Deneme bir, deneme iki ve üç! Ben konuşuyorum jjwfjıedsefjıefjaq. YKS'ye çalışmayıp, vaktimi kitap okumak ve yazmak için çabalamakla kendimi biraz suçlu hissediyorum. Belki de bir sözelci olduğum için bu faydalıdır. Bir şeyler saçmaladım yine. İyi okumalar demek istesem de iyi olup olmayacağını bilemiyorum. Okur kitlem elbette yok ama üç bölüm yazdığım için bir şey beklemiyorum. Benim için bir tecrübe. Kendimi -eğer kazanırsam- üniversite için gittiğim şehirde 1+1 apartım da masamda kahvem, kucağımda laptopumla bir şeyler yazarken hayal ediyorum. Vay be. Hayaller başarmak için yeterli değil işte.
Lütfen saçmaladığım şeyleri okuyup oy verin ve yorum yapın. Ve bu zavallıyı mutlu edin. Kucak dolusu sevgiler diliyorum ısınmış laptopum ve yanan dizlerimle...
Hey You - Pink Floyd
3.BÖLÜM: "BOZUK RUHLAR HANESİ"Uyursam her şey geçer sandım.
Her sabah aynı kâbusa uyandım.
Sonra geceleri uyumadım.
Korkunca ışıkları açtım. Babam geldi gölgesi geceden bile karanlıktı. Elleri korkularımdan büyüktü. Onun karanlığında hiçbir ışık ışıldamazdı.İnsanların sesini kulaklıklarımla, gerçekleri yalanlarımla, doğrularımı korkularımla bastırdım.
Ölü bir hayat yaşadım.
Bugün o hayatımı bile öldürüyorum.
Gregor Samsa bir gün uyandığında kendini böcek olarak buldu. Oysa o hep ezilmekten korkan bir böcek olmuştu. Gerçek, etimizden ve kemiğimizden eksilmeden anlaşılamazdı.
Aynaya baktım. Gözlerimin içine bakarken bu kez korkmadım. Gözlerimin rengini babamdan almıştım. Duruşumu dikleştirdim. Kollarımı kendime sardım. Her şey geçecek, dedim. Belki birden değil ama yavaş yavaş, er ya da geç. Dudaklarım titredi. Gözlerim nemlendi. Kamburum ortaya çıktı.
Sarsıldım.
Asıf'ın banyosunda soğuk zemine uzandım. İçime ağladım. Kimsesizliğime kimse, çaresizliğime çare aradım. Ağlayamadım. Kendimi safra kusarken buldum. İğrenç. Kusmuk saçlarıma bulaştı. Kalkamadım. Ellerime yüzüme siper ettim. Hiçbir şeye katlanamıyordum, nefes almaya bile. Kendimden rahatsız oluyordum. Düşme hissiyle uyanıyordum. Gürültülü bir sessizliğim vardı. Çığlıklar attım. Debelendim. Ona kadar saymaya çalıştım. Ama hiçbir zaman ona kadar sayamadım. Boğuluyorum.
Tanrım iyi olan hiçbir şeyi hak etmiyor muyum?
Birkaç sefer adımı duydum. Ama evde kimse yoktu. Çok geçmeden birinin varlığını hissettim. Onun.
"Ah! Güzelim, sana ne oldu böyle?"
Kollarımdan tutup oturur hale getirdi. Ne yapacağımı bilmiyordum. Ama o biliyordu. Bu yüzden ona güveniyordum. Saçımın kusmuk bulaşmayan kısmını okşadı. Utanç beni sarmaladı. "bünyen zayıf düşmüş olmalı. Bir duş al. Rahatlarsın. Kapıyı kilitleyebilirsin. Kapının önüne giyecek bir şeyler bırakacağım. Sana çorba hazırlayacağım. İyileşeceksin, Hilda."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAYA VURAN ÖLÜ YILDIZ
RomanceGökyüzü tüm çirkinliklerden bıkmışçasına gürledi. Burası Lodos' tu; her zaman yağmurlu ve soğuktu. Sağanak bastırdı; insanlar kaçıştı, bazıları binaların kolonlarına sığındı, şemsiyesi olanlar açtı. Bazıları kaçmadı; direndi, yağmurun bereket olduğu...