Bölüm şarkısı:
AURORA- The Seed (bütün kitaba ithaf edesim var.)4.Şafak "Omuza Omuz, Dişe Diş."
(Gerçekten benim bebeğim tam olarak bu, stili kıyafeti makyajı osu busu tamamıyla Göktan.)
Her geçen dakika, her geçen saniye, yanımızdan geçip giden rüzgarla beraber bizden de bir şeyler götürüyordu.
Ne fark ettim biliyor musun? Evet, tek gerçek ölüm ama ölümden de kötüsü varmış.
Yaptığımız şeylerden biz sorumluyuz, evet, ve bunun bilincinde olanlar o sorumluluğu çok hafife alır. Aman canım, ne var işte, der gibilerdir. Ama o sorumluluk bir gün kapılarını çalar, kapıyı açarlar açmalarına ama karşılarında o beklediklerini bulamayınca hüsrana uğrarlar. Sonra o sorumluluğu eve alırlar, ağırlarlar ama bu ağırlama asla istekli olmaz. Bundandır ya zaten onu kaldıramayışları, bu acele ettiklerinden yaptıkları hatalar. İşte o sorumluluk düzgün ağırlanmayınca ne oluyor, biliyor musun? Bir gün yeniden karşına çıkıyor, sana hesap soruyor ve sen sadece bakakalıyorsum. "Hani razıydın bana," diyor o sorumluluğun, sen gözlerine bile bakamıyorsun.
Boyun eğiyorsun. Zayıflıktan değil ama, o utandığından refleks olarak sürekli kaşıyıp durduğun ensenin artık yere bakmaya alışmasından.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgeler Şafağı İstiyor
Teen FictionGökyüzündeki yağmurları gözüme indiren Zeus yukarıdan bana ifadesizce bakıyordu. Olduğum yerde dizlerimin üstüne çöktüm, kafamı gökyüzüne kaldırdığım an Zeus sanki az önceki düşüncemi duymuş gibi yağmurları üstüme yağdırdı. Acıyla haykırdım, titreye...