say you love me (before it's too late)「renmin」

nadide bir vazo

@lonciiin_  @justfornct ♡

——————————

Jaemin sırıtarak Renjun'e eğildi, "Gece daha yeni başlıyor bebeğim."

Renjun gözlerini devirerek cevapladı: "Hiç havamda değilim Jaemin, iyi geceler sana." Renjun arkasını dönerek kapıyı kapatmak için hareket ettiğinde Jaemin içeri girerek Renjun'in kapıyı kapatmasına izin verdi. "Jaemin gerçekten yorgunum." Renjun ceketini çıkarırken söylendi.

"Pekâlâ, seni yormadan yaparız o zaman." Jaemin de ceketini çıkararak askıya astı. Renjun neredeyse sürenerek odasına ilerledi, Jaemin ise sessizce kısa olanı takip etti. Renjun kravatını gevşeterek çıkartıp yatağa attığında Jaemin soyunmaya başlamıştı bile. Renjun soyunmayı bırakmış, karşısında soyunan Jaemin'i seyrediyordu ki Jaemin duraksadı ve "Manzaradan memnun gibisin." diyerek sırıttı. Renjun "Hmm." diyerek cevapladığında Jaemin Renjun'e yaklaştı ve o ne olduğunun farkına bile varamadan kısa olanın ince bileklerini kendi kravatıyla bağladı. "Jaemin saçmalama ve çöz şunu." Renjun sinirle karışık keyifle mırıldandı. "Hayır, bütün gece boyunca bunu yapmak istedim."

Renjun sinirle birkaç küfür mırıldanırken Jaemin kıkırdayarak Renjun'in gömleğinin düğmelerini açmaya başladı. Renjun sabırsızlıkla söylendiğinde Jaemin, "Yorgun olduğunu sanıyordum." dedi. "Yorgun olduğum tahrik olamayacağım anlamına gelmiyor Jaemin." diye mırıldandı Renjun, kemerini çözerken. Jaemin Renjun'in pantolonunun yere düşmesine izin verdikten sonra onu yatağa itti. Renjun sessizce otumuş Jaemin'i beklerken Jaemin kısa olanın kravatını alarak gözlerini de bağladı. "Pekâlâ, bileklerimi bağlaman eğlenceliydi. Ama gözlerimi bağlamak? Çöz şunu, hemen!"

Jaemin soyunurken Renjun'i duymamazlıktan gelmeyi seçti. "Jaemin! Sana diyorum!" Renjun bir kez daha bağırdığında Jaemin ağırlığının bir kısmını ona verdi ve "Cezan bu Huang." diyerek fısıldadı. "Ne cezasından bahsediyorsun?" Renjun sinirle soluduğunda Jaemin cevapladı: "Çinliyle gerektiğinden daha yakındın." Renjun Jaemin'in verdiği cevapla gözlerini devirdi, "Bunu daha önce hâllettiğimizi sanıyordum Jaemin. O yeni geldi ve ben de onur öğrencisi olarak onun okula alışmasına yardımcı oluyorum." Jaemin Renjun'i duymamazlıktan geldi ve boynunu ısırarak inlemesine sebep oldu. "Fazla yakınsın Huang, fazla yakın. Ve eğer hâlâ farkında değilsen diye söylüyorum: Sen bana aitsin Huang, benimsin."

Renjun inleyerek başını salladı ve Jaemin'i onayladı, Renjun ona aitti ve hep onun olacaktı. Bunun nedeni Jaemin'in söylemesi ya da onun başkasıyla olmasına izin vermeyecek olması değildi, Renjun onundu çünkü Renjun Jaemin'den başkasının kendine dokunmasına izin vermezdi. Bu, iki artı ikinin dört ettiği gerçeği kadar kesindi. Jaemin kıkırdayarak Renjun'e yaklaştı ve onun dudaklarını kendi dudakları arasına alarak öpmeye başladı. Uzun sürmeyen bu öpücükten sonra Jaemin geriye çekilerek karşısındakine baktı. Renjun onun en küçük hareketiyle tamamen mest olmuştu; yanakları kızarık, dudakları Jaemin'inkilerin açlığıyla aralıktı. Jaemin tatmin olmuş bir şekilde eserine baktı.

Jaemin Renjun'i daha fazla bekletmeden dudaklarını onunkilerle birleştirdi. Renjun tereddüt etmeden onun dudaklarını kabul etti ve  kollarını onun boynuna doladı. Jaemin dilini Renjun'in diliyle buluşturduğunda ikisi de zevkle inledi. "Soyundun mu?" diye sordu Renjun. Jaemin "Hmm." diyerek cevap verdi. Dudaklarını Renjun'in ince dudaklarından ayırarak beyaz olan boynuna götürdü. Bir süre orada oyalanıp bir sürü ısırık bırakarak aşağı indi. Parmaklarını Renjun'in dudaklarına dayadı ve "Em." diye emir verdi. Renjun Jaemin'in parmaklarını büyük bir açlıkla emerken fazla seksi görünüyordu. Jaemin bu kadarın yeterli olduğunu düşünüp parmaklarını Renjun'in deliğine dayadı. Renjun istekle inlerken Jaemin onun güzel yüzünü seyrediyordu.