~ Minju'dan
Kapıdan gelen bağırma sonucunda Taehyung beni üst kattaki bir odaya gitmem için sertçe uyarmıştı ben de korkup odaya çıktım. Aşağıdan bir anda bağırma sesi geldi ben de kulağımı kapıya dayayıp duymayı denedim ama olmuyordu bende odadan çıkıp merdiven başından onlara görükmeden izlemeye başladım. Oha ! Bu Chanyeol ama burada ne işi var ?
Taehyung : Sen ne cürretle buraya gelirsin hemde benim evime. Canına mı susadın Chanyeol ?
Chanyeol : Yapma Taehyung onun kokusunu alabiliyorum o burada.
Sanırım bahsettiği benim.
Chanyeol : Ve sende bir vampirsin hemde karanlı-
Devamını getiremeden Taehyung onun boğazına yapıştı ve sıkmaya başladı neredeyse ölecek.
Taehyung : Sakın ! Sakın bir daha benimle bu yönden konuşma seni bitiririm.
Ben hemen aşağı inip Taehyung'u durdurmaya çalıştım.
Ben : Taehyung dur lütfen dur.
Taehyung : Sana inme demiştim.
Çok sinirliydi bu kıp kırmızı olan yüzünden ve gözlerinden belli oluyordu. Sakinleşmesi için parmak ucumda kalkıp dudaklarına ufak bir öpücük kondurdum o yavaşça sakinleşti. O sırada Chanyeol'ün o iğrenç sesini duyduk.
Chanyeol : O dudaklarını öptüğün kişi bir yalancı bunu bilmelisin Minju.
Ben : Kapat çeneni Chanyeol ve artık bizi rahat bırak.
Chanyeol sinirle bakıp kapıyı çarparak çıktı. Taehyung koltuğa oturup elini saçlarının içine geçirip kafasını tavana doğru kaldırıp derin derin nefes aldı.
Ben : Taehyung bu yalan dediği ne ?
Taehyung : Sana anlatacakt-
O sırada kapı sertçe açıldı ve ilk içeri Namjoon girdi.
Namjoon : Yuna dedi ki baban gelmiş ve şuan babana binbir türlü bahane uyduruyorlar Suga ile git yolda Yuna'yı ararsın beraber eve geçin.
Ben şok olmuştum daha birşey diyemeden Suga geldi ve beni götürdü. Arabaya bindik ve camdan içeri baktığımda Namjoon Taehyung'a bağırıyordu onun için üzüldüm ama şuan halletmem gereken birşey var BABAM. Şehre gidene kadar uyuma kararı aldım ve kafamı cama koyup gözlerimi kapattım.
~ Yuna'dan
Jungkook'un dediği ile biraz durup yere bakmıştım. Ne diyeceğimi bilmiyorum eğer kalkıp gidersem ayıp olur ve kalbi kırılırdı eskiden birinin kalbini kırmayı pek önemsemezdim ama şuan önemsiyorum. Kafamı kaldırıp gözlerine baktım sanırım zamanı geldi.
Ben : Jungkook sana şans vereceğim ama bu seninle çıkıyorum anlamında değil sadece şans.
Jungkook : Flört gibi yani
Yuna : Evet ama kimsenin haberi olmayacak olursa bırak konuşmayı asla benimle muhattap dahi olamazsın anladın mı ?
Evet anlamında kafasını salladı. Jungkook ayağa kalkınca bende baktım ve onun baktığı yere baktım. Bir arabadan Minju indi ve yanıma geldi ilk Jungkook'a sonra bana baktı.
Minju : Hadi Yuna gidelim sakın bana kızma herşeyi anlatacağım ama ilk Babamız ile görüşmeliyiz.
Tamam anlamında kafamı sallayıp Jungkook'a döndüm " Görüşürüz" diyip ona el salladım ve Minju ile koşmaya başladım. Eve yaklaşınca yavaşladık ve nefesimizi düzene soktuk. Sonra gidip kapıyı çaldık kapı açılınca ikimiz birden babamın boynuna atladık.
Babam : Neredeydiniz sizi yaramazlar ?
Minju : Biliyorsun babacım hem boşver biz seni çok özlediiik.
Minju'nun sevimli hareketleri babamın dikkatini dağıtıp ayrıyetten konuyu da dağıtmıştı. İçeri geçtik ve Jae'nin cırlamasını duymaya başladık.
Jae: Siz Nerede kaldınız açlıktan ölecektim haberiniz var mı ?
Biz gülüp masaya oturduk ve babamın hazırladığı yemekleri yedik ardından sofrayı toplayıp konuşmaya başladık.
Babam : Kızlar buraya sizi özlediğim için geldim ve birkaç gün sonra gideceğim.
Jae : Aaa amca ama neden biraz daha kal.
Ben : Evet baba kal işte ya o kadar geldin.
Minju : Evet ooo kadar yol geldin kal.
Bizim ısrarlarımız sonucunda babam pes edip 1 hafta kalmayı kabul etti. Yarın okul olduğu için bizi yataklarımıza yolladı. Biz hemen benim odamda toplandık ve başımızdan geçenleri anlatmaya başlayacaktık ki Jae abur cubur alıp geldi.
Jae : Bugün senin yerine Jimin oturdu Minju
Minju : Oha eee sonra ne oldu ?
Jae : Hiç hoca fotokopi verdi onu çözdüm tabi çözmeyi denedim.
Ben : Neden zor muydu yetmedi mi bakiye ?
Ben le Minju ona gülerken o ise taklidimizi yapıp konuşmaya devam etti .
Jae : Hahahaha çok komik Hayır Jimin bana bakıyordu ondan.
Minju : Ooo Jae yeni aşklara yelken açıyor he
Jae utanıp kafasını eğdi biz gülerken açık olan camdan birden bu Jimin girince biz korkudan çığlık attık. Sonra Jungkook ve Taehyung da girdi. Koridorun başından babamın sesi geldi ve sonra da buraya gelmesinin sesi.
Babam : Ne oluyor kızlar ?
Biz hemen onları saklamak için bir yerler aradık ama yok en son Minju kapıyı çok az açıp güzel güzel konuştu.
Minju : Hiç baba böcek gördük hemde üç tane kocaman.
Babam : E tamam aç kapıyı bakayım ben.
Minju : Olmaz baba çünkü Jae üstünü giyiniyor.
Babam : Peki tamam fazla geçe kalmayın yatın.
Minju : Tamam baba.
Minju kapıyı kapattı ve bir oh çekti. O sırada Taehyung konuştu.
Taehyung : Üç tane böcek He ?
Biz gülerken onlar birbirlerine bakıyordu. Jae Jimin'i tutup kendi odasına götürdü. O sırada Minju'da "ben uyuyorum Yuna" diyip gitti. Taehyung'da onun arkasından gitti. Ben le Jungkook kaldık ben yavaşça yatağa girdim ve ona arkamı döndüm. Arkamda bir baskı hissedince yatağa oturduğunu hissettim. Sonra yavaşça yaklaşıp saçımı kokladı sonra da saçımı okşamaya başladı ben o huzur içinde uyudum.
~ Minju'dan
Taehyung ile birlikte odaya girdik. Ben yatağın üstüne oturdum o da karşıma.
Ben : Namjoon çok kızdı mı sana ?
Taehyung : Pek değil zaten pek umrumda da değil.
Gülümseyip ona sarıldım o da bana ve gene aynısını yaptı kafasını boynuma koyup koklamaya başladı. Aklıma Chanyeol'ün dedikleri gelince ondan ayrıldım buna şaşırmış olacak ki yüzüme baktı.
Ben : O yalan mevzusu ne Taehyung. Bana bir çırpıda söyle.
Taehyung : Peki. Ailem benim yüzümde öldü.
Ben : Ne !?
Yb umarım beğenirsiniz.
Yorumlarınızı okumayı çok seviyorum lütfen yorum yapın.
Lütfen hayalet okuyucu olmayın ve vote verin plss ♡
Sizi seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wampire school | BTS
FanfictionYaşadığına veya varlığına inanmadığımız şeyler ya gerçekten varlarsa ve denk gelirseniz ne yaparsınız. Kızlarımız masum ve bi O kadar da mutlular ama yeni gidecekleri yerde neler olacak öğrenmek için hikayeyi okuyun... 🔗 Smut 🔗