Bölüm 4.2

266 24 2
                                    

Yatağının üstüne bırakılmış isimsiz notu bulduğundan beri Lily'nin içinde sönmeye yüz tutmuş olan korku yeniden alevlenmeye başlamıştı. Hiç bilmediği düşmanları vardı ve tehlikenin nereden geleceğini kestiremiyordu. Açıkçası biri onun hayatını tehdit etmeye kalksa hiç şüphesiz bunda başarılı olurdu çünkü Lily'nin kendini savunmaya ne gücü ne de yeterli bilgisi vardı.

Zaten büyük bir darbe yemişti ve toparlanması da hiç kolay olmayacaktı. Başka bir darbeye daha dayanabileceğini sanmıyordu. Bu yüzden yapılabilecek en akıllıca şeyi yapacak, bu notu en kısa zamanda Usta Lee'ye gösterecekti ama önce biraz rahatlamalı ve ruhunu tanımasına yardımcı olacak ilk adımı atmalıydı.

Düşünceler içinde yoga yapılacak alana vardığında kendisi dışında birkaç kişinin daha hazır bulunduğunu gördü.

Onun bulunduğu yere yakın bir bölgede kilolu bir çocuk bulunuyordu. Dikkatini elindeki telefona vermiş, yanında ona bir şeyler anlatmakta olan kızı dinliyormuş gibi görünüyordu. Yanındaki kız, uzun ve kahverengi olan saçlarını iki yandan örmüştü. Alnına dökülen kakülleri ile tatlı biri gibi görünüyordu.

İkilinin birkaç adım uzağında oldukça küçük gösteren bir kız vardı. Kaşlarını çatarak yanındaki uzun boylu kıza bir şeyler anlatıyordu.

Biraz daha arkada gözlüklü ve yakışıklı bir çocuk vardı. Kapüşonunu kafasına çekmiş, kulaklıklarla müzik dinliyordu. Yanındaki gürültülü kız grubunun seslerinden uzaklaşmaya çalışıyor gibiydi.

Lily en önde bulunan iki grubun arasına girdi. Kimseyi tanımıyordu ve yüzlerine de aşina değildi.

Keşke Max de burada olsaydı.

En nefret ettiği huy olan çekingenliği yine kendini gösteriyordu. Kimsenin yanına yaklaşmaya cesaret edememişti. Oysa hiç kimsenin onu yiyeceği yoktu. En fazla yüzüne bakmazlardı o kadar.

Sıkıntıyla iç çekerek çimenlerin üstüne oturdu. Aklı yine annesine ve o geceye gitti. Annesi ona gitmesini söylediğinde evin çevresinden uzaklaşamamıştı. Babasının annesiyle tartışıp evden uzaklaşacağını ummuştu. O zamana kadar bahçede bekleyebilir ve her şey bittiğinde annesine kavuşabilirdi fakat hiçbir şey planladığı gibi gitmemişti. Önce, duyduğu silah sesiyle yerle bir olmuştu ama umudunu kaybetmeyip dışarıda saklanmaya devam etmişti. Belki de yanlışlıkla sıkılmış bir kurşundu. Bir süre korkuyla bekledikten sonra ise tümüyle yıkıldığı o olay gerçekleşmişti. Babası, kucağında hareketsiz yatan annesini kollarında taşıyarak hızla oradan uzaklaşmıştı ve böylece bütün umutları kilitli bir tabutla birlikte toprağın altını boylamıştı.

Lily düşüncelerini bölen bir sesle irkildiğinde gözlerinin dolmuş olduğunu fark etti.

"Hey! Her şey yolunda mı?"

Bakışlarını sesin sahibine çevirdiğinde saçlarını iki yandan ören kızın ona endişeyle baktığını gördü. Gözlerini hızlıca kırpıştırıp kendine gelerek gülümsemeye çalıştı.

"Evet, evet her şey yolunda. Dalmışım biraz."

Karşısındaki kız bu yalanına pek inanmış görünmese de anlayışla karşılayarak başını salladı.

"Pekâla dalgıç kız, her şey yolundaysa bir sorun yok demektir. Ben Gazel, tanıştığıma memnun oldum."
Gazel samimiyetle elini uzattığında Lily de gülümseyerek karşılık verdi.

"Ben de Lily. Adını daha önce hiç duymamıştım."

"Çok normal çünkü Türkiye'den geliyorum. Gerçi ismim Türkçe değil ama olsun."

Vahşi RuhHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin