Yağmurun sesi ve eşsiz kokusuyla harmanlanmış bir yerde uyumuşken Sonya beni uyandırmıştı.
Elinde muhteşem kokusuyla enfes sütlü kahve ve kızarmış ekmek birazda tereyağıyla yanımda duruyordu çok güzel bir kadındı teşekkür ederek yiyecek ve içeceğimi almıştım.
_"Günaydın Maysa bugün çok işimiz var. Komutanızda olan bir haberci bazı bilgiler verdi." Dedi sözünü keserek.
"_Ne tür bilgiler. " o kadar heyecanla sormuştum ki sıcak kahvem boğazımı yakmıştı.
_"Efendim kız kardeşinizi bir geçitte saklıyorlarmış. Ama asıl önemli olan yarın sabah büyük meydanda idam edileceği bilgisi... Diyerek biraz soluklandı sanki durum hoşuna gidiyor gibiydi açıkcası biraz tedirgin olmuştum. Ve şüpheyle sordum.
_"Sonya ıhıhım pp peki ne yapmamızı önerirsin bir planın vardır umarım
_" Var tâbi Prenses ben önceden orda bulunmanızı ve gerekli önlemleri alıp etrafı abluka altına almamızı öneririm.
_" Önerin kabul edilmiştir. Derhal gerekli önlemler alınsın.
Açıkçası korkmuyorum desem yalan olur. Çünkü hiçkimseyi tanımıyorum ve güçleri hakkında en ufak bir bilgimde yoktu ama mecbur yapmalıydım.
Sabah erken saatlerde kalkmış ve gerekli tüm önlemleri alarak konuşlanmış bekliyorduk alan hınca hınc doluydu sanki az sonra bir şenlik olacaktı.
Ben hem heyecanlı bir o kadar da korkuyordum
Önce Meydana başlarında boynuzları olan Kızıl saçlı dev ler gelmişti ellerindeki kırbaçları yere vurarak geliyorlardı.
Sonya ya sorduğumda ise bana onların "Şimşek koruyucu" ları olduğunu söyledi. Ellerindeki kırbacı beş katlı bir binaya vursalar bina ikiye ayrılır öyle dehşet verici bir güç düşünün.
Daha sonra bir kafes getirildi Sonya işte bu kardeşin bunun içinde demesiyle irkildim.Hemen kafese dikkat kesildim içinden, mavi uzun kabarık bir elbise giymiş saçları beyaz ve parlak uzun olan bir kadın vardı. Ellerini arkadan bağlamışlardı.
Ona baktığımda ise yüzünde hiçbir korku emaresi yoktu. Yüzü beyaz, gözleri yeşil dudakları ise kıpkırmızıydı çok güzel bir kadındı bana hiç benzemiyordu ama yaşı büyüktü hatta benden bile büyüktü.
Bu beni şaşırtsada ona bakmama ve hayran kalmama engel değildi
Sonya ya dönerek:
_" Kardeşim bu mu? Diye sordum._"Evet prenses bu kardeşin Sina
_"Ne zaman saldı.... Dememe kalmadan Sonya alana çıkarak yüksek bir sesle :
_"Yüceler yücesi büyük hükümdar Lohlarin size Sina nın kızı Maysa yı getirdim. Bana söz verdiğiniz gibi tılsımlı kolye yi istiyorum.
Dedi ben daha ne olduğunu anlamadan kolumdan tutup beni meydanın ortasına attı. Neler oluyordu? Sina bana bakıp" kızım" diye bağırıp ağlıyordu. Ve Sonya ya döndüğümde ise onun rüyamda gördüğüm çirkin kadına dönüştüğünü gördüm.Artık çok geçti beni kandırmıştı. Beni de kafese attılar boynumda ki kolyeyi ona verdikten sonra Lohlarin bana ve Sina ya dönerek _"götürün bunları mahsene atın daha yeni başlıyor yaptıkların için teşekkür ederim. Cadı Taru al işte ödülün" dedi Cadı ise korkunç bir kahkaha atarak toz olup gitti.
Evet annemi bulmuştum. Hem şaşkın hemde heyecanlıydım bundan sonra ne olacaktı..
Beni neler bekliyordu inanın bende sizin gibi merakla ve korkuyla bekliyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kızıl Saçlı Dev
FantasyBazı zamanlar kendimize bile fazla geliriz işte böyle zamanlarda kendi kendinize bir farklılık yaratmak istersiniz işte o onda kendinizde sevmediğiniz veya eksik gördüğünüz şeyleri bir dev bir çırpıda gerçekleştirse nasıl olurdu? e tabi herşeyin bir...