Kızıl Saçlı Dev

Her dileğin bir bedeli var..

Bu sabah uyandığımda istediğim tek şey, belki biraz daha mutlu olmaktı yine aynı monoton yaşantım belli rutinlerle başlamıştı. Erken kalkmak, kahvaltı yapmak, (ki buna kahvaltı denirse yine aynı yiyecekler biraz zeytin, peynir, ekmek) hazırlanmak Vs. Dışarı çıktığımda aynı yüzler mutsuz bedenler ve fazla telaşlı adımlar beni karşıladı. Biraz acele etmem gerekiyordu çünkü tekrar bir işe başlama serüvenim başlamıştı. Derken birden yağmur başladı ah!  Kahretmesin ben yağmuru hiç sevmem çünkü yağmur herkese eşit davranmaz, şemsiyesi olanı ıslatmaz.  Hızlıca koşmaya başladım ve birden ayağım takıldı ve yere kapaklandım. Bir bu eksikmiş gibi, kalkıp yine yetersizliğime Baktım ve birkez daha kendimden nefret ettim. Eve geri döndüm haliyle zaten gitsemde alınmazdım işe benim gibi beceriksiz kendine bile faydası olmayan şişkoyu kim ne yapsın, çocukkende kimse sevmezdi beni herkes tiksinerek bakardı doğum günlerine çağrılmazdım hiç ben annemi ve babamı hiç tanımadım bir gece vakti çok yağmurlu bir günde beni sokak ortasında bulmuşlar kimsesiz büyüdüm.  Evlatlık verildiğim evde yaşlı bir kadın baktı bana kedisine baktığı gibi olmasada büyüttü beni işte o da aniden ölünce öyle beş parasız kaldım ortada.  Üstümü değiştirmek için odama gittiğimde dolabımdan elbisemi almak için uzandığımda anılarımın olduğu kutuda düştü yere muhteşem sakarlığım yine cereyan etmiş düşmüştü. İçinden lise mezuniyet balosunda çektiğim fotoğraflar sanki ezikliğimi hatırlatır derecede yine gözümün önüne serilmişti. Ne güzel bir gündü ben tabi yine bütün çirkinliğimle balonun felaketi gibi orda duruyordum ne çok istemiştim Tunç ' la partner olmayı, ama her zaman olduğu gibi benim gibileri değil, Deren gibi güzel olanların özenle seçildiği bir ortam olduğu için ben korkuluk gibi ortada kalmıştım. O gece eve geldiğimde çok garip bir şekilde bana bakan yaşlı kadının evde olmadığını fark etmiş ve aramaya çıktığımda evin bodrum katında hareketsiz ve kaskatı bedeniyle karşı karşıya kalmıştım elleri sanki bir şeyle boğuşmuş gibi parmaklar değişik şekle bürünmüştü. Gözleri hala aklımda faltaşı gibi açık ve ürkütücü şekilde, korkulu bir hal almıştı, ambulans onu hastahaneye götürdüğünde bende gitmek istemiştim ama cesaret edememiştim. Kimsesiz olduğu için sessiz bir şekilde kimsesizler mezarlığına defnedildi. Elbiselerimi giydikten sonra çok yorgun olduğum için odamda sıcak bir çay eşliğinde uykuya daldım.