NEFRET ve İNTİKAM

2-Küba

Havana/Küba
Havana Uluslararası Havalimanı
21 Temmuz 2020 18.47

Uçak sert bir şekilde kara piste indi yolcular uçaktan yavaş yavaş inmeye başlamıştı.

Tom ve Sam havalimanından çıkmış taksi beklemeye başlamıştı.

Sam: Şimdi nereye gideceğiz.

Tom: İçmeye.

Sam: Yani?

Tom: Biraz araştırma yaptım, burada aradığımız çete üyeleri çoğunlakla orada takılırmış. Onlardan birini bulursak..

Sam: Toreno'yu buluruz.

Tom: Aynen öyle.

Sam yoldan geçen bir taksiyi durdurdu. Taksi durunca arka koltuğa oturdular. Taksici yolu sordu,Tom barı tarif etti ve yolculuk başladı.

Taksici barın önünde durdu. Tom parayı ödedi ve taksiden indiler.

Tom saatine baktı, 19.09'du.

Tom: 21.30'a kadar bekleyelim.

Sam: Tamam o zamana kadar civarda biraz gezelim.

30 dakika dolaştıktan sonra bir adama rastladılar.

- Havana'ya hoşgeldiniz tabanca almak ister misiniz?

Tom arkadaşına baktı. Sam başıyla onayladı.

Tom: Dolar kabul eder misiniz?

- Biraz silah alırsanız neden olmasın. Şimdi beni takip edin.

5 dakikalık bir yürüyüş sonunda bir kapının önüne geldiler. Kapı tahtadan yapılmıştı ve biraz eskimişti.

- Burada bekleyin. Ben sizi çağıracağım.

Adam cebinden çıkardığı anahtar ile kapıyı açtı içeri girdi ve kapıyı içeri gözükmeyecek şekilde açık bıraktı. 5dk içinde kapı açıldı.

- İçeri girin. Karşıdaki odaya geçin.

İkiside içeri girmiş karşıdaki odaya geçip etrafı incelemeye koyulmuşlardı. O sırada yan kapıdan esmer bir adam girdi.

-Hoşgeldiniz ben Marco.

Tom- Biz silah bakıyorduk.

Marco- Umarım alırsınız.

Sam- Buraya silah almaya içlerinden birini beğenmemiz gerek.

Marco- Güzel. Şimdi hangi tür istiyorsunuz.

Sam- 2 tabanca 2 pompalı 2 tanede makineli ya da hafif makineli tüfek istiyoruz.

Tom- Bir bıçakta ekleyin.

Marco- Tamam bıçaktan başlayalım.

Tom- Komando bıçağı olsun.

Marco 2 tane bıçak çıkarttı ve masanın üzerine koydu.

Tom- Daha büyüğü yok mu?

Marco- Arthur adamı duydun.

Arthur- Peki efendim.

30 saniye sonra elinde bıçakla döndü.

Marco- Pompalıya geçelim.

Sam- Tek elle tutulanlardan iki tane istiyorum.

Marco bir pompalı çıkarttı.

Marco- Bu nasıl?

Sam- Olur.

Tom- Büyük bir pompalı tüfek olsun, adam parçalıyan türden ama seri olsun.

Bu sefer iki tane silah çıkarttı.

Marco- Bu daha seri ateş eder ancak adam parçalamaz. Şuradaki ise tam zıttı.

Tom- Birincisini alayım.

Marco- Şimdi tabancalar. Ağır bir tabanca mı isterdiniz yoksa hafif mi? Ya da altıpatlarda olabilir.

Tom- 2 tane ağır tabanca istiyorum.

Sam- 2 tane hafif tabanca istiyorum.

Marco- Bunlarda makineli tüfekleriniz. Hepsi toplamda 23.000 dolar.

Tom cüzdanından 25.000 dolar çıkardı ve masanın üzerine koydu.

Marco- Size biraz cephane vereyim.

Marco'nun yanından çıktılar.

Tom- Saat 21.18 olmuş. Hadi gidelim.

Bar'ın önüne geldiler içeri girip barmenden 2 bira istediler.
Yanlarına bir adam geldi.

-Bakın beyler bu bar tekin değil gelin birlikte güzel bir mekana gidelim.

Tom- Bizde o yüzden buradayız.

-Ben Yuri. Sanırım burada olay çıkartacaksınız.

Sam- Iyi bildin.

Yuri- N'oldu sevgilinize mi baktılar?

Tom- Uzun hikaye şurdan çıkalım sonra belki anlatırım.   Peki sen burada ne arıyorsun.

Yuri- Bir uyuşturucu ticareti olacak onu iptal etmeliyim. Şöyle yapalım siz bana yardım edin yani uyuşturucu teslimatının yerini bulalım. Sonra burayı dağıtalım.

Sam- Biz Mike Toreno'yu arıyoruz.

Yuri- Yerini şu adamların liderinden yani kısa boylu olandan öğrenebilirsiniz. Hadi onları dinleyin geliyorlar.

Yuri- Ne dedi duydunuz mu?

Sam- Porto Riko limanından Brezilya'ya. Gerisini anlamadım.

Yuri- Oradan Meksika'ya.

Tom- Hayır. Oradan kamyon ile Kolombiya'ya, sonra gemi ile Meksika'ya ve son olarak Amerika'ya.

Yuri- Çok güzel sıra sizin işte. Şimdi bakın ben yanlarına gidip oyalarım sizde onu yakalayın rehin alalım.

Sam- Tamam hadi.

Tom- İşte gidiyor. Hazırlan.

Tom'un eli belindeki silahta duruyordu. Yuri ise konuşmaya başlamıştı. Tom kapıya doğru yöneldi ani bir hamle ile kolunu liderlerinin boynuna doladı.

Tom- Kimse kıpırdamasın yoksa ölür.

Sam tabancası ile arkadan geldi ve hepsini öldürdü.

Adamı sandalyeye oturttular ve konuşturmaya çalıştılar. Ama nafile konuşmuyordu.

Tom- Demek konuşmuyorsun.

-Evet. Bu arada yumruk atmayı denemeyin kız gibi vurduğunuz çoktan belli.

Yuri- Zaten öyle bir düşüncemiz yok.

Bu sözü Tom'a bakarak söylemişti. Sözünü bitirince Tom'da ona baktı ve gözgöze geldiler. Tom Yuri'ye bakarken belindeki bıçağı adamın bacağına sapladı. Adam acıdan bağırmıştı.

-Piç kuruları!

Sam- Sanki tam saplanmamış gibi.

Tom- Evet baksanıza daha yarısı içerde.

-Hayır, hayır! Ellerimi çözünde adam gibi kozlarımızı paylaşalım.

Yuri- Üzgünüm.
Dedi ve masanın üzerindeki çekici aldı.

Yuri- Al. Bu senin hakkın.

Tom çekici aldı ve tüm gücüyle savurdu. Bıçağın yüzde doksanı girmişti. Adam ise yarı baygındı.

Sam- Kemiğe saplandı galiba.

Yuri- Durun birşey diyor.

-O Pppo..

Tom- Ne?

-Porto Riko, o Porto Riko'da ama tam yerini bilmiyorum.

Tom adamı alnından vurdu.

Tom- Hadi gidelim yolda sana herşeyi anlatırım.