Neeeee! Olamaz olmaz yaaaaaaaa. Üzerimi değiştirmek için hemen ayaklandım ama zil çaldı. Kahretsin geldi işte ne yapacağım. Zil ısrarla çalınca bornozla kapıyı açmaya gittim. Heryerimden su süzülüyordu. Kapıyı açtığımda yere bakıyordum ama ayakkabılarından karşımdakinin Jungkook olduğunu biliyordum. Utancımdan bakamıyordum. "Bende sana aşığım Lisa..." deyince birden kafamı kaldırıp ona baktım. Sırıtıyordu. Birden dudaklarıma yapışınca ne yapacağımı şaşırdım. Arkasından kapıyı ayağıyla kapatıp beni öperek içeri soktu. Sonunda beyfendi bir duvar bulup beni yapıştırmıştı. Ne yapacağımı bilmiyordum ama şu an çok mutluyum. Hayatımın aşkı bana aşık olduğunu söyledi üstelik şu an beni öpüyordu. Ahh çıldırmalımıyım...
Dudaklarımdan ayrıldığında "Hadi hazırlan bugün okulu ektik bari buna değecek şeyler yapalım." Dedi. Mutluluktan gülerek "Nereye?" Diye sordum. "Süpriz." Dedi. Hemen odama koşup hazırlanmaya gittim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Beni lunaparka getirmişti. Mutluluktan ölücektim. Korku trenine bindiğimde Jungkook'a ahtapot gibi yapışmıştım ama günün geneli güzel geçti. Yorgunluktan bittim. Jungkook şuan arabadaydık. Hiç konuşmadık evimin önüne geldiğimizde çoktan akşam olmuştu. Açlıktan geberiyorum. Jungkook "Sonra görüşürüz ve... Seni seviyorum Lisa.." deyince tatlı bir şaşkınlıkla yüzüne baktım. Sonra ağzımı kapatıp gülümseyerek "Bende seni seviyorum kookie..." deyip arabadan indim. Evin kapısında hayatımın aşkına el sallayıp eve girdim. Kızlar çoktan gelmişti. Jisoo unnie beni soru yağmuruna tutuyordu ama ben cevap vermiyordum.
Mutfağa gidip dolabı açtım. Elime ne geçerse tezgaha indirdim. Ayakta yemek yiyordum. Herşeyi ağzıma tıktım. Doyduktan sonra salona, kızların yanına gittim. "Siz sormadan söylüyorum Jungkook'la sevgiliyiz." Dediğimde herkes hep bir ağızdan anırıyordu. Durmayacaklardı bu yüzden bende odama gittim. Telefonumun şarjı bitene kadar medyada dolaştım sonra uykum gelince uyudum.
Rose'nin ağzından Sabah olmuştu. Bugün dersimiz yoktu. Hepimiz aynı bölümü okuduğumuz için bugün hiçbirimiz okula gitmeyecektik. Gidip güzel bir kahvaltı hazırladım. Kızları uyandırdım ve kahvaltı yapmaya başladık. Jisoo "Bugün okul yok biraz gezelim mi?" Diye sordu. Jennie "Ben evde oturacağım. Nereye gidiyorsanız gidin." Dedi. Lisa "Ben kookimle buluşucam." Diyip mal mal sırıtmaya başladı. Jisoo onlardan umudu kesip bana baktı. Çaresiz sırıtıp "Alışverişe gidelim." Dedim. Hemen boynuma atlayıp. "Evet evet AVM'ye gidelim." Dedi. Gülerek bende sarıldım.
Lisa çoktan evden çıkmıştı. Jennie'de benim bilgisayarımdaki ders notlarını kendi bilgisayarına aktarıyordu. Jisoo odasında hazırlanıyordu. Bende hazırlanıyordum. Alışverişe gidicektik. Kesin bütün AVM'yi boşaltıcaktık. Ve hazırlandım salona çıktığımda Jisoo çoktan beni bekliyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jisoo🌹
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ben😜
AVM'de dolaşıyorduk. Deli gibi alışveriş yaptık. İkimizin de ehliyeti olmadığı için taksiyle eve döndük. Eve girdiğimizde elimizdeki torbaları kapının yan tarafına bıraktık. Başımızı kaldırıp salona baktığımız da Jimin ve Tae beyaz kanepe de yayılmış oturuyorlardı. İlk gördüğümüzde şaşırdık ama Jisoo sonra gülerek karşılık verdi. Ben hala Jimin ile yaşadığım o gecenin etkisinde olduğum için soğuk davrandım. Beklemedikleri anda "Neden geldiniz?" Diye sordum. Jimin'in yüzü bir anda değişti. Tae'nin de... beklemiyorlardı.
Jisoo, Tae'nin elinden tutup odasına götürdü. Jimin ayağa kalkıp yanıma geldi. "Özür dilerim..." dedi ve kapıdan çıkıp gitti. Gözyaşlarımı tutamadım. Hüngür hüngür ağlıyordum. Telefonumu alıp çantamı kapıda bıraktım. Jennie ile kaldığımız odaya gittim. Suga buradaydı. Suga bana bakarak "Merhaba Rose." Dedi. Jennie ağladığımı görünce "İyimisin.?." Diye sordu. Başımı sallayıp onları odada yalnız bıraktım. Kulaklıklarımı alıp evden çıktım. Halsey'in Eyes closed şarkısını açıp bisikletime bindim. Han nehrine doğru pedal çevirdim. Geldiğimde bisikleti öylece yere bırakıp bir bankın önüne oturdum. Tam yere.. dizlerimi kendime çekip ağlamamı sürdürdüm. Ne ara ona bu kadar aşık oldum...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
