Herkese merhaba! Umarım hikayemi beğenirsiniz. Lütfen ama lütfen oylamadan geçmeyin. Şimdi sizi bölümle başbaşa bırkıyorum. İyi okumalar.
Yıldızımı gökyüzüne uçurmayı ve yorum yapmayı unutmayın! ^^'
Instagram: hakaninisikperisiiAlışkanlıklar 21 günde elde edilen edilirmiş pek çok kaynakta duyduğuma göre. Adı üstünde alışkanlık... Ben de okulumdan öylece ve birden bire çekilip alınmayA alışık olmadığdan içinde bulunduğum hayatı sorgulamakla meşgulüm. Her şey gayet güzel giderken derslerinizde olabildiğine başarılı ve yine pek çok sosyal faaliyette yer alan bir kızsanız sizi neden alıştığınız sistemden alıkoysunlar? Neden? Neden? Kendime defalarca bu soruyu sorup cevap alamadığımı fark ettiğimde bilincim yeniden açıldı ve kapıda bana seslenen annemin sesi kulaklarımı doldurdu. "Elçin hazırsan çıkacağız kızım." Yeni bir okul isitemediğimi buna gerek olmadiğını değerli aile üyelerine çok defa anlatmış olduğum ve yine çok defa reddeildiğim için şansımı daha fazla zorlamadım ve kaderime boyun eğdim. "Geliyoruuum."
Aniden duran frenle sarsıldık. Babam arabadan inip neden arabanın durduğunu anlamak için kısaca bir kontrol yaptı. O sırada annem söze girdi: "Elçin nedir seni böyle durgun yapan canım? Yoksa bir yerin mi ağrıyor kızım?" Annemle iyi anlaşırdık aslında. Çok düşünceli bir insandı her konuda. Yalnız okulum konusunda değil. "Hayır anne, hiçbur yerim ağrımıyor. Sadece başkabir yere ne kadar zor alışabileceğimi size kac defa daha söylersem bu saçmalıktan vaz geçersiniz,onu düşünüyordum. "Bu konuyu hallettiğimizi düşünüyordum. Bak canım biliyorsunuz ki biz senin muhakkak iyiliğini düşünürüz ve..." Ve babam söze girdi:"Ve okulunda çok da sosyal olmadığın için- katıldığın etkinlikleri kast etmiyorum sadace arkadaşlıklarının olmadığını söylüyorum.-biz de seni yeni bir okula yazdırmaya karar verdik. Bu arada sadece küçük bir arıza yapmış araba sadece. Eee, ne de olsa seninle yaşıt sayılır." Babama da aynı şeyleri anlatmanın bir fayda sağlamyacağını bildiğimden sadece yolu izledim .
Arabadan indiğimizde okulun ihtişamı ile gözlerimiz kamaştı. Doğrusu böyle bir yer olacağını hiç düşünmemiştim. "Özel Aykar Koleji". Neden bilmem ama nir an için bu okula uyum sağlayamamktan korktum. Halbuki buraya gelmeden önve öyle bir korkum yoktu. Zaten son senem olacaktı. Şimdiden sınavlara hazırlık için çalışmaya başlamıstım bile. Okulların açlılmasına bor hafta kaldığından annemin bütün gardrobumu yenilemek için çıkmamızı istediği yoğun alışveriş maratonu ısrarına büyük bir savaş vererek karşı çıkmayı başarmıştım. Biliyorum içinizden geçiriyorsunuz koleje gidiyorum ve neredeyse haftada üç gün AVM'leri karış karış geziyorum ve nasıl kendimle yaşıt bir araba kullanıyoruz? 001 dedemden babama kalan eskice, beyaz, biraz da ton ton bir araba. Dedem vefaat edince babama kalan tek şey oldu - çünkü babamalar tam altı kardeşti ve birkaç tarla tapandan başka kullanabilecegi bir şey kalmamıstı- ve bazı özel günlerde şans getirmesi adına onu kullanırdık.
Okul müdürünün odasına girdiğimizde müdür bey kapısında gördügümüz üzere "Ben okul müdürü Ahmet Aykar efendim. Sizler de Beste Hanım ve Hamdi Bey olmalısınız. " Hala kücük bir kız çocuğuymuşum gibi davranılıp görrmezden gelinmek tahammül edemediğim sayılı şeylerden biriydi. "Ben de Elçin Akyüz. " Müdür Bey beklemdığım bir kibarlık sergileyerek kibarca elimi sıktı ve: " Sizin gibi hanımefendi ve zeki bir öğrenciyi okulumuz taşıyacağı için okulumuzla gurur duyuyorum. Ah,sizler de ayakta kaldınız. Buyurun,oturun." Bu nazik beyi geri çevirmemek adına gülümseyip yavaşça oturdum. Müdürün dediklerinden anlaşılan annem ve babam bazı küçük başarılarımdan kulağına çıtlatmışlardı. "Elçinciğim biz ailenle biraz konuşaduralım seni de oğlum bizzat okulumuzu gezdirsin." Aslında böyle bir şeye gerek yoktu. Sırf Akyüz ailesine mensup ve bu okuldaki çoğu öğrenciden daha zengin oldugumuz için özel muamamelelere tabii tutulmak istemiyordum. Gittigimiz çoğu yerde böyle oluyordu. "Ne istersiniz Elçin Hanım? Başka bir isteginiz var mı Elçin Hanım? Rahat mısınız Elcin Hanım? " Aslında rahatımı bozan tek şey bitmek bilmeyen,sonu gelmeyen bu sorulardı. Neticede hepimiz insandık ve hepimiz eşittik. Fakat bunları müdüre anlatmadım. Çünkü sonucta ben de bir Akyüz'düm ve o da saray gibi bir okulun müdürüydu ve okukuna en fazla bağışı ve getiri saglayacak daha pek çok şeyi saglamak icin elinden geleni yapacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mum ve Ateşinin Hikayesi
Teen FictionYeni yerler aynı hayata devamı vaat etmiyordu ve yeni arkadaşlar alışkanlıkları devamında getirirdi.