say you love me (before it's too late)「renmin」

kâhin

"Bugünkü münazarada seni izledim. Gerçekten ağzını çok iyi kullanıyorsun Huang." Jaemin baksırıyla beraber pantolonunu kaldırırken söyledi, Renjun ağzındakileri yuttu. Aldığı iltifat hoşuna gitmişti ki başını kaldırarak Jaemin'e en özel gülümsemesini verdi. Jaemin sırıtarak Renjun'in başına doğru eğildi ve dudaklarını Renjun'in biçimli dudaklarıyla birleştirdi.

Uzun ve ateşli bir öpücüğün ardından ayrıldıklarında Jaemin aptal gibi sırıtırken Renjun dudaklarını yaladı. "Uzun süredir bunu bildiğini sanıyordum Na." Renjun omuz silkerek kabinden çıktığında Jaemin onu takip etti. Tuvaletten ayrılmadan hemen önce bir kez daha Renjun'i öptüğünde kendisini izleyen çocuktan bir haberdi.

*

"Yine Renjun ile uğraşıyordun, değil mi?" Donghyuck kıkırdayarak yanına yeni gelen arkadaşına sordu. "Ben onunla uğraşmıyorum, o benimle uğraşıyor!" Jaemin bağırarak itiraz etti, sesi gereğinden fazla çıkınca birkaç kafa onlara dönmüştü. "Pekâlâ sessiz ol, Bay Choi zaten bizden nefret ediyor. " Donghyuck fısıldayarak uyardı Jaemin'i. "Kızının benimle yatması benim suçum değil ki!" Jaemin bir kez daha bağırarak itiraz ettiğinde Hyuck gözlerini devirdi ve Jaemin'in bacağını sıktı. "Kapa çeneni artık."

Yarım saat sonra ders bittiğinde Jaemin daha fazla beklemeden kendini sınıftan dışarı atmıştı. Seri adımlarla kafeteryaya ilerlerken Hyuck'un peşinden gelirken bir şeyler söylüyordu ancak Jaemin her zamanki gibi dinlememeyi seçmişti  Sonunda çok da kalabalık olmayan kafeteryaya ulaştığında kendini sandalyeye bıraktı ve iç çekti Jaemin. "Ne oldu yine? Kim tavuğuna kışt dedi?" Hyuck zil çalar çalmaz çıkardığı topitopunu ağzında döndürerek sordu.

"Bilmiyorum, içimde kötü bir his var." Jaemin cevapladığında Hyuck kendini onun yanındaki sandalyeye attı. "Yeni birinin geleceğini gördüm." dedi Hyuck. "Tarot kartlarımda! Bana öyle bakma Na Jaemin, Tarot kartlarım beni bir kez bile yanıltmadı, biliyorsun." diye savunmaya geçti.

"Öyle mi, ben Mark konusunda da yanıldı–" Donghyuck hızla eliyle Jaemin'in ağzını kapattı. Hyuck, "M kişisinin adını ağzımıza almıyoruz Jaemin." diye söylendiğinde Jaemin kıkırdayarak Hyuck'un elini yaladı. Elini hızla çeken Hyuck, Jaemin'in kafasına vurarak söylendi: "Senden nefret ediyorum." Hyuck inleyerek elini Jaemin'in pantolonuna sildiğinde Jaemin kahkaha attı.

İki yıl önce Hyuck Tarot kartlarında isminde M harfi olan birisi yüzünden başının belaya gireceğini okumuştu. Kader değil mi, o gün sunbaesi olan Mark'la tanıştmıştı. Aylarca çocuğu tersledikten sonra belalı M kişisiyle (ve o kişi kesinlikle Mark Lee değildi) kavga etmiş ve okuldan uzaklaştırma almıştı. Belalı M'in Mark olmadığını öğrenen Hyuck bir anda kendini ondan hoşlanır hâlde  bulmuştu.

"Birinin ismini anmak onu çağırmak gibidir Jaemin, bu yüzden M kişisinin ismini anmıyoruz." Hyuck topitopunu ağzından çıkarırken söylendi. "M kişisi de kim?" Donghyuck arkasından gelen sesle inledi. Kızaran yanaklarını elleriyle kapatmaya çalışırken söylendi. "S-Seni ilgilendirdiğini sanmıyorum Mork."

"Her zamanki gibi çok kibarsın Hyuck." diye söylenen Mark Jaemin'in yanındaki sandalyeue oturdu. "Selam Jaemin." diyerek Jaemin'i selamlayınca Hyuck kendini tutamamış ve Mark'ı taklit etmişti. "Solom Jomon." Mark göz devirirken arkadaşının bu hâllerine alışık olan Jaemin kıkırdamış ve Mark'ı selamlamıştı.

Mark bir şey demeden cebinden bir kağıt çıkardı ve Hyuck'a uzattı. "Bu ne?" Donghyuck kağıda bakmaya bile tenezzül etmeden sordu. "Panayıra bilet. Sadece iki gün burada olacaklar, herkesin gözdesi kâhin kadın. İnternette kadının her şeyi doğru tahmin ettiğini, söylediği her şeyin gerçekleştiğini söylüyorlar; hoşuna gideceğini düşündüm." diye cevapladı Mark.