Vahşi Ruh

Bölüm 5.1

Merhaba!
Herkese iyi tatiller.

Yorumlarınızı ve hikaye hakkında hissettiklerinizi gerçekten çok merak ediyorum, bu yüzden lütfen benimle paylaşın 🤗

Keyifli okumalar!

🦁

Rüzgar ağaçların arasından süzülürken Lily'nin buz tutmuş bedenini daha da beter yapıyordu. Karşısında ona büyük bir dikkatle bakan kişi, damarlarında akan kanın donmasına neden olmuştu. Lily'nin titreyecek kadar üşüyen bedeninin aksine göğsünde artan bir ısınma vardı ve bu durum Lily'nin biraz daha panik yapmasına sebep oluyordu.

Ağzındaki kuruluktan kurtulmak için yutkundu. "Senin burada ne işin var?"

Ethan hafifçe güldüğünde aralarındaki mesafeye rağmen parlayan bakışlarını görebilmişti. "Sence? Seninle kapanmamış bir hesabımız vardı, hatırlıyor musun? Kurtulduğunu sanmıştın değil mi?"

Lily iç çektikten sonra "Aslında evet," diye mırıldandı. Şu an Usta Lee'nin burada olmasını o kadar çok istiyordu ki.

Keşke rüzgarla oynamayı daha önce öğretselerdi, diye düşündü Lily.

Ethan seri adımlarla Lily'ye yaklaşıp tam önünde durdu. Bakışları birbirini bulurken Lily nasıl kurtulabileceğini düşünmeye çalışıyordu ama koyu renkli gözler onu öldürecekmiş gibi bakarken pek odaklanamıyordu.

En azından oyalayabilirim.

"Neden Kabile'ye ve arkadaşlarına ihanet ettin?" diye sorarak şansını denemeye karar verdi.

Ethan'ın yüzü ifadesiz kalsa da bakışları karanlığa çekilmeye başlamıştı. "Meraklı bir Beyaz kaplansın demek ama fazla merak hiç iyi değildir. Başına her an bir şey gelebilir, uyarayım."

Lily altta yatan tehdide kulaklarını kapattı. "Usta Lee'nin en iyi öğrencisiymişsin ama aniden davranışların değişmeye başlamış. Neden? Her şeyden vazgeçmene neden olan ne yaşadın?"

Şu an neden böyle bir şey yaptığını bilmiyordu. Olanları merak ediyordu ama canını tehlikeye atacak kadar değil. Yine de onu böyle oyalayabileceğini umuyordu.

Ethan derin bir nefes alarak gözlerini kapattı. Kısa bir süre sonra yeniden açtığında bakışları ifadesizleşmişti. "Ne yapmaya çalıştığını biliyorum küçük kaplan ama zaman kazanmak hiçbir işine yaramayacak. Seni kurtarmaya yetişemeyecekler."

Ardından kolundaki deri kayışlı saatine baktı. "Çok fazla vakit kalmadı. Şimdi söyle bakalım, beni uğraştırmadan benimle gelecek misin yoksa seni götürebilmek için zor yolu mu deneyeyim?"

Lily karanlıktan dolayı koyulaşmış mavi gözlerini inatçı bir şekilde Ethan'ın gözlerine dikmeye devam etti. Kendi isteğiyle gitmeyecek olsa da bir mucize olmadığı takdirde onunla bir şekilde gideceğini biliyordu.

"Nereye götüreceksin beni? Ya da kime mi demeliyim?" Ethan'ın karanlık varlıklarla işbirliği yaptığını biliyordu. Kim bilir hangi yaratığa kurban olarak gidecekti.

Ethan tehlikeli bir şekilde gülümsedi. "Pek çok talibin var aslında. Ruh avcılarından tut kara büyücülere kadar hepsi senin peşinde diyebilirim ama ben çok daha özel birine götürmek istiyorum. Seni tam anlamıyla hak eden birine."

Lily anlamayarak yüzünü buruşturdu. "Beni hak eden biri mi? O ne demek?"

Ethan derin bir nefes alıp verdi. "Çok merak ediyorsan sorularını yolda sorarsın. Hadi, gidiyoruz." Lily'nin elini sıkıca tutup çekiştirmeye başladığında Lily kendini büyük bir güçle çekmeye çalıştı fakat Ethan güçlüydü. Direncini kolayca kırmıştı.