SIR-7

2.5K 118 204
                                    

Elime iki kahveyi alıp hızlı bir şekilde odasına ilerledim. Evet, Jake'in. Aramızda garip bir ilişki olduğunu düşünüyordum, flört gibi. Ona yanıksın. Belki. Odasının yanına yaklaştığımda girip girmemek arasında kalmıştım, içeriden sahte kahkaha sesleri yükseliyordu. Jake'in gülüşünü az çok biliyordum. Kapıyı tıklattığımda girmem için gelen komutla dirseğimle kapıyı açtım. Jake karşısında bir adamla oturuyordu. Adam dediğim kişi benden cidden büyüktü. İçeri girip kahveleri masaya bıraktım. Kahveleri ikisine getirmiş gibi yaparak yırtma amacıyla konuştum. "B-ben gideyim." dediğimde Jake ayaklanıp elini omzuma attı ve o adama baktı. Eh, adamın bana olan bakışını ben de farketmiştim, salak değildim. "Thomas, Ryan, Ryan, Thomas. Tom benim öğrencim." Ryan'a meydan okur gibi konuşması ve cümlesi beni gülümsetmişti. Ryan ayağa kalkıp elini uzattığında sıkıp serice geri çektim. Garip bir üçlü bakışma geçerken "Ben gidiyorum o zaman." deme ihtiyacı duydum. Jake bana dönmeden "Hayır." diye mırıldanıp kolunu sıkılaştırdı ve Ryan'a elini uzattı. Galiba onu gönderecekti. Ryan elini sıktı ve bana gülümseyip odadan çıktı.

"Tanrım, aşırı sahte gülüyordun." içtence gülümseyerek ikimizi de koltuğa yönlendirdi. Oturduğumuzda kolunu çekti ve bir an kolunu çekmez misin sürtük diyebileceğimi düşündüm. Varlığı huzur veriyordu. "Eski bir dost. Sahte çünkü aramızda kötü olaylar geçti. İyi ki geldin, yoksa ona biraz daha katlanacaktım, huh." Ağzımdan çıkmak için çabalayan kıkırtıyı serbest bıraktığımda sahte siniriyle bana döndü. "Neresi komik bunun?" Kahkaha atıp omzuna vurdum. İkimizin de gülmesi dindiğinde aklıma takılan soruyu sordum. "Neden aranız bozuldu? Yani haddime değil, biliyorum ama merak ettim. Cevaplamana gerek yok tabii." Son cümlelerimde bana sinirlendiğini hissettim. "Tom, merak ettiğin her şeyi sorabilirsin ve her şeyi cevaplarım. Sana değer verdiğimi görmek bu kadar zor mu?" Cümlelerini algılamaya çalışırken cidden sinirli durduğunu farkettim. Elimi enseme atıp gerginlikle güldüm. Hafifce öksürdüğümde bir şey dememi beklemeden ayağa kalktı ve masadaki kahvesinden içti. Cesaretimi topladım ve yanına gelip kahvesini masaya geri koydum. Yapacağım şey ne sonuç getirirdi bilmiyordum.

Kendime düşünme fırsatı vermeden kafamı boynuna gömdüm. Hafif bir şekilde titrediğini hissettim ama çok uzun sürmedi, kollarını bana sardı ve öylece dururken konuşmaya başladı.
"Eski sevgilimle beni aldattı." Gözlerim kocaman olurken ne kadar üzüldüğünü düşündüm. Sıkıca ona sarıldım. Kafasını saçlarıma gömdüğünde gülümseyerek ayrıldım. "Seni Steve ve Robert'la tanıştıracağım. Umarım zamanın vardır?" Heyecanmıştım.

"Beni severler mi? Beni severler mi? Beni severler mi? Jake!" Üniversitenin yakınındaki kafeye girmek üzereyken içim içimi yiyordu. Eh, biraz da ben Jake'in başının etini yiyordum. En sonunda dayanamayıp "EVET." diye bağırdığında kızmaması için sustum. Kapıyı açıp içeri girdiğimizde elini sırtıma koyup beni yönlendirdi. Derin nefes al. Ver. Sakin ol.

TANRIM.

TANRIM.

ÇOK TATLILAR. ve çok ateşliler evet bunu geçelim

Yanlarına geldiğimizde Robert (karizma adam) elini karşılarındaki ikili koltuğa sallayınca yan yana oturduk. Ben heyecanla gülümseyip dururken tanışma faslı yaşandı. Sohbet akıp giderken saat umrumda bile değildi. Jake'in kaçamak bakışları, onların tatlılığı, Robert Downey Jr'ın egosu, Chris Evans'ın esprileriyle harika bir ortam oluşmuştu. Saat akşamı bulduğunda onlar kalkmaları gerektiğini söylediler -Chris köpeğini yalnız bırakmak istememişti-. Biz de onların ardından kalktığımızda nereye yürüdüğümüzü biliyordum, tabii ki parka. Özel yerimiz gibi olmaya başlamıştı.

Tok olduğumuz için bir şey almadan çimlere uzandık. Güneşin batışını izlerken kolunun üstünde dikelip bana döndü. Aynı şekilde dikelirken konu açma ihtiyacı hissettim. "İyi ki beni Chris ve Robert'la tanıştırdın. Çok tatlılar." Gülerek başını salladı. Birbirimize öylece bakarken cümlesi beni şaşırttı. "Umarım bana kızmazsın." Kaşlarımı kaldırarak konuştuğumda sözümü böldü.
"Neden-"

Beni öpüyordu.

...

Hem geç hem kısa hem berbat bir bölüm yazdığım için özür dilerim, mazeretimi açıklıyorum;

hastalıktan gebermek üzereyim :')

İğrenç bir bölümdü ama sonuçta öpüştüler yani umarım gönlünüzü alabilmişimdir

sizi seviom

aresartemisss
gratefulrogers
selflesstony
starboybarnes
-etiketleri sürekli unutuyorum etiket isterseniz

şu satıra

yorum atabilirsiniz :*

sir? |gyllenholland|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin