SIR-9

2.1K 96 111
                                    

Kadın bir anda Jake'e sarılırken öylece kaldım. Bu da kimdi böyle? Ne yani, nişanlısı falan mı vardı? Evet. Benimle gönül eğlendiriyordu ve nişanlısı vardı, değil mi? Kesinlikle böyleydi. Oldukça güzel olan kadın ondan ayrıldığında (kıskanmıyorum) Jake'i kolundan kendime döndürdüm. Yapacağım şeyi biliyordum. Yumruğumu sıktım.

Karnına atabildiğim kadar sert bir yumruk çakıp "Harika bir eşcinselsin, gerçekten!" diye tısladım. İnleyip kahkaha atmaya başladı. Sinirim iyice artarken kadının gülmesi ile ona döndüm. "Ben onun ablasıyım!" Gözlerim kocaman olurken yaptığım terbiyesizlik beynimde canlandı. Resmen başımın üstünden kaynar sular dökülmüştü. "Siktir! Çok özür dilerim, iyi misin?!" Eğilerek duran Jake'i kolundan tutup dikelmeye zorladım ama gülmekten cevap bile veremiyordu. Kadın -ablası- kıkırkayarak içeriyi gösterdiğinde o benimle dalga geçmeye başladı ve ben düşünmeden içeri daldım. "Suratını gördün mü? Aman Tanrım!"

Maggie bana gençlik fotoğraflarını gösterirken ben kahkahalarla gülüyordum. Ama aynı zamanda düşüyordum, dürüst olalım. Herif her yaşında taş gibiydi. Ablası kardeşinin eşcinsel olduğunu biliyordu, ve galiba aramızda bir şey olduğunu da anlamıştı. Bu utanmama sebep olsa da dillendirmedim. Maggie -ona ismiyle hitap etmemi istiyordu- bir saat kadar sonra gitti, neden derseniz, bilmiyorum. Ancak gidişinin Jake ile ilgisi olduğuna eminim.

Maggie gittikten sonra yaşananlar biraz daha gün yüzüne çıkmış gibi hissetmiştim. Resmen. Öpüşmüştük.
Jake yanıma oturduğunda ona bakmadım. Öksürdüğünde dikkatimi çekmeye çalıştığını anlayıp ona döndüm.
"Naber?" Gözlerim açılırken kahkaha atmaya başladım. "Ciddi misin sen?"
O da gülüşüme katıldı. "Ne diyeceğimi bilemedim ki!"
Kahkahamın yerini bir gülümseme aldı. Ona dönüp gözlerinin içine baktım. "Erkek arkadaşım olur musun?" Gözleri açıldı. "Halbüki üstte olacağımdan emindim." Anırırcasına gülmeye başladım.

"Sana çıkma teklifi ediyorum ve dediğin şey bu mu yani?!" diyip daha fazla kahkaha atmaya başladım. Utandığını görmek beni biraz sakinleştirdi. "Tamam tamam, şimdi cevabını bekliyorum." Reddetmeyeceğini bilsem de gerilmemi engelleyemedim. Şirince gülümsediğinde yanaklarını sıkmamak için kendimi tutmam gerekti. "Yani, neden olmasın." bana göz kırpmasıyla güldüm. Aptaldı. Ama profesördü. Ne ironi.
Yüzümü tutup kendisine çevirdi.
"Hayatımda yaptığım en mükemmel şey seninle çıkmak olacak." Gözlerine bakıp gülümsedim. "Yine de üstteyim." diye mırıldandım.

zerre kadar içime sinmedi bölüm

final yapacağım sonra yeni gyllenholland kitabına başlamayı düşünüyorum

stony hikayesi yazıyorum profilden ulaşabilirsiniz

sizi seviyorum muck

sir? |gyllenholland|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin