serçem yaşadığım sürece kimse bizi ayramaz."
Başını göğsüne yasladı öylece kaldılar.

Hafsa'nın telefonu çalmıştı.
"Babam arıyor.
Efendim babacım."
"Beni aramışsın kızım telefonu yeni açtım"
"Babacım bizim acilen Mardin'e dönmemiz gerekiyor haber vermek için aramıştım!"
"Hayırdır kızım bir sorun mu var?"
"Evet babacım Cemşit ağa Avşin'i zorla birine verecek gidip yetişmemiz gerekiyor."
"Sende gidecek misin?"
"Evet babacım Ciwan'la aramızda ki sorunları halletik boşanmaktan vazgeçtik."
"Afferin benim güzel kızıma sizin adınıza çok sevindim.
Doğru bir karar vermişsiniz dilerim ömür boyu mutlu olursunuz.
Bir kızım vardı şimdi bir oğlum oldu,
Siz gidin ben buradayım."
"Tamam babacım Ciwan'ın selamı var ellerinden öpüyor.
Görüşürüz kendine iyi bak ilaçlarını aksatma."
"Tamam güzel kızım benden de selam söyle.
Yolunuzda bahtınızda açık olsun"

Ciwan hemen bilet kesmek için havalimanını aradı.
"İyi günler ben Berna nasıl yardımcı olabilirim?"
"İyi günler Berna hanım Mardin'e gidecek ilk ucak kaçta öğrenebilir miyim?"
"Tabii ki beyfendi hemen kontrol ediyorum.
Bugün akşam dokuzda kalkacak bir ucağımız var."
"İki kişilik bilet almak istiyoruz."
"Hemen konrtol ediyorum.
Malesef beyfendi sadece bir kişilik yer mevcut.
İsterseniz yarın sabah 8 ucağına ayarlayabilirim?"
"Tamam yarın ucağına iki bilet Ciwan Demir ve Hafsa Demir adına."
"Tamam Ciwan bey bilet alım işleminiz gerçekleşmiştir."
"İyi günler."

"Yarın sabah sekize aldım biletleri bugün sadece bir kişilk yer kalmıştı."
"Umarım geç kalmayız. Nasıl da korkuyordur."
"Avşin erkek gibidir korkmaz endişe etme.
O bu güne kadar nelere göğüs gerdi kolay, kolay pes etmez."
"Kızı odaya kapatmış yetişemeden adam alırsa onu da bu Çok korkuyorum."
"Öyle birşey olmayacak vermem ben kardeşimi kimseye.
Gözümden sakındım tırnağına birşey olsa dünyayı yakarım."

Hafsa başını onun göğsüne yasladı.
"Biliyorum sen sevdiklerin için herşeyi yaparsın."

Konakta herkes perişan bir halde bekliyordu.
Ciwan'ın gelip yetişmesi tek çareydi.
Aradan zaman geçmişti ve Cemşit konağa dönmüştü.
Konağın kapısından içeri girdiği sırada Esma hanım öfkeyle koşup göğsüne vurmaya başladı.
"Kızımı çıkar oradan beni öldürmeden onu kimseye vermezsin."
"Kes sesini Esma onları sen şımartıp bu hale getirdin.
Ölünü çiğnememe gerek yok sen zaten benim için bir hiçsin"

Yaralı SerçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin