38.bölüm

2.9K 144 10
                                    

Herkes günün sitresini yaşarken Bazin sabah yaşadıklarını unutmuş.
Erkan'la geçirdiği o kısacık vakti düşünürdu istemeden yüzüne bir gülümseme yayılıyordu.
Saat akşamı gösteriyor herkes mesaiden dönmüş sofrada ki yerlerini almışlardı.

Yemeğe başlamışlardı ki Ciwan konuşmaya başladı.
"Söylemek istediğim şeyler var şimdi herkes yemeğini yesin kimse dağılmasın."
"Hayırdır Ciwan bir sorun mu var?"
"Amca yemekten sonra bugün sofrada olman beni çok mutlu etti. Umarım bundan sonra hep yanımızda olursun her konuda."
"Oğlum aslında benim de konuşmak istediğim şeyler var!"
"Tamam amca yemekten sonra konuşuruz."
Bazin sabah yaşananları söyleyeceğini anlayınca mutlu olmuştu.
Artık herşey normale dönecekti.
Yüzüne tebessüm yayılmıştı.
Avşin'in gözleri hep onun üzerindeydi bir hata yapmasını bekliyordu.
Dirseğini Belçim'e vurarak Bazin'i gösterdi.
Oda onun tebessümlü yüzünü görünce omuzunu kaldırdı.
"Baksana nasıl mutlu ortalığı karıştırdı yine."
"Nerden biliyorsun?"
"Amcam sofrada kesin bunu konuşacak."

"Avşin ne konuşuyorsunuz fısır fısır yemeğinizi yiyin."
"Bir şey konuşmuyoruz anne."

Herkes yemeğini yedikten sonra evin çalışanları sofrayı topladılar.
"Ben odama geçebilir miyim müsadenizle?"
"Hafsa senin de burada olmanı istiyorum bu bizimle ilgili."
"Peki nasıl istersen."

"Öncelikle bugün olanları çoğunuz biliyorsunuz. Bilmeyenler için söylüyorum bugün buraya Adalet hanım geldi.
Hafsa'nın anne olamayacağını duymuş söz de masumca geçmiş olsuna gelmiş.
Onun nasıl biri olduğunu hepniz iyi biliyorsunuz bize karşı neden bu kadar tavırlı söylemeye gerek yoktur herhalde."
"Ciwan o kadarına gerek yok oğlum eskileri açma"
"Tamam anne ben kimsenin geçmişini önüme koyupta meze yapmam.
Neyse konumuza dönelim bunu bu evden kim söyledi?
Çünkü bu konu dışardan birine söylenmedi özellikle uyardık aile dışına taşmayacak diye."

Herkes birine baktı.
"Ciwan böyle bir olayı neden arayıp söylemedin?"
"Amca sen bizi umursamayalı ne uzun zaman oldu.
Biz olayları kendimiz hallederiz sıkıntı yok.
Sende babam gibisin artık bizim mutluluğumuz seni mutlu etmez.
Dimi burada bunu duyuracak tek kişi Sen olabilirsin?"
"Ciwan ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu?"
"Duyuyor amca babamla bir olduğunuzu unutmuş gibisin."
"Baban benim için yoktur artık öyle abi olmaz olsun.
Hem Hafsa'nın çocuk sahibi olamayacağını yeni duydum.
Halime tek kelime söylemedi bana."
"Babamı silecek kadar ne yaptı sana?"
"Bunu sonra konuşuruz burada olmaz mevzu sizsiniz."

Avşin her zaman ki gibi lafa girmişti.
"Amca senin canın mı yandı o yüzden mi böylesin."
"Avşin"
"Ne yalan mı yerler mi sanıyorsunuz dün Bazin melek kesildi başımıza bugün sen.
Ne karıştırıyorsunuz.
Bu senle Bazin'nin işi biliyorum sen konuşmak isteyince nasıl gülümsediğini gözlerimle gördüm ben."
"Avşin biraz sakin kal kardeşim."
"Niyetim sayısızlık değil. Sizde iyi biliyorsunuz bu durum kimin işine yarayacak Bazin sana yakın olmak için bunu planlanıyorlar."
"Avşin bilip bilmeden konuşma olu orta kaç defa söyledim kızım."
"Ne yalan mı? Anne hepiniz de biliyorsunuz kimse bir anda iyi olmaz.
Aşiretin hükmü belli değil mi?"
"Avşin odana çık hemen tek kelime daha konuşmadan."

Avşin odasına ağlayarak gitmişti.
"Daha fazla dinlemek istemiyorum müsadenizle odama çıkıyorum."
Hafsa da odasına çekildi daha fazlasını duymaya gücü yoktu.
"Bu kızın dilinin ayarı yok her seferinde böyle yerli yersiz konuşuyor tansiyon bir anda yükseliyor!"
"Bu durumda konuşacak birşey yok artık. Kim yaptıysa gelsin bana nerde nasıl anlattığını söylesin daha fazla tansiyon yükselmeden.
Ben çalışma odasına çıkıyorum amca sonra konuşuruz şuan hiç iyi bir ortam değil!"
"Tamam oğlum sonra konuşuruz."

Yaralı SerçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin